‘Sınırsız Savunmalar’ için imza günü ve söyleşi düzenlendi

  • 16:22 26 Ocak 2025
  • Kültür Sanat
WAN - HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın “Sınırsız Savunmalar” kitabı için imza günü ve söyleşi etkinliği düzenlendi. Etkinlikte, Kobanê’nin özgürleşmesinin 10’uncu yıl dönümü kutlandı. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski  Eş Genel başkanı Figen Yüksekdağ’ın “Sınırsız Savunmalar” kitabı için Wan İpekyolu Atatürk Sanat Galerisinde imza günü ve söyleşi gerçekleştirildi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il Örgütü Eşbaşkanı Veysi Dilekçi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) PM üyesi Beycan Taşkıran, Wan Büyükşehir Belediyes Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın konuşmacı olduğu söyleşiye DEM Parti il, ilçe örgütleri, DEM Parti Wan milletvekili Mahmut Dindar yanı sıra birçok kişi katıldı.
 
‘Gereken emeği ve mücadeleyi ortaya koydular’
 
HDP sürecinde yıllarca verilen mücadeleyi anımsatan Veysi Dilekçi, “HDP fikriyatını özellikle emekçilere, kadınlara, gençlere ve toplumun her kesimine anlatmak gerekiyordu. Bunun için yoğun bir çaba, emek, mücadele gerektiriyordu. O dönemin Eş Genel başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş gereken emeği ve mücadeleyi ortaya koydular” dedi.
 
‘Kobanê hala direniyor’
 
Beycan Taşkıran, Kobanê’nin özgürleşmesinin yıldönümünü kutlayarak, Kobanê Kumpas Davasında tutsak edilenleri anımsattı.  Beycan Taşkıran, “Devrimi korumak ayakta tutmak için Kobanê hala direniyor, Tişrîn’de Qaraqozax köprüsünde yoldaşlarımız, halkımız hala direniyor. Devrimci yürüyüşümüz ağır bedellerle ama kararlılıkla devam ediyor. Kobanê Kumpas Davasında Selahattin Demirtaş 43 yıl, Figen Yüksekdağ 32 yıl, diğer yoldaşlarımız ise 15-20 rakamlı cezalar aldılar. Esasında faşizmin yargılandığı mahkemelerdi bu mahkemeler, yargılanan değil. Yoldaşlarımız mahkemeleri ezilenlerin, Kürt halkının, emekçilerin, kadınların ve tabiki Rojava Devriminin, Kobanê başkaldırısının savunma kürsüsüne dönüştürdüler” şeklinde konuştu.
 
‘Üçüncü bir seçenek olarak Rojava Devrimi’
 
Kürt halkı başta olmak üzere Rojava’da halkların diktatöryal ve emperyalist rejime karşı üçüncü bir seçenek yarattığını ifade eden Beycan Taşkıran sözlerine şöyle devam etti: “21’inci yüzyılda özgürlükçü, devrimci, demokratik üçüncü bir seçenek olarak Rojava’da açığa çıktı. Başka halkların düşmanlaşması değil ortak, özgürlükçü, eşitlikçi bir arada yaşamak. Rojava’nın bir diğer özgünlüğü ise bir kadın devrimi olarak doğması, kadın özsavunması olarak ortaya çıkması ve bu egemenleri, sömürgeci rejimleri çok korkuttu. Dümeni Kobanê’ye doğru çevirerek devrimi ortadan kaldırmaya giriştiler.”
 
‘Zindanlar üretim merkezine dönüştü’
 
Tutsakların cezaevi şartların rağmen topraklarıyla, kökleriyle bağını koparmadan mücadele ettiklerine değinen Abdullah Zeydan, “Yoldaşlık birlikteliği ile kendi halklarına olan bağlılıklarını hep diri tutmak adına o zindanları birer üretim merkezlerine çevirdiler. Demokrasiyi, barışı, özgürlüğü, kendi halkının haklarını savunmak büyük bir onurdur. Bunun için birçok arkadaşımız bedeller ödediler. O zindanlarda yıllarca direnmek, faşizme, baskıya, sindirmeye karşı dik durmak, halkını değerlerini savunmak, o zindanları birer üretim, direniş, gurur merkezlerine çevirmek kolay değil. Ama arkadaşlarımız bunu başardılar” diye konuştu.
 
Etkinlik kitap imzalamayla son buldu.