Avrupa’da Rojava için eylemler: Özerk Yönetim’i tanıyın

  • 20:26 18 Ocak 2025
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Avrupa’da alanlara çıkan Kürdistanlılar ve dostları, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleştirdiği savaş suçlarının uluslararası mahkemelerce incelenmesini, saldırıların durdurulmasını ve bölgenin özerk statüsünün tanınmasını istedi.
 
Kürdistanlılar ve dostları, Avrupa’nın birçok kentinde,Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı alanlara çıktı.  İsviçre'nin Davos Kasabası'nda bu yıl 55'incisi gerçekleşecek olan Dünya Ekonomi Forumu'na (WEF) karşı başkent Bern'de eylem yapıldı.
 
Bahnof Meydanı'nda yapılan eylemde, Türkiye’nin ve ona bağlı paramiliter grupların Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları protesto edildi. İsviçreli, Kürdistanlı ve göçmen devrimci örgütlerin yaptığı açıklamalarda, her yıl ocak ayında politikacıların, savunma şirketlerinin, teknoloji devlerinin ilaç şirketlerinin ve sözde çevre örgütlerinin küresel sorunları ve krizleri tartışmak için bir araya geldiği belirtildi. WEF'e katılan bu üyeler arasında çözümün değil sorunun parçası olan dünyanın en büyük bin şirketinin yer aldığına dikkat çekildi.
 
‘Sorumlu WEF’e  katılan şirketler’
 
WEF'in ayrıca, “Kuzey ve Doğu Suriye'deki Rojava Devrimi'ne her gün saldıran Türkiye ile sistematik olarak yıkım, sürgün ve baskı uygulayarak Filistin halkına karşı soykırım uygulayan İsrail gibi savaş çığırtkanı devletler için de bir platform sağladığı” ifade edilen açıklamanın devamında, "Dünyada yaşanan acıların sorumlusu WEF'e katılan tüm şirketlerdir. Savaş çığırtkanlıklarında devletleri destekliyorlar ve bundan kar elde ediyorlar" denildi.
 
Yapılan açıklama ardından kent merkezine doğru yürüyüşe geçen kitle, yürüyüşün sonlarına doğru polis saldırısıyla karşılaştı. Bratein Meydanı'nda kentin tüm geçiş noktalarını zırhlı araçlarla kapatan polis ablukasına karşı kitle burada uzun süre slogan attı. Burada yapılan açıklama ardından eylem sonlandırıldı.
 
Almanya
 
Almanya'nın Stuttgart kentinde FED-GEL federasyonunun çağrısı üzerine Lautenschlagerstrasse'de bir araya gelen Kürdistanlılar ve dostları, Türk devleti ve desteklediği çetelerin Rojava'ya dönük işgal saldırılarına karşı yürüdü.
 
Yürüyüş öncesi Stuttgart Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Pervin Azadî, Türk devletinin Rojava'ya dönük işgal ve soykırım saldırılarına dair bir konuşma yaptı.
Pervin Azadî, şunları söyledi: “Türkiye, Suriye'de Heyet Tahrir el-Şam'ın (HTŞ) iktidara gelmesinden bu yana Demokratik Özerk Yönetim’e yönelik yoğun askeri saldırılarını yeniden başlatarak sivil halka karşı saldırılar düzenliyor. Buradaki temel amaç, demokratik özyönetimin yok edilmesidir. Özellikle Minbic’ın güneydoğusundaki köylerde haftalardır şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Başta Tişrîn Barajı olmak üzere merkezi su istasyonları ve bölgedeki enerji kaynakları doğrudan hedef alınarak oluşan istikrarı yok etmek istiyor. Buradan uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz; bu saldırıların durdurulması ve Rojava’da gerekli istikrarın sağlanması için dayanışmayı yükselterek seferber olması gerekir."
 
Yüzlerce Kürdistanlının katılımıyla gerçekleşen eylemde, sloganlar eşliğinde Wilhemsplatz meydanına doğru yürüyüşe geçildi.
 
Burada Türkiye’nin Rojava'ya dönük soykırım saldırıları, yapılan bir açıklama ile protesto edildi. Açıklamayı PYD Avrupa Sözcüsü Zozan Rojava yaptı. Rojava, “Biz kazanacağız, halkımız kazanacak, Rojava Kürdistanı kazanacak" vurgusunda bulundu. 
 
Eylemde “Bijî Berxwedana Tişrînê” , “Bijî Berxwedana QSD'ê”, “Bijî Berxwedana YPJ, “Bijî Berxwedana YPG” sloganları atıldı.
 
Heilbronn
 
Almanya’nın Heilbronn kenti Kiliansplatz’ta Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) ile Alman Barış Aileleri (Familien für den Frieden) tarafından Türkiye’nin Tişrîn Baraj’ında nöbet tutan sivil halka yönelik saldırılarını protesto amacıyla bir miting düzenlendi.
 
Alman Barış Aileleri adına bir konuşma yapılarak şunlar dile getirildi: “Kuzey ve Doğu Suriye’de demokrasi, kadın hakları ve ekolojik değerler üzerinden bir toplumu inşa eden Özerk Yönetim’e yönelik Türk devleti uçak ve dronalar ile günlerdir saldırı düzenliyor. Uluslararası hukuku ihlal ederek sivil altyapıları bombalıyor, sivil insanları, gazetecileri, tüm insanlığı hedef alarak yok ediyor. Bu saldırılar günlerdir özellikle Tişrîn Barajı’na yönelik yoğunlaşmış durumda. Bu saldırıları durdurmak için yüzlerce sivil barajda toplanarak oturma eylemi yapıyor. Bunlara yönelik de saldırıları devam ettiğinden çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Yaralıları taşımaya gelen Kürt Kızılay araçlarını dahi bombalıyorlar.
 
Buradan Almanya’daki tüm siyasi parti ve halkına çağrımızdır; Türkiye’nin saldırıları durdurulmalı, Rojava halkı korunarak yaşam kaynakları yok edilmemeli, Türkiye’ye silah sevkiyatına son verilmeli,  Türkiye’nin saldırıları uluslar arası mahkemelerce incelenmelidir. Rojava Özerk Yönetimi’nin toplumsal sözleşmesinde kadınların eşitliği, inanç özgürlüğü ve kültürler arası barışçıl bir yaşam temel alınmıştır. Bu nedenle Demokratik Özerk Yönetimi uluslararası alanda tanınmalıdır.”  
 
Eylemde “Bijî Berxwedana Rojava” sloganı atılarak yüzlerce bildiri çevreden geçenlere dağıtıldı.
 
Hollanda 
 
Hollanda’nın Den Haag kentinde Dem-Ned, PJAK ve Hollanda Kürt Kadınlar Birliği (YJK-H) öncülüğünde eylem düzenlendi. Hollanda Parlamentosu önünde gerçekleştirilen eylemde Türkiye’nin çetelerinin Rojava’ya düzenlediği saldırıları protesto edilirken, Kuzey ve Doğu Suriye’nin özerk yönetim statüsünün tanınması istendi.
 
İran'ın verdiği idam cezalarına dikkat çekildi 
 
Daha sonra PJAK ve YJK-H tarafından İran’ın Kürt kadınları Pexşan Ezîzî ve Werîşe Mûradî hakkında verdiği idam cezası da protesto edildi. Pexşan Ezîzî ve Werîşe Mûradî’nin fotoğraflarının bulunduğu pankartların taşındığı eylemde “Jin Jiyan Azadî” sloganı atıldı.
 
Avusturya
 
Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Kürdistanlılar Tişrîn Barajı’na yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla Avusturya Parlamentosu önünde toplandı. “Bijî Berxwedana Rojava” sloganları atarak, bölgedeki saldırılara karşı tepkilerini dile getiren kitleye yönelik konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda Kürt halkının haklarının savunulması ve Rojava’daki direnişin desteklenmesi istendi.