ANKARA - Gazeteci Ceylan Şahinli’nin yargılandığı davanın görüldüğü duruşma salonunda 10 kişilik boş yer olmasına rağmen izleme engeli getirildi.  Duruşmayı izlemeye gelen bir yurttaş ile dört gazeteci salona alınmadı. 

 

Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Ceylan Şahinli hakkında, 2017 yılının Mayıs ayında gazetecilik öncesinde katıldığı eylem ve etkinlikler hakkında dava açıldı. 6 yıl önce gerçekleştirilen eylemler hakkında başlatılan soruşturma Ceylan’ın tutuklanmasının ardından iddianameye dönüştürüldü. Ceylan, Ankara 20’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2’nci duruşmasına katılırken, Avukatı Resul Temur Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı. İzleyici olarak katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Nuray Çevirmen ve Gazeteci Hüseyin Aykol alınmazken, Medya Hukuk Araştırmaları Derneği (MLSA), Bağımsız Gazetecilik Platformu (P24) ve MA adına davayı takip edecek gazeteciler de salona “yer olmadığı” gerekçesiyle alınmadı. Salonda sadece Ceylan ve 3 jandarma bulunurken, 10 kişilik yerin ise boş olması dikkat çekti.

 

‘Tutuklandıktan sonra hakkımda dava açılmasını farklı yorumluyorum’

 

Avukat Resul, Ceylan’a, isnat edilen suçları kabul etmeyerek, katıldığı iddia edilen eylemlerin hiçbirinin yasadışı olmadığını belirtti. Ceylan ise,  iddianameye konu dijital medya paylaşımları ile ilgili söz konusu paylaşımların yapıldığı hesabın kendisine ait olmadığını belirtti. Suçlama konusu eylemlerin 2017 tarihinde olmasına rağmen 2022’de tutuklandıktan sonra hakkında iddianame hazırlanmış olmasını eleştiren Ceylan, “Ben tutuklandıktan sonra hakkımda dava açılmasını farklı yorumluyorum” dedi. 

 

Yaklaşık 10 dakika süren Ceylan’ın ve avukatının beyanlarının ardından mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 12 Haziran’a erteledi. 

 

Mahkeme heyeti, Ceylan’ın tutuklandığı davaya ait iddianamenin bir örneğinin mahkemeye gönderilmesine ve ayrıca Ceylan hakkında farklı bir soruşturma olup olmadığının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sorulmasına karar verdi.