İSTANBUL - HDP Bahçelievler İlçe Örgütü’ne katliam yapmaya giden ve iki kişiyi yaraladığı için tutuklanan Muhammed Eren Sütçü “delil yetersizliği” iddiasıyla tahliye edilirken, ÖHD’li avukatlar, failin tahliye edilmesine dair karara itiraz edeceklerini duyurdu.

 

Halkların Demokratik  Partisi (HDP) Bahçelievler İlçe Örgütü’ne 28 Aralık günü, ateşli silah ve kesici aletle saldırıda bulunarak katliam yapmaya giden fail Muhammed Eren Sütçü, hakkında yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından 3 Ocak günü “silahla tehdit” ve “yaralama” suçlarından 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmişti. Hakimlik, faili ev hapsi ile cezalandırılmasına karar vermişti.

 

Tahliye kararı 

 

Failin yargılandığı davanın ilk duruşması ise 7 Haziran’da Bakırköy 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Mahkemenin, faile yönelik suçlamaları gözeterek dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğine kanaat getirmesi üzerine dosya, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 13’üncü Ceza Dairesi’ne gönderildi. Ceza dairesi de faile yönelik suçlamalar nedeniyle dosyayı Ağır Ceza Mahkemesi’nin bakması gerektiğine hükmetti. Dosyaya bakan Bakırköy 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi, fail Muhammed Eren Sütçü’ye yönelik suçlamaların uzun tutukluluk ve suçun vasıf ve mahiyetinin fail lehine değişme ihtimali durumunun olduğunu öne sürerek, tensiple tahliye kararı verdi.

 

Mahkeme ayrıca fail Muhammed Eren Sütçü hakkında devam eden ev hapsini de kaldırarak, duruşma tarihini 7 Aralık’a erteledi.

 

‘Topluma karşı işlenen bir suç’

 

Özgürlük için Hukukçular Derneği’nden (ÖHD) avukatlar, ajansımıza yaptığı değerlendirmede, “Saldırının mağdurlarla herhangi bir bağı yok. Failin oraya gitmesinin temel dürtüsü bir siyasi parti olması ve bu siyasi partiye dönük saldırı gerçekleştirmesi. Saldırı, hem parti hem de toplum üzerinden bir tehdit unsuru barındırıyor. Bu da bir anayasal suç. Bireysel suçtan ziyade topluma karşı işlenen bir suç” sözlerini kullandı. Mevcut “delil” durumunun başlı başına anlamsız kaldığını vurgulayan avukatlar, “Silah ve bıçak gibi suç aletleriyle gitmesi ve bunların ele geçirilmesi, kamera kayıtları, müşteki beyanları, yaralıların sağlık raporları, mevcut suçun fail tarafından işlendiğine yeterli somut bir delil olmakla birlikte yargılamanın Asliye Ceza yerine Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği Bölge Adliye Mahkemesi’nce karara bağlandı.  Ancak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘insan öldürmeye teşebbüs’ yerine ‘kasten yaralama’ olarak yargılanmaya başlanması hukuka aykırıdır. Zaten somut deliller var” dedi.

 

‘Bir örgüt faaliyeti olduğu ortaya çıkıyor’

 

Avukatlar, failin istediği şekilde bir katliam gerçekleştirdiği takdirde yüzde 15 oy alan siyasi ve toplumsal bir partinin ve çalışanının katledilmesi ile bir kaos ortamının yaratılacağına da dikkat çekti. Öte yandan henüz 19 yaşındaki bir kişinin tek başına bu saldırıyı planlayabilmesi, suç aletlerini temin edebilmesi ve keşif yapabilmesinin de mümkün olmadığına işaret eden avukatlar, “Bunun için ya eğitim ya da destek almış olması gerekir. Siyasi ve toplumsal sonuçları ele alındığında ve ulaşılmak istenen hedef boyutu değerlendirildiğinde bu saldırının bir suç örgütünün faaliyeti olduğu öne çıkıyor” şeklinde konuştu.

 

‘Karar faillere cesaret verecek’

 

“Her iki türlü de bu saldırı bireysel olmaktan öte, topluma karşı işlenmiş bir anayasal suç mahiyetindedir” diyen avukatlar, “Haliyle de örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen bu saldırıdan kaynaklı, failin bu kadar erken tahliye edilmesi ve ‘kasten yaralama’ suçuyla yargılanması benzer suçlarda da faillere cesaret verecek. Yargı makamlarının saldırıyı, ‘kasten öldürme’ şeklinde değerlendirmesi yerine, ‘basit bir yaralama’ ya da adli bir olay olarak ele alınması, olayın üstünün kapatılması ve suçlama konusunun bu kadar basite alınması tarafımızca kabul edilemez” diye belirtti.

 

Avukatlar itirazda bulunacak

 

Failin, “öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılanması ve ceza alması gerektiğini vurgulayan avukatlar, önümüzdeki günlerde tahliye kararına ilişkin itirazda bulunacaklarının bilgisini verdi.