Kobanê Davası siyasetçilerin savunmalarıyla devam ediyor
- 12:12 26 Ekim 2021
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası, 5'inci duruşmanın 6'ncı oturumunda siyasetçilerin savunmalarıyla devam ediyor.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) geçmiş dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 5’inci duruşması 6’ncı oturumu Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.
Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davaya avukatların yanı sıra HDP milletvekilleri, il ve ilçe yöneticileri katıldı. Sincan Cezaevi'nde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, diğer siyasetçiler ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
‘Sorduğunuz sorular kuracağınız hükmü gösteriyor’
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada dün savunmasını bitiren HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Nazmi Gür’ün avukatı Kenan Maçoğlu söz aldı. Burada bir yargılama yapılmadığına dikkat çeken Kenan, “Burada sürekli belgeler sunuyoruz savunma yapıyoruz ama siz bunlara kulaklarınızı kapatmış, burada oluşturmuş olduğunuz hat üzerine yargılama yapıyor ve müvekkillere soru soruyorsunuz. Burada sorduğunuz sorular ileride kuracağınız hükmü de gösteriyor” diyerek mahkeme heyetinin dün Nazmi’ye yönelttiği sorulara tepki gösterdi.
PYD’nin attığı maile ilişkin konuşan Kenan, “Biz o dönem defalarca PYD’nin kendisinin Türkiye’ye geldiğini defalarca söyledik . Siz o dönem gelen PYD’lilerin gelmesini sorgulamazken gelen mail üzerinden arkadaşlarımızı 37 kişinin ölümünden sorumlu tutuyorsunuz. ‘Mürşitpınar sınır kapısının düştüğünü nereden biliyorsunuz?’ diye sordunuz. O dönem hepimiz biliyorduk TV’ler 24 saat canlı yayın yapıyordu. Bundan haberdar olmamamız mümkün mü? Mümkündür belki ama bu yargılamayı yapıyorsanız biraz araştırma yapın o dönem neler olduğuna dair. O dönem IŞİD’e karşı Kobanê’de kimler direndi. Bu barbar sürüsüne karşı savaşırken insanlar yaşamını yitirdi. Bunların hiçbirini sormuyorsunuz. Burada arkadaşlarımız 37 insanın ölümünden yargılarken saçma sapan sorular soruyorsunuz. Eğer yargılama yapacaksanız sorun bakalım PYD ne zaman terör örgütü olarak kabul edildi? PYD eşbaşkanları kaç kere Türkiye'ye geldi? Bunları sorun. Bunları neden sormuyorsunuz? Yargılama yapacaksanız bunları sormanız gerekiyor. Bunun için defalarca talep kurduk” şeklinde konuştu.
'Çığlıklar bizim kulağımıza gelmiştir o yüzden buradayız'
Ardından Alp Altınörs tutukluluk incelemesine dair savunma yaptı. Alp, “İki duruşma arası dönemde önemli bir gelişme yaşandı. Afganistan’da Kabil şehri Taliban çetelerine verildi. Tıpkı 2014’te Musul’un IŞİD’e teslim edildiği gibi. Yine Amerika tarafından teslim edilmişti. Tüm dünya bir kez daha halkların şeriatçı barbarlıktan duydukları korkuya tanıklık etmişlerdir. Mutlaka izlemişsinizdir, ama bu davanın da heyeti olduğunuzdan mutlaka daha dikkatli izlemişsinizdir. Çünkü bu davada yargılama konusu yaptığınız 2014’te yine Musul’da yaşanan vahşetlerin aynısıydı. Siz hala bizi burada Kobanê IŞİD canilerinin eline düşmesin diye yapılan bir tweet çağrısından dolayı yargılıyorsunuz. 1 yıl 1 aydır bu çağrı sebebiyle bizi tutuklu tutuyorsunuz. Belki Kabil’deki görüntüleri izlerken 7 yıl önce IŞİD kuşatması altındaki insanların o havar çığlıklarını siz de işitmiş olabilirsiniz. O çığlıklar bizim kulağımıza gelmiştir o yüzden buradayız. Dün Musul'da, Şengal’de, Kobanê’de yaşatılan bugün Kabil’de yaşatılıyor. Tüm dünya vahşeti seyrediyor. Biz hala IŞİD teröründe karşı bir çağrı yaptığımız bahanesiyle tutuklu bulunuyoruz. Ama Kabil vahşetine bakan herkesin bizim haklılığımızı bir kez daha göreceğine inanıyoruz” dedi.
Alp Altınörs' ün savunmasının ardından duruşmaya bir buçuk saat ara verildi.