ÖHD ve İHD’li avukatlardan Sürmi İnce davasında 'reddi hakim' talebi

  • 14:58 14 Nisan 2021
  • Hukuk
 
HAKKARİ - Yüksekova'da 2016 yılında Sürmi İnce'yi katleden uzman çavuş Ali Dalgıran’ın yargılandığı davada, “olay yeri keşfi ve bilirkişi raporu” taleplerini reddeden mahkeme heyeti hakkında 52 isim tarafından "reddi hakim" başvurusu yapıldı.
 
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Büyükçiftlik beldesinde, 18 Temmuz 2016 tarihinde ot biçen çocuklarına yemek götürdüğü sırada Sürmi İnce'yi (55) katleden uzman çavuş Ali Dalgıran’ın "taksirle öldürmek" suçundan yargılandığı davanın 5’inci duruşması 6 Nisan'da Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanık Ali Dalgıran'ın tutuklanması, olay mahallinde keşif yapılması ve kobra tipi zırhlı araca ait kamera ve telsiz sistemleriyle ilgili teknik bilirkişiden uzman raporu aldırılması taleplerini "dosyaya yenilik katmayacağı" gerekçesiyle reddetti. 
 
52 isimden başvuru
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ile Sürmi İnce’nin ailesi ve avukatlarının da aralarında bulunduğu 52 isim, mahkeme heyeti hakkında "reddi hakim" talebinde bulundu. Yüksekova Ağır Ceza Mahkemesine sunulan başvuruda, mahkeme heyetinin "tarafsız ve bağımsız yargılama yapmayacağı" ifade edildi. Başvuruda, sanık Ali Dalgıran'ın ifadelerinin çeliştiği ve bu nedenle hakkında tutuklama kararı verilmemesinin mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürdüğü belirtildi.
 
‘Sanığın aleyhine ortaya çıkabilecek yeni deliller engelleniyor’
 
Yapılan başvuruda, avukatların olay yeri keşif taleplerinin reddedilmesinin "usul ve hukuka aykırı" olduğu vurgulanarak, "Özellikle sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanı ile olay yerinde ağaç olduğu ve kişilerin ağaçların arasından çıktığı şeklindeki beyanları, keşif yapıldığı takdirde mahkeme heyeti tarafından denetlenebilecekti. Ancak mahkemenin bu somut talebi gerekçesiz olarak reddetmesi, sanığın aleyhine ortaya çıkabilecek yeni delil ve durumları engellemeye çalıştığı, bu haliyle katılanlara karşı sanığı açıkça koruduğu, katılanları daha dezavantajlı durumda bıraktığı ve bu haliyle tarafsızlığını yitirdiğini göstermektedir" ifadeleri kaydedildi.