ANKARA - Birlikte çalıştığı Ç.B.’ye tecavüz eden Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışan Hasan Bilgili'nin yargılandığı dava ertelendi. Duruşmada konuşan Ç.B. ise “Olay günü ölümden döndüm. Beni ölümle tehdit ediyorlar. Bugün yapmadıkları yarın yapmayacakları anlamına gelmez” dedi.

 

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak çalışan Hasan Bilgili'nin özel veteriner kliniğinde birlikte çalıştığı Ç.B. adlı kadına cinsel saldırıda bulunduğu için yargılandığı davanın 4’üncü duruşması Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya Ç.B., ailesi ve avukatlarıyla birlikte katılırken, sanıklar Hasan Bilgili, Serkan Durmaz ve Hüseyin Şenyurt da duruşma salonunda hazır bulundu.  Sanık avukatlarının da katıldığı duruşmayı çok sayıda kadın hakları aktivisti ve gazeteci de izledi. Mahkeme Başkanı mazeret bildirerek duruşmaya katılmadığı için davayı kıdemli hakim üyeler yönetti.

 

‘Yalnız mücadele etmeyeceğiz’

 

Duruşma öncesi adliye önünde Beytepe Kadın Kolektifi basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Biz kadınlar şiddete karşı haklı davanın peşini bırakmayan veteriner hekim arkadaşımızla dayanışmak için buradayız. İki senedir somut delillerin yok edilmesi, tehdit ve şantajlarla bitirilmeye çalışılan süreci adaletsizliğe teslim etmeyeceğiz. Kadınların can güvenliğini korumaktan aciz bırakmayacağız. Kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştırmak için elinden geleni ardına koymayanlara inat yalnız mücadele etmeyeceğiz. Kadına yönelik şiddetin suçlusu olarak kadınları ilan edenlere, geri adım attırmaya çalışanlara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.  Şiddet gören kadına; ‘mücadele edemedin mi’ diye soranlara mücadeleyi kendi karşısında görecek” ifadelerini kullanıldı.

 

Açıklamanın ardından duruşmaya geçildi. Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi adına avukat Ceren Kalay, İstanbul Sözleşmesi kapsamında davaya müdahillik talebinde bulundu. Talep reddedildi.

 

‘Sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz’

 

Savunma yapan Ç.B.’nin avukatı Aslı Arıhan, Ç. hakkında rapor düzenleyen ve numuneleri muhafaza altına alamayan Ankara Şehir Hastanesindeki görevliler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti. Delil bütünlüğünün bozulduğunun altını çizen Aslı, ilgili görevlilerin adli vaka olmadığı gerekçesiyle delilleri imha ettiklerini söylediklerini kaydetti. Usulüne uygun bir araştırma yapılmadığına dikkat çeken Aslı, “Adli Tıp Kurumundan gelen raporun içeriğinin bir anlamı kalmamıştır. Sanıklar soruşturma aşamasında hukuk tarihinde az görüleceği şekilde resen tahliye edilmiştir. 2 yıl gibi uzunca bir süredir yargılama devam etmekte. Bu durum vicdanları yaralamaktadır. Bu nedenle sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.    

 

‘Bugün yapmadıkları yarın yapmayacakları anlamına gelmez’

 

Ardından söz alan Ç.B., şu sözleri kullandı: “Yaşadığım çok zor bir şey ve süreç olarak da git gide benim için daha da zorlaşıyor. Dışarıda olmalarını kabullenemiyorum. Aradan geçen zaman karşısında adalet duygumuz zedeleniyor. Tutuklanmalarını ve hiçbir indirim almadan en ağır şekilde ceza almalarını talep ediyorum. Tam 2 yıl oldu. En başından beri hukuk mücadelemde delillerin karartıldığını söylüyorum. Delillerin karartıldığı ise yeni açığa çıktı. Süreç içerisinde haklılığım ortaya çıktı. Olay günü ölümden döndüm. Beni ölümle tehdit ediyorlar ne ilk ne de son olduğumu söylediler. ‘Elimiz kolumuz uzun delillerini de karartırız’ dediler. Bugün yapmadıkları yarın yapmayacakları anlamına gelmez.”

 

Duruşma 7 Temmuza ertelendi

 

Kararını açıklayan heyet başkanı İstanbul ATK tarafından düzenlenecek raporun beklenmesi, dosyaya sunulan belgelerin incelenmesi ve İstanbul ATK’ye gönderilmesi, sanık Serkan Durmaz üzerindeki adli kontrol kararının devamı, katılan tarafın sanıkların tutuklanması yönündeki kararın reddi yönünde karar vererek duruşmayı 7 Temmuz’a erteledi.  

 

Kararın ardından koridora çıkan kadınlar kararı alkışlarla protesto etti.

 

‘Biz bu davayı tüm kadınlar adına yapıyoruz’

 

Duruşmanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan avukat Aslı Arıhan, “İğne ile kuyu kazıyoruz” diyerek ciddi bir hukuk mücadelesi verdiklerinin altını çizdi. Delillerin karatıldığına işaret eden Aslı, yapılan soruşturma sonucunda da bunun açığa çıktığını ifade etti. Soruşturmanın açılması yönünde Valilikten izin alındığını kaydeden Aslı, “Bu dosyayı, daha üst ilişkisi olan kişilerin bazılarının kadın bedeni üzerinden hak sahibi olmaya çalışması olarak görüyorum. Çok sayıda kadın mağdur oldu. Müvekkilim susmadı ve tüm kadınlar adına konuştu. Biz bu davayı tüm kadınlar adına yapıyoruz” dedi.

 

Ne olmuştu?

 

Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bilgili, Nisan 2019’da sahibi olduğu özel bir hayvan hastanesinde yanında çalışan Ç.B.’yi tecavüze maruz bırakmış, Ç.B.’nin şikayetinin ardından ise konuya ilişkin dava açılmıştı. Ç.B.’nin başvurduğu karakolda ifadesi alınmadığı gibi savcılık tarafından da cinsiyetçi söylemlere maruz bırakılmıştı. 2 yıldır süren davada, Ankara Şehir Hastanesi’nde görevli olarak çalışan personeller tarafından sperm örnekleri kaybettirildi ve deliller karartıldı. Tecavüz faili Hasan Bilgili ise tutuksuz yargılanıyor. Davanın 4’üncü celsesi bugün Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.