
Sur davasından yargılanan Helin’e müebbet ve artı 10 yıl hapis cezası
- 17:29 6 Nisan 2021
- Hukuk
DİYARBAKIR - Sur davasında yargılanan Helin Yapıcı’ya, müebbet ile artı 10 yıl hapis cezası verildi.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları sırasında mahsur kalan ve tahliye edilenler arasında olan Helin Yapıcı hakkında “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozmak" ve "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın karar duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Helin’in tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada avukatı Cemile Turhallı Balsak da hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Cemile, ilk olarak tevsii tahkikat talebinde bulunurken, mahkeme bu talebi reddetti.
Savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi
İddia makamı, önceki celsede verdiği mütalaada Helin’in, “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozduğu” ve “Yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bir kişiyi öldürmeye teşebbüs” gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını istedi. İddia makamı ayrıca, Helin’e takdir indirimi uygulanmamasını, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını talep etti.
‘Çelişkiler giderilsin’
Duruşma Helin’in savunmasıyla devam etti. Helin isminin geçtiği belgelerin olduğundan bahsedildiğini belirterek, “Orada benimle ilgili 10 Haziran 2015 yılında örgüte katıldığım yazıyor. Başka bir mektupta 15 Haziran yazıyor. Canan Ceylan ise 2015 yılının Mayıs ayında örgüte katıldığımı söyledi. Not defterinden koparılmış bir sayfa var, bu da 10 Eylül 2015 'de yazılmış bir nottur. Ben ise Mart 2016 yılında tutuklandım. Anladığım kadarıyla hem tanıklar hem de buradaki belgeler üzerinde bir çelişki ve karışıklık var. Bunların kontrol edilmesini istiyorum. Canan Ceylan geçen celse de beyanda bulundu. Israrla beni Mayıs ayında il binasında gördüğünü söyledi. Ben Haziran 2015'de sandık görevlisi olduğumu söyledim. Mayıs ayında da üniversitede iki kez sınava girdim” dedi.
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında Sur’a gittiğini ardından yasaktan ve çatışmalardan kaynaklı çıkamadığını ifade eden Helin, “Ben Sur’dan enkaz altından çıktım. Çıktığımda üzerimde kazak, gömlek ve pantolon vardı. Önce parmak izimi almadılar. Dava ilerledikçe üzerimde mont olduğu, parmak izlerimin olduğunu ve üzerimden kimyasal etmenlerin çıktığını söylediler. Sonrasında tanık olarak çağrılan kadın polis memuru üzerimde mont olmadığını söyledi. Ben tüm bu çelişkilerin araştırılmasını istiyorum. Ayrıca eğer ben Canan Ceylan, gizli tanık Pedro ve diğer tanıklar gibi etkin pişmanlık yasasından faydalanıp onlar gibi ifade verseydim şimdi tutuksuz mu olacaktım” diye sordu.
Müvekkilinin beraatını istedi
Son olarak söz alan Cemile, müvekkilinin 5 yıldır, “Kasten öldürme” ve “Devletin birliği ve bütünlüğünü bozduğu” iddialarıyla tutuklu yargılandığına dikkat çekerek müvekkilinin çok ağır bir ceza tehdidi ile karşı karşıya olduğunu kaydetti. Biz hiçbir şekilde hususların Anayasa ve AİHS şartlarına mahkemenin uymadığını düşünüyoruz. Bizim için bağlayıcı olan bu norm tutukluluğun şartlarını özel olarak düzenlemiş o da ‘kaçma şüphesi’, ‘delilleri karartma’ şartları esas alınmıştır. Müvekkilimin tutukluluğu bu hususta değerlendirilmemiştir. Müvekkilin kaçma şüphesi hiçbir aşamada gerekçelendirilmemiştir. Kaçma şüphesi ve delil karartma durumu somutlaştırılarak tutukluk durumu değerlendirilmelidir” diyerek savunmasını mahkemeye yazılı olarak sundu ve müvekkilinin beraatını istedi.
Müebbet ve artı 10 yıl hapis cezası verildi
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, Helin’e, “Devletin bağımsızlığını, birliğini ve bütünlüğünü bozduğu, devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik bir fiil işlediğini” belirterek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme verdiği cezada indirim uygulayarak Helin’e müebbet hapis cezası ve artı 10 yıl hapis cezası verdi.