
Anıl ve Şilan için adliye önünden seslendiler: Serbest bırakın
- 14:45 2 Nisan 2021
- Hukuk
İSTANBUL - Boğaziçi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan arkadaşları için Anadolu Adliyesi önünde bir araya gelen öğrenciler, arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
Kadıköy’deki Boğaziçi eylemlerine katıldıkları gerekçesiyle tutuklanan Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta’nın da aralarında olduğu 23 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Kartal’da bulunan İstanbul Anadolu 38’inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu yargılanan Akyüz ve Delipalta duruşmaya katılırken, tutuksuz yargılananlardan 18 kişi de hazır bulundu.
Duruşmayı takip etmek isteyen bazı avukatların yanı sıra gazeteciler de pandemi gerekçesiyle duruşma salonuna alınmadı. Duruşmayı takip etmek isteyen Halkların Demokratik Partisi(HDP) Milletvekili Hüda Kaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Türkiye İşçi Partisi(TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ve milletvekili Barış Atay da duruşma salonuna alınmak istenmedi. Bir süre devam eden tartışmaların ardından vekiller duruşma salonuna girdi.
Yine Delipalta’nın anne ve babası da duruşma salonuna alınmadı.
'Siyasi kararlarla tutuklandık'
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada ilk olarak tutuklu yargılanan Anıl Akyüz'e söz verildi. Üniversite öğrencileri tarafından sosyal medya üzerinden eylem çağrısı yapıldığını aktaran Anıl, "Ben de mitinge katılmak istedim. Herhangi bir eylem veya yürüyüş yokken kolluk kuvvetleri tarafından önüm kesildi. O sırada herhangi bir dağılın ihtarı yapılmadı. Kolluk kuvvetleri başımdan tutup beni kaldırıma vurdu, yüzümde hala izleri var. 2 aydır tutukluyum, bu kararın keyfi ve siyasi bir karar olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple tahliyemi talep ediyorum. Üzerime atılı şuçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Anıl'ın avukatı da müvekkilinin anayasal hakkının kullanılmasının engellendiğini belirterek, "O gün eylemcilere saldırılmış, tacize uğramışlardır. Asıl kolluk suç işlemiştir" dedi.
'Kadına şiddet faillerine ev hapsi cezası verilsin'
Ardından söz alan elektronik kelepçe cezası alan Aslı Altınok, elektronik kelepçenin şiddet faillerine uygulanacak şekilde çıkartıldığını ancak sadece 79 şiddet failinin ev hapsinde olduğunu belirtti. Aslı, "Yerli elektronik kelepçenin kadına şiddet faillerine uygulanacağı söylenmişti. Ancak görüldüğü üzere elektronik kelepçe biz öğrencilere uygulanıyor. Bunun anlamı biz kadına şiddeti önlemek yerine, muhalif sesleri bastırmak istiyoruz demektir. Yalnızca 79 şiddet failine kelepçe uygulanıyor ancak yüzün üzerinde siyasi insana kelepçe takıldı. Ev hapsi kararımın kalkmasını ve kadına şiddet faillerine ev hapsi cezası verilmesini talep ediyorum" diye konuştu.
Adliye önünden seslendiler
Yargılanan öğrencilerin savunmalarına devam edilirken arkadaşları ise adliye önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Öğrencilere HDP Milletvekili Hüda Kaya, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve TİP Genel Başkanı Erkan Baş da destek verdi. “Üniversiteyi savunmak suç değildir Anıl ve Şilan’ı özgür bırak” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Yaşasın öğrenci dayanışması”, “Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük” sloganları attı.
'Arkadaşlarımızı alacağız'
Açıklamada söz alan öğrenciler, iktidarın bu şekilde öğrencileri yıldırmaya çalıştığını belirterek, “Bizler asla yılmıyoruz. Diğer arkadaşlarımızı aldığımız gibi tutuklu iki arkadaşımızı da alacağız” mesajını verdi.
'Tecavüzcülerin ablukaya alındığını görmedik'
Ardından söz alan HDP Milletvekili Hüda Kaya, duruşma salonuna alınmalarına izin verilmediğini belirterek, “Biz asla yasaklara boyun eğmedik. Biz kapıları açtık ve arkadaşlarımız gördük. Hepsi çok moralli bir şekilde direnişlerini orada sürdürüyor. Bizler umutluyuz ve arkadaşlarımızı oradan alacağız. Bu kadar güvenlik güçleri bizim etrafımıza barikat kuruyor ama tecavüzcülerin etrafının böyle abluka altına alındığını görmedik. Siz gözbebeğimiz gençleri mecliste bile kötüleyen AKP milletvekilleri var. Ama bunlara boyun eğmeyeceğiz” diye konuştu.
'İki seçenek var'
TİP Genel Başkanı Erkan Baş da bir kişinin bile yarım adım bile geri adım atmadığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Sadece bu bile ne kadar haklı olduğumuzu gösteriyor. İçinde geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin geleceğini nasıl bir gençliğin şekillendireceğini konuşuyoruz. Bir taraftan üniversitesini savunan ve boyun eğmeyen gençliğimiz var. Diğer taraftan bunların ülkeye nasıl bir gençlik önerdiğini geçtiğimiz günlerde gördük. Türkiye’nin önünde iki seçenek var. Ya Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerin inşa ettiği ülke olacak ya da Kürşat’ların ülkesi olacak. Bu ülkenin geleceğini direnen gençler kuracak. Bizler de her zaman bu gençlerin yanında olacağız."
'Özerk üniversite' vurgusu
Ardından basın açıklamasını okuyan öğrenciler, 5 Şubat gecesi, Kadıköy’deki Boğaziçi Direnişine katıldıkları için tutuklanan Şilan ve Anıl'ın, ev hapsi ve imza şartıyla yaşamak zorunda bırakılan kişilerin duruşması için bir araya geldiklerini söyledi. Şilan ve Anıl’ın iki ay önce tutuklandığını hatırlatan öğrenciler, “Boğaziçi Üniversitesine atanan kayyum rektör Melih Bulu’yu kabul etmediklerini ve bir sanat eserini sergiye astıkları için tutuklanan Doğu ve Selo'nun yanlarında olduklarını haykırmak için seslerinin binlerce sıra arkadaşlarının sesiyle birleştirdiler. Şilan ve Anıl yıllardır kendi üniversitelerinde de paralı eğitime, üniversitelerdeki anti-demokratik uygulamalara kadın düşmanlığına, homofobiye, gericiliğe ve her türlü faşizme karşı mücadele etmişlerdir. Hem kendi üniversitelerine atanan kayyum rektörlere karşı hem Boğaziçi Üniversitesine atanan kayyum Melih Bulu’ya karşı üniversitenin tüm bileşenlerinin yanında olmuşlar, özerk demokratik üniversite mücadelesini sahiplenmişlerdir” dedi.
Yargılanan öğrencilerin duruşması ise savunmalarla devam ediyor.