Gazetecilerin davası avukatların savunmasıyla devam ediyor

  • 13:11 2 Nisan 2021
  • Hukuk
VAN - İki yurttaşın helikopterden atılmasını haberleştirdikten sonra tutuklanan 4 gazetecinin davasında savunma yapan avukatlar, hapiste olan gazetecilerin 3'te 1'nin Türkiye'de olduğuna dikkat çekerek, müvekillerinin beraatını istedi. 
 
Van'da 2 köylünün helikopterden atılması ve işkence görmelerini haberleştirdikleri için 9 Ekim 2020’de tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur, muhabirimiz Şehriban Abi ve gazeteci Nazan Sala ile tutuksuz yargılanan MA muhabiri Zeynep Durgut hakkında açılan davanın ilk duruşmasında gazetecilerin savunmaları tamamlandı. Van 5'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma, avukat savunmalarıyla devam ediyor.  
 
'Penguen belgeseli bekliyor sanırım'
   
Avukat Murat, müvekkillerine müdahale eden mahkeme başkanından sözünün kesilmemesini istedi. Murat, savcılığın kendi bakış açısıyla iddianame hazırladığını belirterek, ,iddianame için "politik bir belge" dedi. Murat, "Neden magazin, spor haberleri yok' demiş. Kendi değerlendirmeleri üzerinden penguen belgeseli bekliyor sanırım. Ancak Van'da penguen yok. Van kedisi haberi mi bekliyor?" diye sordu. 
 
'Kamuoyunda gazetecilik dosyası olarak biliniyor'
 
Müvekkillerinin sarı basın kartları olmadığı için gazeteci olarak görülmemesini eleştiren Murat, sarı basın kartının gazetecilik için zorunlu olmadığını söyledi. "Dün de Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nu basın kartı yönetmeliğinin çeşitli hükümlerinin keyfi olduğu gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kamuoyunda bu dosya gazetecilik dosyası olduğu biliniyor"  diyen Murat, gazetecilerin tahliye ve beraatını istedi. 
 
'Duruşmayı izleyen gazetecilerin telefonlarına el koydunuz'
 
Ardından Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Av. Veysel Ok savunma yaptı. Duruşmayı izleyen gazetecilerin bilgisayar ve telefonlarına el konulmasına tepki gösteren  Veysel, "Bu duruşmada 'gazetecilerin alet edevatları aranamaz el konulamaz' şeklinde bir Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı sunacaktım ki duruşmayı izleyen gazetecilerin telefon ve bilgisayarlarına el koydunuz ve bunu tutanağa geçirmediniz. Siz bu konuda kararınızı verin ben sonra savunmaya geçeceğim. İade edilmesini ve haberlerini yazması için kolaylık sağlanmasını istiyorum” talebinde bulundu. 
 
İddia makamı'ndan 'tedbir' yanıtı 
 
İddia makamı, gazetecilerin teknik malzemelerine el konulmadığını, ses ve görüntüye karşı "tedbir" olduğunu belirterek, talebin reddini istedi. Mahkeme heyeti, el koyma kararı olmadığını ileri sürerek, talebi reddetti.
 
'Van'da sürekli hak ihlali var'
 
Saunmasına devam eden Veysel şu ifadeleri kullandı: “Bu davanın özü iddianamede gizlenmiş vaziyette. Asıl vaka, asıl olay iddianameye konulmamış. İşkence olayı haberleştiriliyor, bütün Türkiye bu haberi duyuyor. Savcı bu motivasyon ile gazeteci arkadaşların işyerlerinde arama yaparak, delil aradığını görüyoruz. İddianamenin kendisi davanın hukuki olmadığının delilidir. Eğer bu işkence haberleri olmasaydı bu haberden Türkiye haberdar olmayacaktı. Burada yargılanan işkence haberleridir. Hepimiz bu gazetecilerin 6 aydır tutuklu olma nedeninin bu olduğunu biliyoruz. Savcı sürekli olarak spor, magazin, doğa haberleri yapmadıklarından, çalıştıkları ajansın erişime engellendiğini belirtiyor. Savcı hangi yetkiyle gazetecinin spor ve magazin haberi yapmamasını 'örgüt üyeliğine' delil gösteriyor. Van'da gazeteci ne yapsın? Van'da sürekli hak ihlali var. Gazeteci onu haber yapıyor."
 
'Nazan Sala 15 yıldır gazetecilik yapıyor'
 
Avukat Ekin Yeter ise gözaltı aşamasında kimi hukuksuzluklarla karşı karşıya kaldıklarını  ifade ederek savunmasına başladı. İddianamede, gazetecilik faaliyetleri dışında herhangi bir delilin olmadığını dile getiren Ekin, müvekkili Nazan'a yöneltilen suçlamaların tutuksuz yargılanan Zeynep Durgut'a da yöneltildiğine işaret etti. "Hapishanede yaşanan bir hak ihlalinin haberleştirilmesi neden devlet düşmanlığı olsun" diye soran Ekin, "Yurttaşlara işkence yapanların haberlerini yapmak iktidarı rahatsız eder doğrudur. Ama basının denetim görevidir. Ülkenin hali ortadayken, Van’da her gün yeni hak ihlalleri ve olumsuzluklarla karşılaşırken Demet Akalın’ın çantasını kaç paraya aldığını mı haberleştirseydiler gazeteciler?” dedi.  Nazan'ın 15 yıldır gazetecilik yaptığını ve tutuklandığında Van Büyükşehir Belediyesi'nde çalıştığına değinen Ekin, "Dosyayı şişirmek ve çeşitlendirmek için çok sayıda gazeteciyi dosyaya boca etmişler" sözlerini kullandı. 
 
'Hapiste tutulan gazetecilerin üçte biri Türkiye'de'
 
Duruşma avukat Veysi Altay'ın savunmasıyla devam etti. Veysi, “Uluslararası kurumların raporlarına göre dünyada hapiste tutulan gazetecilerin 3'te biri Türkiye’dedir. Tutuklanmayıp, adli kontrol kararı verilenler ya da yargı tacizine maruz kalanları da eklersek veriler artacaktır" dedi. Veysi de gazetecilerin tahliyesini istedi. 
 
Öte yandan kadın avukat savunma yaparken, hakim, “Avukat bey” diye hitap ederken, aynı şekilde mübaşirin de, avukatları salona çağırırken, “Avukat beyler demesi dikkat çekti. 
 
Mahkeme heyeti duruşmaya 10 dakika ara verdi. Duruşma, aranın ardından avukat savunmalarıyla devam edecek.