ANKARA - Boşanma aşamasında olduğu Fatma Hülya Yıldız’ı katleden Mehmet Nevzat Yıldız’ın yargılandığı davada Cumhurbaşkanı’nın sözleriyle savunma yapması dikkat çekerken, duruşma sanık avukatının ek savunma talebinden kaynaklı ertelendi.

 

Ankara’da kendisinden boşanmak isteyen Fatma Hülya Yıldız’ı 10 Ağustos 2019 tarihinde katleden Mehmet Nevzat Yıldız’ın yargılandığı davanın 5’inci duruşması Ankara 37’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

 

Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, Fatma’nın aile ve yakınları hazır bulunurken, fail ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katıldı. Davayı takip etmek isteyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) ve CHP’li kadınlar  da duruşma salonuna alınmadılar. 

 

Duruşmada iddia makamı, “Hırsızlık”, “konut dokunulmazlığını ihlal”, “canavarca hisle veya eziyet çektirerek eşi kasten öldürme” yönündeki mütalaasını sundu.

 

‘Ek süre davayı uzatmaya yönelik’

 

İddia makamının ardından sanık avukatının ek süre talebinin reddedilmesi gerektiğini belirten müdafi avukat İrem Esra Kömürcü Altun, ek sürenin davayı uzatmaya yönelik olduğunun altını çizerek, sanığın herhangi bir takdir veya iyi hal indirimi almaksızın cezalandırılmasını talep etti.

 

‘İstanbul Sözleşmesi var oluştur’

 

İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çeken müdafi avukat Barış Özbay ise, basından günde 5 kadının katledildiğini öğrendiklerini vurguladı. İstanbul Sözleşmesi’ni var oluş nedenleri olarak ifade eden Barış, sanığın Fatma’ya yönelik işlediği ve hüküm aldığı önceki suçların da göz önünde bulundurularak cezalandırılması gerektiğini kaydetti.  

 

Söz alan Fatma’nın kardeşi Sıdıka Yılmaz ise artık çok yıprandıklarını ve davanın bir an önce sonuçlandırılmasını istedi.  

 

Savunmayı hazırlayamadığını kaydeden sanık avukatı ek süre talebinde bulundu.

 

Sanık Mehmet Nevzat Yıldız yaptığı savunmada katliamı, “Vicdanım rahattır” sözleriyle meşru kılarak, İslami argümanlar kullanarak savunmasını sürdürdü. “Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ‘Deliller varsa beni yargılayın’” sözleriyle kendini savunan sanık müdafi avukatlara hakaretlerde bulundu.

 

Dava ertelendi

 

Sanık avukatının ek süre talebini değerlendiren mahkeme başkanı, sanığın tutukluluk halinin devamına ve ek süre talebinin son defa kabulüne karar vererek, duruşmayı 16 Nisan’a erteledi.

 

Duruşma sonrasında sanık avukatı ile aile arasında gerginlik yaşandı. Davanın ertelenmesini ve avukatın kendilerine yönelik tutumuna tepki gösteren aile “Kadınlar değil katiller korunuyor” sözlerini kullandı.

 

Duruşmanın sona ermesiyle aile ve avukatlar adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

‘Caydırıcı cezalar verilirse, yarın başkaları da ölmez’

 

Elinde katledilen Fatma’nın fotoğrafının yer aldığı “Sessiz kalmıyoruz!” yazılı dövizi taşıyan ablası Sıdıka Yılmaz, “Katile verilecek hiçbir ceza kardeşimi geri getirmeyecek. Ama kendisinden boşanmak isteyen kardeşimi katleden erkeğin ceza alması bir nebze de olsa yüreğimize su serpecekti. Boşanma davasında da yaptığı gibi her defasında davayı erteliyor, uzatıyor. Yakalanmasaydı hepimizi öldürecekti. Ceza alması için başkalarını da mı öldürmesi gerekiyor? Her gün kadın cinayetleri var zaten.  Başımızı yastığa koyduğumuzda uyuyamıyoruz. Artık yeter. Öldürülen her kadın bizim kardeşimiz. Bizim tek isteğimiz başka Hülyalar, başka Fatmalar öldürülmesin. Caydırıcı cezalar verilirse, yarın başkaları da ölmez” ifadelerini kullandı.

 

‘Çağ dışı zihniyet’

 

Avukat İrem Esra Kömürcü Altun ise yine bir kadın katliamında faillerin en üst cezayı alması için uğraştıklarını kaydederek, “Kadınların cesaretlendirilmesi gerektiğini savunurken bir çağ dışı zihniyetle fail erkekleri cesaretlendiren İstanbul Sözleşmesi’nin feshi gündeme alınıyor” dedi.