Mahalle baskısına karşı istismar davasını sahiplenme çağrısı

  • 09:05 29 Eylül 2020
  • Hukuk
 
 
Nişmiye Güler
 
DİYARBAKIR - İki çocuğu cinsel istismara maruz bırakan taksi şoförü Aziz K.’nin yargılanmasına başlandı. Çocukların avukatı, toplumsal dinamiklere ve kadın kurumlarına davayı sahiplenme ve ailelere dönük mahalle baskısına karşı durmaya çağırdı.
 
Diyarbakır’ın merkez Yenişehir ilçesinde taksi şoförlüğü yapan Aziz K.’nin mayıs ayında taksi içinde bir çocuğa tecavüz, diğer çocuğa da sözlü ve fiziki tacizde bulunduğu açığa çıkmıştı. Olay kuzen olan çocuklardan birinin durumu ailesine anlatmasıyla ortaya çıkarken, fail 29 Mayıs günü gözaltına alınarak çıkarıldığı 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın haziran ayında hazırladığı ilk iddianame, adli tıp raporunun eksik olmasından kaynaklı iade edilmişti. Bunun üzerine savcılık tarafından fail hakkında “çocuğun cinsel istismarı” ve “12 yaşından küçük mağdurların cinsel istismarı” suçlarından ayrı ayrı cezalandırılması talebiyle ikinci bir iddianame hazırlandı. Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen davanın ilk duruşması ise dün görüldü.
 
Fail tutuklu bulunduğu Diyarbakır 4 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nden getirilerek duruşma salonunda hazır edilirken, ayrıca çocuklar, aileleri ve avukatları duruşmaya katıldı. Duruşmaya izleyici alınmadı.
 
Adli tıp bulguya rastlamadı
 
Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından çocuklardan biri için hazırlanan rapor dava dosyasına eklendi. Hazırlanan raporda istismar bulgularına rastlanmadığı öne sürüldü.
 
Fail husumete bağladı
 
Savunması alınan fail Aziz K. çelişkili beyanlarda bulunarak, yöneltilen suçlamaları reddetti. Fail ayrıca kendisine yöneltilen suçların husumetten kaynaklandığını belirterek “iftira” olduğunu iddia etti.
 
Çocukların psikolog eşliğinde ifadeleri alındı
 
Daha sonra ise çocukların Adli Görüşme Odası’nda psikolog eşliğinde ifadeleri alındı. Psikologların çocukların kendilerini ifade edebilecek ruh sağlığına sahip olduğu kanaatinden sonra çocuklar maruz kaldıkları istismarı anlattı.
 
Babalar failden şikayetçi olmadı
 
Çocukların anneleri failden şikayetçi olduklarını beyan ederken, babaları ise çocukların istismarı açık açık anlatmasına rağmen failden şikayetçi olmadı.
 
Tanıklar faili akladı
 
Ardından sanık avukatı tanıkların dinlenmesini talep etti. Tanıklardan olan mahallenin muhtarı faili aklayıcı beyanlarda bulunurken, diğer tanık da çocukların annelerini suçladı.
 
Öte yandan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili eksik hususların giderilmesi ve duruşmaya katılım talebinde bulundu.
 
Failin tutukluluğuna devam kararı
 
İddia makamı da failin tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti. Daha sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti de failin üzerine atılı suçun kuvvetli delillerinin olmasından kaynaklı tutukluluğunun devamına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ve çocukların annelerinin davaya katılmasına, 4 yaşındaki çocuğun babaannesinin bir sonraki duruşmada tanık olarak ifadesinin alınmasına ve psikologlara rapor hazırlamaları için süre verilmesine karar vererek duruşmayı 7 Aralık’a erteledi.
 
Kararın açıklanmasının ardından salon dışında bekletilen çocukların babaları ve failin ailesinin saldırgan tutumları dikkat çekti.
 
İkinci rapor istenecek
 
Çocukların avukatı Ubeydullah Enes Erdil, dava sonucunu ajansımıza değerlendirerek, çocukların olayı annelerine anlatmasından sonra ilk olarak özel bir hastanede muayene edildiklerini ve doktorların 4 yaşındaki çocukta istismar bulgularına rastladığını belirtti. İlk olarak 30 Mayıs’ta çocukların Çocuk İzleme Merkezi’nde ifadelerinin alındığını aktaran Enes, failin çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandığını ve halen de tutuklu olduğunu hatırlattı. Enes, mahkemenin tutukluluğa devam kararına da dikkat çekerek, en önemli delilin failin çelişkili ifadeler vermesi olduğunu kaydetti. Enes, “Bir sonraki duruşma için bizler mağdur çocuğun bağımsız bir doktor tarafından muayene edilerek rapor verilmesini talep edeceğiz. Önceki kati raporun hiçbir şekilde hükmü esas alınmadan her ne kadar somut delilimiz olmasa da mağdurların ifadelerinin yeterli somut delil olarak kabul edilip alt sınırdan uzaklaşarak üst sınırdan Aziz K.’nin her iki mağdura yönelik fiillerinden dolayı ceza alması talebinde bulunacağız. Ayrıca bizlerin de tanıkları olacak onların da dinlenmesini isteyeceğiz” diye ekledi.
 
Mahalle baskısına karşı dayanışma çağrısı
 
Son dönemde artan kadına yönelik şiddet, katliam ve çocuklara yönelik istismar davalarındaki toplumsal baskıya da işaret eden Enes, yargılamanın seyrine yönelik olumlu anlamda etkilerinin olduğunun altını çizdi. Enes, şimdiki davada müvekkil ve ailelerinin mahalle baskısına maruz kaldıklarını ve tek başlarına mücadele yürüttüklerini söyleyerek,  “Bu yüzden toplumsal olarak bir kamuoyu oluşturulması ve bizlerin yanında olunması gerekiyor. Müvekkillerimin bu mahalle baskısından kurtulmasına yönelik söyleyecekleri her söylem bizler için çok kıymetlidir” dedi.