
Rosa Kadın Derneği üyesi Gülistan Nazlıer tahliye edildi
- 14:41 7 Eylül 2020
- Hukuk
DİYARBAKIR - Tutuklu bulunan Rosa Kadın Derneği üyesi Gülistan Nazlıer, Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında "yurt dışına çıkma yasağı" tedbiri kapsamında tahliye edildi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 22 Mayıs günü sabah saatlerinde Rosa Kadın Derneği, kadın aktivistler ve siyasetçilerin de aralarında olduğu 18 kişi gözaltına alınmıştı. İfade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 18 kişiden 12’si tutuklandı. Ardından 7 Haziran’da yine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı bir soruşturma kapsamında gözaltına alınan Rosa Kadın Derneği üyesi Gülistan Nazlıer de tutuklanmıştı.
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) görülen ilk duruşmasında Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Gülistan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılırken, avukatı Resul Temur da hazır bulundu.
‘Rosa’nın herhangi bir örgütle bağı yok’
Duruşma ilk olarak Gülistan’ın iddianamesinin okunması ile başladı. Ardından Gülistan daha önce verdiği ifadeleri hatırlatarak, Rosa’nın herhangi bir örgütle bağının olmadığını kaydetti.
Gülistan, kadın haklarına yönelik olarak farkındalık sağlamak amacı ile kurulan bir dernek olduklarına işaret ederek, “Kadına yönelik suçlarda savunma anlamında kadın yönünden herhangi bir ırk gözetilmemektedir. Bu dernek bağımsız bir sivil toplum kuruluşudur. Bu derneğin KJA ile hiçbir bağlantısı yoktur. Aramada ele geçirilen pankartı bilmiyorum. Bu pankartı dernekte görmedim. Gösteri yürüyüşlerine ben anayasal hakkımdan kaynaklı barışçıl gösteri olarak katıldım. Ben siyasetçiyim siyasi kişiliğim vardır. Ben Rosa Kadın Derneği’nde yedek üyeyim. İddianamede belirtilen tapelerde örgütsel içerikler yoktur. Kaçma şüphem yoktur. Bakıma muhtaç bir çocuğum vardır. Suçlamayı kabul etmiyorum” diyerek tahliyesini talep etti.
Tutukluluğun devamı istendi
İddia makamı gelen belgelere ve alınan savunmaya ilişkin bir diyeceklerinin olmadığını söyleyerek, “Gizli tanığın dinlenilmesine, sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, atılı suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilerin katalog suçlardan olması, kaçma ve saklanma şüphesi, müsnet suç için kanunda ön görülen suçun alt ve üst sınırı ve verilmesi beklenen cezaya göre tutuklanma tedbirinin ölçülü olması, bu nedenlerle adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı, anlaşıldığından sanığın tutukluluk halinin devam olunması kamu adına talep ve mütalaa olunur” dedi.
‘Gizli tanığın ifadeleri somut değildir’
Gülistan’ın avukatı Resul Temur iddia makamının tutukluluk halinin devamı kararına katılmadıklarını ifade ederek, “Gizli tanığın daha önce yapmış olduğu beyan dosyaya alınmıştır. Gizli tanık beyanında hiçbir somut delil yoktur. Gizli tanık müvekkilin eğitime babası tarafından gönderildiği beyan edilmiştir. Burada yer ve zaman bilgisi bulunmamaktadır. Müvekkil hakkında yapılan araştırmada müvekkilimin Rosa Kadın Derneği’ne üyeliği ortaya çıkmıştır. Bu sanki bir suçmuş gibi değerlendirildi. Bu dernek sivil toplum kuruluşudur. Müvekkilimin kadın derneğine üye olması ve anayasal hakkını kullanması bu şekilde değerlendirilmemelidir. Müvekkilim Yenişehir ilçe belediye başkan yardımcılığı yapmıştır. Bu siyasi kimliği nedeniyle taziye ziyaretlerinde ve etkinliklerde bulunmuştur. Yine Yargıtay’ın kararında ‘kişiyi kişisel olarak katılmış olduğu taziyeler nedeniyle suçlu kabul edemezsiniz’ şeklinde kararı bulunmaktadır. Bütün bu hususlar göz önünde bulundurularak tahliye edilmesini talep ediyoruz” savunmasını yaptı.
Yurt dışı yasağı tedbiri ile tahliye edildi
Mahkeme heyetinin verdiği kısa bir aranın ardından Gülistan’a yüklenen suçun vasıf ve mahiyetinin, savunmasının alınmış olması mevcut delil durumunun, tutukluluktan istenen sonucun adli kontrol tedbiri ile de sağlanabilecek olmasının, Gülistan’ın tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak üzerine atılı “örgüte üye olma” suçundan tahliyesine karar verdi.
Mahkeme heyeti ayrıca Gülistan’a "yurt dışına çıkış yasağı" tedbiri uygulanmasına da karar verdi.
Bir sonraki duruşma 18 Kasım tarihine ertelendi.