Eylül Yağlıkara davasında yine karar çıkmadı

  • 13:24 4 Eylül 2020
  • Hukuk
ANKARA - Eylül Yağlıkara’nın katledilmesine ilişkin görülen davada, sanık Uğur Koçyiğit’in avukatının koronavirüs nedeniyle karantinada bulunduğunu bildirmesi üzerine beklenen karar yine çıkmadı.
 
Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Uzunbeyli Mahallesi’nde, 22 Haziran 2018’de kaybolduktan bir hafta sonra yaşamını yitirmiş halde bulunan 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara'ya Uğur Koçyiğit'in cinsel istismarda bulunduktan sonra katlettiği ortaya çıkmıştı. 
 
Sanık Uğur Koçyiğit, “kasten öldürme” ve “çocuğa karşı nitelikli cinsel istismar” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis cezası ile tutuklu yargılanırken, ona yardım ettiği gerekçesiyle annesi Huriye Koçyiğit ise 20 yıl hapis istemi ile tutuksuz yargılanıyor. 
 
Eylülün katledilmesiyle ilgili açılan davanın 8'inci duruşması Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmaya Eylül’ün ailesi, avukatları ve Saadet Öğretmen Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği (UCİM) Genel Başkanı Saadet Özkan ile bir farklı illerden gelen dernek üyeleri katıldı.  Sanık Uğur Koçyiğit’in tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle(SEGBİS)  katıldığı duruşmada diğer sanık Huriye Koçyiğit de hazır bulundu.
 
Sanık Huriye Koçyiğit'in tutuklanması talebi 
 
Eylül’ün ailesinin avukatlarından Hikmet Tepe, esas hakkında söz aldı. Hikmet, sanık Huriye Koçyiğit’in “azmettirme” suçundan da yargılanmasını ve tutuklanmasını talep etti. Sanık Huriye Koçyiğit’in olayı öğrendikten sonra sanık Uğur Koçyiğit’i suç delillerini ortadan kaldırmak ve “canavarca öldürme” fikrini oluşturduğunu belirten Hikmet, “Burada azmettirme bulunmakta. Sanık Huriye’nin eyleminin bu madde kapsamında en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
 
‘Hukuka, ahlaka ve vicdana sığmıyor’
 
Eylül’ün aile avukatlarından Funda Sadıkahmet Alp ise, “Sanık Uğur tutuklu iken eşi ile yaptığı telefon görüşmelerinde eşine net bir şekilde ‘annem beni iki tavuğa kurban etti biliyor musun’ diyor. Israrla bu suçu işledikleri belli. Bu hukuka, ahlaka ve vicdana sığmıyor. Özellikle sanık Huriye, Eylül’ü arama kurtarma çalışmaları yapılırken sanık Uğur ile sürekli telefon irtibatına devam ediyor. Bu hususlar Huriye’nin de bu suçu işlediğini net bir şekilde gösteriyor” diyerek her iki sanığın ağır bir şekilde cezalandırılmasını talep etti.
 
‘Başka Eylüller yaşayacak’
 
Ardından söz alan Eylül’ün babası Halil İbrahim Yağlıklara, her iki sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istediğini belirterek, “Başka Eylüller yaşayacak, bunlar da ibreti âlem için en ağır şekilde cezalarını çeksinler” dedi.  
 
‘Unutulmayacak bir acı bıraktılar’
 
“Bir anne olarak içim yanıyor” diyen anne Şerife Yağlıklara ise, “Evladım gelmeyecek ama bunların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum. Başka anneler de yanmasın. Belki evladınız vardır ve beni anlıyorsunuzdur.  Bunlar beni can evimden vurdular, unutulmayacak bir acı bıraktılar. Bunları gördükçe ölüyorum, acı duyuyorum. Bunlar en ağır şekilde cezalandırılsın. Psikolojik tedavi görüyorum. Huriye benim karşıma çıkıp Eylül için ‘o geri gelemeyecek’ dedi. Bir anne olarak, size yalvarıyorum en ağır şekilde cezalandırılsın” şeklinde konuştu. 
 
Sanık avukatı karantinada 
 
Sanık Huriye Koçyiğit’in avukatı suçlamaları kabul etmediklerini söyleyerek beraat talep etti.  Sanık Uğur Koçyiğit’in avukatı ise karantinada olduğu için duruşmaya katılamadığını ilettiği görüldü. Bunun üzerine sanık önceden hazırladığı savunmasını okudu.
 
Sanığın savunma yaptığı sırada konuşmak isteyen Halil İbrahim Yağlı Kara’ya mahkeme başkanı, “Sen konuştun zaten” diyerek konuşmasına izin vermedi.
 
Duruşma ertelendi 
 
Ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti,  sanık Uğur Koçyiğit’in avukatının karantinada olmasından dolayı duruşmaya katılamadığını belirten mazeretinin kabulüne, sanık Huriye Koçyiğit’in dosya kapsamında kaçacağına dair somut bir delil bulunmadığını ileri sürerek, sanığın tutuklanması talebini reddetti. Mahkeme, sanık Uğur Koçyiğit’in ise tutukluluk halinin uzatılmasına ve devamına karar verdi. 
 
Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 6 Kasım’a erteledi. 
 
Duruşmanın ertelenmesine ve kararın çıkmamasına tepki gösteren Eylül’ün babası Halil İbrahim, “Bu ülkede adalet yok, adalet güçlü olanda” diyerek salondan çıktı.
 
UCİM: Adalet yerini bulsun
 
Duruşmanın ardından UCİM üyeleri, Eylül’ün ailesi ve avukatlarının katılımıyla adliyenin önünde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamada konuşan UCİM Genel Başkanı Saadet Özkan, “Çocuğumuz için adliyedeydik, karar yine verilmedi. Çocuğumuz öleli iki seneyi geçti. Artık yargılamalar bir an önce bitsin, aileler yaralarını sarsın. Aileye son sözünü söyleyin dediler ama son söz bitmedi. Sanık kendi savunmasını yaptı ama vekâleten bir avukat daha orada olmadığı için duruşma ertelendi. Eylül canice katledildi. Neden bugün adalet yerini bulmadı. Adalet yerini bulmazsa ulusun bütünlüğü ve toplumun vicdanı zarar görür. Eylül hala bizi izliyor yukarıdan. Bizler kornadan daha tehlikeli bir şey ile mücadele ediyoruz, cinsel istismarcılarla. Adalet artık yerini bulsun. Kasım ayında da burada olacak ve mücadele etmeye devam edeceğiz” diye belirtti.
 
‘Adalet için burada olacağız’
 
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e seslenen Saadet, “Genelgeler yayınlayın ki çocuk istismarı davalarında adalet yerini hızlı bulsun. Sesimiz sonuna kadar gür çıkacak, adalet için burada olacağız” ifadelerini kullandı. 
 
‘Başka Eylüllerin yaşamasını istiyoruz’
 
Halil İbrahim ise, “İstismarcılara söz hakkı veriliyor bize verilmiyor. Ben baba olarak içim yanmış ve her şeyi söylemek istiyorum. Katil her duruşmada bir yalan söylüyor ve hakim de onu dinliyor ama bana ‘söz hakkın bitti’ diyor. Ben yandım başkaları yanmasın, başka Eylüllerin yaşamasını istiyoruz” dedi.