Nizamettin Şahin başka çocukları da istismara maruz bırakmış

  • 09:02 21 Ağustos 2020
  • Hukuk
AĞRI - İstismara maruz bırakılan çocuğun davasına bakan Önce Çocuk ve Kadın Derneği avukatları, fail Nizamettin Şahin’in aynı mahallede başka çocukları da istismara maruz bıraktığını dile getirdi. Aileye de vazgeçmeleri için baskı yapıldığını belirten avukatlar Hande Gündoğdu ve Ayten Topçuoğlu, dosyanın takipçisi olacaklarını vurguladı. 
 
Ağrı’da 17 Temmuz’da Nizamettin Şahin tarafından 10 yaşında bir çocuk cinsel istismara maruz bırakılmıştı. Çocuğun çığlıkları üzerine teşhir olan Nizamettin Şahin, çevredekiler tarafından yakalanarak polise teslim edilmişti. Nizamettin çıkarıldığı mahkemece cezaevine gönderilmişti. Olayın ardından çocuğun annesinin sosyal medyada paylaştığı görüntüler üzerine Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatları Hande Gündoğan ve Ayten Topçuoğlu davayı üstlenerek Ağrı’da incelemelerde bulundu. 
 
Avukatlar istismara ilişkin yaptıkları incelemelere dair ajansımıza konuştu. 
 
‘Aile baskılara rağmen susmadı’
 
Fail Nizamettin Şahin’in başka çocukları da istismara maruz bıraktığını söyleyen Hande, mahallede daha önce istismara maruz bırakılan çocukların tehdit, para ve korkuyla susturulduğuna dair söylemlerin olduğunu belirtti. Dosyaya gizlilik kararının getirilmesinden kaynaklı içeriğine ulaşma imkanının kısıtlı olduğunu ifade eden Hande, “Gerek aileyle görüşmemiz, gerek çocuk ihlali merkezinin vermiş olduğu ifade, gerek çocuğun psikiyatri muayenesinde bulunan hususlar en genel haliyle 10 yaşında bir kız çocuğu ya da erkek çocuğunun herhangi bir hasmane tutum takınarak böyle bir suç yakıştırmasında bulunduğunun imkansız olduğundan hareketle ortada şüpheli tarafından ‘nitelikli cinsel istismar’ suçunun olduğu kanaatine vardık. Bu kanaati güçlendiren hem soruşturma dosyasına özgü bulgular var hem de herhangi bir soruşturmaya yahut şikâyete tabi olmamış ancak mahallede şüpheli tarafından başka çocuklara da benzer davranışlar olduğuna ilişkin söylentiler var.  Çocuğun ailesi de baskılara maruz kalmasına rağmen sesiz kalmadı” diye aktardı.
 
‘En ağır cezayı alması için çalışacağız’
 
Failin en ağır cezayı alması için mücadele edeceklerini vurgulayan Hande, “Bu sadece hukuki bir mücadele değil. Üstü kapatılmaya çalışılan bir olay. Basına ve kamuoyuna yansıdıktan sonra avukatlar, dernekler, kamuoyu sahip çıkıyor. Çocuğun psikolojik olarak destek alması için de elimizden geleni yapacağız. Derneğimizin bütün avukatları ve ilerici kamuoyuyla bu işin peşini bırakmayacağız ve failin en ağır cezaya çaptırılması için bütün olanaklarımızı seferber edeceğiz” sözlerini kullandı. 
 
‘Dosyada usulsüzlükler var’
 
İstismar dosyasında ciddi usulsüzlüklerin olduğunu söyleyen Ayten ise, çocuğun hiçbir resmi karar ve gerekçe gösterilmeden hastaneye götürülerek fiziki muayeneye maruz bırakılmak istendiğini kaydetti. Bu işlemin kim tarafından ne amaçla yapıldığının bilinmediğini, dosya savcısının bu uygulamaya ilişkin bilgisinin olmadığını dile getiren Ayten, “Aileye kendi yakın çevresi, failin yakınları tarafından para teklif edilerek bu meselenin üstünün kapatılması gerektiği, çocuğun ‘iffetinin’ söz konusu olduğu, paraya ihtiyaçları olduğu gibi meselenin kapatılmasının daha iyi olduğuna dair baskılar var. Türkiye’de bir çocuğun, bir kadının yaşadığı istismar olayında ilk suçlanan yine onlar. Bu meselenin artık kökünden sökülüp atılması lazım. Tek suçlu var o da fail” dedi. 
 
‘Aileleri susturan şey yargıya olan güvensizlikleri’
 
Cezasızlık politikaları ve son dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasının failleri cesaretlendirdiğini belirten Ayten, “Sosyal medyada potansiyel faillerin yaptığı paylaşımlar ve yazdığı şeyler dikkatle incelenirse cezasızlıktan alınan cesaret ciddi anlamda görülecektir. Ailelerin yerine koyun kendinizi. Sizin çocuğunuza böyle bir şey yapılsa hangi para susturur sizi? Ne susturur sizi biliyor musunuz? Yargıya gidince bir sonuç alamayacağınız korkusu sizi susturur. Bu süreçte çocuğun ne kadar yıpranacağına dair olan korku susturur” diye konuştu.