
Erkeğin beyanını esas alan savcıdan 10 yıla kadar hapis istemi
- 09:05 20 Ağustos 2020
- Hukuk
Şehriban Aslan
DİYARBAKIR - 26 Haziran’da tutuklanan Rosa Kadın Derneği üyesi ve HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Hatun Yıldız hakkında hazırlanan iddianamede boşanma aşamasında olduğu Ecevit Yıldız’ın verdiği ifadeler esas alınırken, savcı 5 yıldan 10 yıla kadar hapsini istedi.
Diyarbakır’da 26 Haziran günü Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve J&J Kitabevi’ne polis tarafından baskın yapıldı. Baskında 45 kişi gözaltına alınırken 29 Haziran’da “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 23 kişi tutuklandı, 22 kişi ise yurtdışına çıkış yasağı tedbiriyle serbest bırakıldı. Tutuklananlar arasında bulunan Rosa Kadın Derneği üyesi ve HDP Sur İlçe Eşbaşkanı Hatun Yıldız hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı “örgüt üyesi olduğu” iddiası ile iddianame hazırladı.
İddianamede dikkat çeken noktalardan biri Hatun’un boşanma aşamasında olduğu ve 25 yıl boyunca şiddet gördüğü Ecevit Yıldız’ın ifadeleri. Daha önce Diyarbakır’a gelmeyen, dernek ve çalışmaları hakkında bilgisi olmayan Ecevit Yıldız’ın, Hatun ve beraberinde gözaltına alınanların adliyeye çıkarılmadan önceki gün ifadesinin alınması ve Rosa Kadın Derneği hakkında iddialarda bulunması ise akıllarda soru işaretlerine neden oldu.
Boşanma kararının ardından ihbar etti
İddianamede, Hatun ile aralarında herhangi bir sorun yokmuş gibi ifade veren Ecevit Yıldız’ın anlatımları ise şu şekilde: “Ben Hatun Yıldız ile yaklaşık 25 yıldır evliyim. 2014 yılından 2018 yılına kadar eşim ile birlikte ikamet ettik. 2018 yılında eşim Diyarbakır'daki ailesinin yanına ziyaret amaçlı gitti. Daha sonra defalarca gelmesini istedim ancak gelmedi. Öğrendiğim kadarıyla eşim Hatun Yıldız Diyarbakır ili Sur ilçesinin HDP ilçe eşbaşkanı olmuş. Ne tür faaliyetlerde bulunduğunu bilmiyorum. Ancak çok endişeliyim. Eşim daha önce sağ koluna benim ismimi yazmıştı. Bundan yaklaşık 6 ay önce kendisi ile görüntülü konuştuğumda eşimin kolundaki yazının olmadığını fark ettim. Eşim Diyarbakır'a gidince aramız bozuldu çünkü eşim orada örgüte hizmet eden derneklerle çalışmaya başladı ben eşimi bu konuda çok sert uyardım. Ancak eşimi ikna edemedim hatta boşanma aşamasına gelmemizin sebebi odur.”
Gizli tanıktan çelişkili ifade
İddianamede “ZS35SN58UV52PG10'' isimli gizli tanığın 19 Haziran tarihinde Diyarbakır il Emniyet Müdürlüğü Tem Şube Müdürlüğü’nde alınan ifadesinde, “Bu kişi örgüte hizmet eder. Devlet tarafından kapatılan KJA derneğinde örgüt adına çalışıyordu. KJA Derneği kapatılınca yine aynı amaca hizmet eden TJA adı altında çalışmaya başladılar. Ardından Rosa Kadın Derneği’ni kurdular. Rosa isimli derneğin kurucuları arasında yer almaktadır. Kendisini TJA aktivisti olarak tanıtan kişilerdendir. Aynı zamanda DBP (Demokratik Bölgeler Partisi) isimli partide de görev yapmaktadır. Bu şahıs da dernek faaliyetleri kapsamında mahalle çalışmalarına bakmaktadır ve örgüt tarafından verilen talimat doğrultusunda mahalle mahalle gezerek halka örgüt propagandasını yapmaktadırlar'' diyerek kadın çalışmaları illegalleştirilmeye çalışıldı. Ayrıca gizli tanığın verdiği ifadede Hatun’un HDP’de değil de DBP’de çalıştığını söylemesi çelişki yarattı.
Telefonda ‘anne’ demek suç sayıldı
Hatun’un telefon görüşmesinde konuştuğu kişiye “anne” demesi ve Antep’te cezaevinde bulunan tutsakların görüşe çıkmayacağını söylemesi suç sayıldı. İddianamede “anne” kelimesinin ve görüşe çıkmama haberi verilmesinin suç olduğu şu şekilde açıklandı: “Şahsın görüşme yaptığı bilinmeyen bayan şahısla Antep’te bulunan tutukluları ziyaret edeceği, bu durumu tutuklu şahısların istemediğini ve bu kapsamda şüphelinin şahsa ‘anne’ olarak hitap etme sebebinin şahsın örgüt mensubu iken ölen veya tutuklanan örgüt üyesinin annesi olabileceği ve şüphelinin örgütün iç ve dış koordinasyon cezaevi örgütlenmesinde yer aldığı değerlendirilmiştir.”
Telefonda konuştuğu kişinin Barış Annesi olması da suç!
İddianamede Hatun’un telefon görüşmesi yaptığı kişilerden birinin Barış Annesi olması da suç sayıldı. Yine bir başka telefon görüşmesinde ise HDP’li Sur Belediyesi bünyesinde açılan Amida Jin’den Hatun’un aranıp derneğe çağrılması teknik takibe takılmamak için çağrıldığı iddia edildi. İddianamede HDP’nin salgın sürecinde dayanışma amaçlı başlattığı, “Kardeş Aile Kampanyası” için Hatun’un belirlenen aileleri araması suçlamalar arasında yerini aldı. Yine Hatun’un yaslara gitmesi, derneklere üye olması ve valilik tarafından izin verilen basın açıklamalarına katılması suç olarak görüldü.
‘Şiddet gördüğüm için Rosa’ya üye oldum’
İddianamede Hatun’un şiddet gördüğü için Rosa Kadın Derneği’ne üye olduğu ve derneğin kadın katliamları ve kadına yönelik şiddet konularıyla ilgilendiği ifadeleri yer aldı. Hatun ifadesinde şunları belirtti: “Gizli tanığın vermiş olduğu beyanlar yalandır. Ben BDP üyesi değilim, HDP üyeliğim vardır. Bana iftira atmaktadır. Benim illegal bir faaliyetim yoktur. Mahalle mahalle gezerek kadın çalışmaları yürüttüm, örgüt propagandası yapmadım. Kadın çalışmaları ise kadına şiddet ve kadın cinayetleri vs. konularda çalışma yaptım. TJA yapılanması da kadına yönelik şiddetleri, çocuk istismarını ele almaktadır. Örgütsel bir faaliyeti yoktur. Ayrıca benim oğlum da açlık grevinde olmasından dolayı bende oğlum ve açlık grevine destek verdim. Kendi istediğim ile söz konusu açıklamalara ve söz konusu eylemlere katıldım. Slogan atıp atmadığımı hatırlamıyorum. ‘Çocuklar ölmesin’ diye slogan atmış olabilirim. Bu konuyla alakalı yargılamam yapıldı ve takipsizlik kararı verildi. Şarkı söylemedim. Yapmış olduğumuz açlık grevinden dolayı Leyla Güven’in talepleri kabul edildi ve açlık grevlerine son verildi.”
‘Eşim Diyarbakır’a hiç gelmedi iddialar asılsız’
Oğlunun Antep Cezaevi’nde tutuklu olmasından dolayı teyzesine bilgi vermek amacıyla görüşe çıkmayacağını söylediğini belirten Hatun’un ifadesinin devamında şunlara yer verildi: “Söz konusu konuşmaların hepsi pandemi sürecinde maddi olarak sıkıntıya düşen ailelere destek amacıyla yapılan konuşmadır. Bu yardımlar bizim milletvekillerimiz tarafından yapılmaktadır. Bu sebeple maddi durumu iyi olmayan aileleri tespit ederek vekillerimize vermekteyiz, onlarda maddi sıkıntıları gidermektedirler. Örgütsel bir görüşme değildir. Ayrıca eşim ile faklı tarihlerde birçok defa tartışmamız oldu. İki yıldır görüşmüyoruz. Şu anda boşanma aşamasındayız. Eşim hiç Diyarbakır iline gelmemiştir. Burada olan dernekleri bilmesi imkansız. Vermiş olduğu beyanların hepsi asılsızdır, yalandır. Rosa Kadın Derneği legaldir. Ben de çalışmalarının hepsinde aktif olarak rol almaktayım. İllegal bir faaliyeti yoktur.”
5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istendi
İddianamede Hatun’un beyan ettiği, şüphelinin boşanma aşamasında olan Ecevit Yıldız ile aralarında husumet bulunduğuna ilişkin Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tanzim edilen iddianame örneğinin dosyaya ibraz edildiği belirtildi.
İddianamede savcılık Hatun hakkında “örgüt üyesi olma” iddiasıyla 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istedi.
‘Beyanlar çelişkili’
Hatun’un avukatı olan Yusuf Çakas, müvekkiline dönük hazırlanan iddianameyi değerlendirerek müvekkilinin resmiyette evli olarak göründüğü fakat fiilen Ecevit Yıldız ile beraber olmadıklarına değindi. Yusuf, “Boşanma aşamasında olan bir kişi aleyhine delil yaratmak için böyle bir yönteme başvurmuş. Beyanları zaten çelişkili, adam daha önce Diyarbakır’a gelmemiş, derneğin faaliyetlerini bilmeyen biri, Erzurum’dan gittiğini söylemiş bu durumlar çelişki yaratıyor. Daha önce kızına şiddet uyguladığına dair dosyası var, kadına şiddetten cezaevinde kalmış, alkol ve uyuşturucu bağımlısı, yönlendirilmiş biridir. Öte yandan açlık grevi sürecinde yaptığı basın açıklamaları ve yürüyüşlere katıldığı üzerinden suçlamalar var. Fakat Hatun Yıldız’ın oğlu da açlık grevlerine katılmış biridir. Şuan Antep Cezaevi’nde hükümlü olarak kalmakta. Yürüyüş tamamen güvenlik şubenin kontrolünde yapılmıştı, yasa dışı herhangi bir şey yoktur. Son olarak ise Hatun Yıldız HDP Sur ilçe eşbaşkanıdır. Yaptığı siyasi parti faaliyetlerini örgüt faaliyetiymiş gibi değerlendirilmiştir. Oysaki Sur’da en çok oy alan partinin Eşbaşkanı sıfatına sahip biridir” dedi.