
'İhami Balı'nın kaldığı X olarak gizlenen kamp nerede?’
- 14:24 16 Temmuz 2020
- Hukuk
ANKARA - 10 Ekim Ankara Gar Katliamı duruşmasında, firari sanıklardan İlhami Balı’nın kaldığı ve "X" olarak gizlenen kampın nerede olduğunu soran dava avukatları, iddianamedeki eksikliklere dikkati çekti. Avukatlar faillerin “insanlığa karşı suçtan” yargılanmasının önemli olduğunu kaydetti.
Ankara Garı’nda 10 Ekim 2015’te DAİŞ’in gerçekleştirdiği ve 103 kişinin yaşamını yitirdiği katliama ilişkin açılan ve sonrasında firari sanıklar yönünden ayrılan davanın 5’inci duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma öncesi adliye önünü bariyerle çeviren polisler, duruşmaya katılmak isteyen aileleri kimlik kontrolünün ardından binaya aldı. Duruşmaya, 10 Ekim Avukat Komisyonu'ndan avukatlar ve katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri katıldı.
'İddianamede bilgiler yok'
Duruşma, dosyaya yeni gelen evrakların okunmasıyla başladı. 10 Ekim Avukatları Komisyonu'ndan avukatlar, evraklara ilişkin söz aldı. Avukatlardan Eylem Sarıoğlu, "Özellikle firari sanıkların yakalanmasına ilişkin emniyetten gelen yazıda, sanıklardan Mustafa Delibaşlar’ın SDG, Fadile Delibaşlar’ın Roj, Cebrail Kaya’nın SDG, İlhami Balı’nın ise adı bildirilmeyen X kampında yer aldığı aktarılıyor. Bu iddianamenin ne kadar düzensiz hazırlandığını ortaya koyuyor. Biz başından beri sanıkların Gaziantep IŞİD örgütlenmesindeki pozisyonlarını ortaya koymayan, sanıkların önceki eylemlerine dair bilgilerin yer almadığı bir iddianame olduğunu defalarca söyledik" dedi.
'Sanıkların pozisyonlarının dikkate alınmasını istiyoruz'
Avukat Gamze Gökoğlu, "7 celsedir boş sanık sandalyelerine karşı konuşuyoruz” dedi. “Bu sandalyeye oturması gereken sanıklardan biri Ömer Deniz Dündar” diyen Gamze, şöyle konuştu: “Ama Dündar ile ilgili sadece örgüt üyeliğinden ve sahte evrak hazırlamaktan yargılama isteniyor. Sanık Dündar başka katliamların düzenlenmesinde de rol aldı. Bu süreçlerin hiçbiri iddianamede yok. Bu kişilerin iddianamedeki pozisyonları doğru belirtilmemiş. Ömer Deniz Dündar yarın sınırda yakalanırsa ve aldığı maaş doğrultusunda suç işlediğini ve 'etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum' derse mahkemenin nasıl bir karar vereceği konusunda kuşkuluyuz. Sanıkların dosyaya sunduğunu pozisyonlarının da dikkate alınmasını istiyoruz."
'Bilgilerin devlette olduğunu biliyorduk'
Avukat Gülşah Kaya da "Sanıkların kaldığı kamplara dair bilgiler geldi. Devlette bu bilgilerin tamamı hatta daha fazla olduğunu biliyorduk. Gelen evraklarla birlikte bunun doğru olduğunu da gördük. Mustafa Delibaşlar'ın SDG kampında olduğunu öğrenmiş olduk. İlhami Balı'nın yeri ise X olarak belirtilip hala söylenmiyor. Sözde esir kampı deniliyor. Bu sözde ibaresinden kampın HPG kampı olduğunu düşünüyoruz ancak belirtilmemiş" dedi. Gülşah, kamplarda bulunan firari sanıkların Türkiye’ye iadesi için İçişleri Bakanlığı’na müzekkere yazılmasını talep etti.
'Emniyet İhami Balı'nın yerini nasıl tespit etti'
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 24 Mart tarihinde 81 ilin emniyet müdürlüklerine gönderdiği “gizli” ibareli yazıda, firari sanıkların bilgilerinin olduğu Excel listesinin tamamının dosyaya gönderilmediğini ifade eden Gülşah, şu soruların aydınlatılmasını talep etti: "Listenin tamamı neden mahkeme ile paylaşılmadı? İlhami Balı’nın kaldığı ama 'x' olarak isimlendirilerek gizlenen kamp nerede? Daha önce defalarca sorulmasına rağmen tespit edilemediğini söyleyen Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü, İlhami Balı’nın yerini nasıl tespit etti? SDG’nin kamplarında olduğu bildirilen Mustafa ve Fadile Delibaşlar ile Cebrail Kaya’nın Türkiye’ye getirilip yargılanması için herhangi bir girişimde bulunuldu mu?"
'İnsanlığa karşı suçtan yargılanmaları çok önemli'
Avukat Sinem Doğanoğlu ise "Hayat belki bizim için 10 Ekim'de durdu, yargılama da yavaşladı ama dünyada yargılamalar durmuyor. AB Yargısal İşbirliği Ajansı'nın 23 Mayıs'ta AB üyesi olan ülkelerin hakim ve savcılarına yönelik yayınladığı rapor var. Türkiye AB üyesi olamayabilir ama raporun kapsamı açısından sanıkların insanlığa karşı suçtan yargılanması istemimize yönelik sunmak istiyoruz. Bizim için sanıkların insanlığa karşı suçtan yargılanmaları çok önemli" dedi.
'Firari sanıklar biliniyordu'
"Firari sanıkların hepsi biliniyordu ve yakalanmadılar. Bu nedenle bugün sanık sandalyeleri boş” diyen avukat İlke Işık, "Meğer bir emniyet yazısı varmış. Bu bilgileri istemeseydik gelmeyecekti. Suç duyurusu taleplerimizi dikkate alın artık. Suç işliyorlar ve mahkememin artık bu suça müsaade etmemesi lazım. Yine gelen cevaplardan gümrük ihbar sistemi denilen bir şey olduğunu gördük. Bu sistemden sanıklara dair bilgi belgelerin istenmesini istiyoruz. Bu dosyada tespit edilememiş kişiler var. Bu nedenle dosyaya dahil edilmesi gereken sanıklar, yargılanan sanıklara dair fotoğraf albümü kayıtların, parmak izlerinin istenmesini istiyoruz” diye konuştu.
İlke, ayrıca istedikleri belgeleri zamanında ve doğru şekilde göndermediği için Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Katliamın faili tahliye talep etti
Avukatların konuşmalarının ardından, DAİŞ yöneticiliğinden 18 yıl hapis cezası alan ve "insanlığa karşı suçtan" yargılanan Erman Ekici dinlendi. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan sanık tutuklu kaldığı sürenin göz önüne alınarak serbest bırakılmasını talep etti.
İddia makamı, firari sanıkların infazı için yakalanmalarının beklenilmesine, sanık Erman Ekici'nin tutukluluk halinin devamına ve müşteki avukatların Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü hakkında talep ettikleri suç duyurusunun reddine karar verilmesini istedi.
Mahkeme, duruşmaya saat 14.00'e kadar arar verdi.