Hakimden şerh: Tutukluluğun devamı kararına katılmıyorum

  • 16:04 14 Temmuz 2020
  • Hukuk
ANKARA - HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın davasında, “tutukluluğun devamı” kararına şerh düşen üye hakim Murat Adıgüzel, "Tutukluluktan beklenen amacın artık hasıl olduğu, sanığın üzerine atılı eylemler ve bu aşamaya kadar ki savunmaları gözetilerek delil karartma ihtimali ile sanığın dosyaya yansıyan kişiliği uyarınca da kaçma şüphesi yok" diyerek tutukluluk halinin devamı yönündeki karara katılmadığını belirtti. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın yargılandığı davanın 19’uncu duruşmasında Figen'in tutukluluk halinin devamına karar verilirken bir sonraki duruşma 29 Eylül tarihine ertelendi. Karar oy çokluğu ile alınırken üye hakimlerden Murat Adıgüzel karara şerh düştü. 
 
Üye hakimin muhalefet şerhinde şu ifadeler yer aldı: 
 
“Sanık Figen Yüksekdağ’ın mahkememizce yürütülen kovuşturmaya ilişkin dava dosyasında Diyarbakır CBS’nin 2017/768 esas sayılı dosyası kapsamında Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandığı mahkememizce 28 042017 tarihinde tensiben sanığın tutukluluk halinin devamına karara verildiği, sanık hakkında bu celseye kadar tarafımın da katılmış olduğu celselerde de tutukluluk halinin devamı yönünde karar verildiği tarafımızca benimsenen iş bu celsenin 3 NOLU kararına belirtildiği üzere sanık ve müdafilerinin bu aşamaya kadar ana dava dosyası ve yargılama aşamasında birleşen dava dosyaları kapsamına göre savunma yapmak istediklerini beyan tikleri mahkememizce bu beyanları kabul edilerek sanık ve müdafilerinin avunmalarının tamamlanması için defaeten süreler verildiği hatta yargılamanın aralıksız devam etmesine temin bakımından duruşmaları takip eden günler itibarıyla yapabileceği hususunda beyan edildiği buna rağmen taraf ve vekillerin savunma hazırlamadığı gerekçesiyle duruşma günlerinin aralıklı olarak belirlenmesinin talep edildiği ve mahkemizce bu yönlü taleplerin savunma hakkının kutsallığı ilkesi de değerlendirilerek kabul edildiği hususu da gözetilerek bu celseye kadar sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildiği ancak sanığın tutuklu kaldığı sürede gözetilerek tutukluktan beklenen amacın artık hasıl olduğu, sanığın üzerine atılı eylemler ve bu aşamaya kadar ki savunmaları gözetilerek delil karartma ihtimali ile sanığın dosyaya yansıyan kişiliği uyarınca da kaçma şüphesinin bulunmadığı yönüne tarafımızda kanaat oluştu. Ayrıca sanığın ve müdafilerin savunmalarını büyük ölçüde tamamladıkları hususları gözetilerek sanığın tutukluk halini devamında hukuki bir fayda bulunmadığı bu aşamada adli kontrol hükümleri ile de tutukluluktan beklenen faydaya ulaşabileceği görüş ve kanaatinde bulunduğumdan sayın çoğunluğun sanığın tutukluluk halinin devamı yönündeki kararına katılmıyorum.”