
İdam cezalarında yüzde 32 artış
- 09:09 13 Nisan 2025
- Güncel
HABER MERKKEZİ- “İdam Cezası ve infazlar 2024” başlıklı yayımlanan raporda, 2024 yılında dünyada idam edilen kişi sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 32 arttı.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), “İdam Cezası ve İnfazlar 2024” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapora göre, 2024 yılında dünyada idam edilen kişi sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 32 arttı.
2024’te bin 518 idam cezası infaz edildiği belirtilen raporda, bu rakam 2023’te kaydedilen bin 153 infaza göre önemli bir yükselişi temsil ediyor. Raporda, uyuşturucuyla bağlantılı suçlar nedeniyle idam edilen kişilerin toplam 637 olduğu ve bunun tüm infazların yüzde 42’sine denk geldiği belirtiliyor.
Uluslararası Af Örgütü, bu uygulamanın insan hakları ilkelerine ters düştüğünü, çünkü “kasıtlı adam öldürme” kriterini taşımayan suçlarda idam cezası kullanılmasının uluslararası insan hakları hukukuyla bağdaşmadığını vurguluyor.
İran, Irak ve Suudi Arabistan başı çekiyor
Rapora göre, 2024’te infazlardaki artışın büyük bölümü İran, Irak ve Suudi Arabistan kaynaklı. 2023’te bu üç ülkede bin 041 infaz kaydedilirken, 2024’te sayı bin 380’e yükseldi. Uluslararası Af Örgütü, “küresel infazların yaklaşık yüzde 91’ini tek başına bu üç ülke oluşturuyor” diyerek tabloyu daha da çarpıcı hâle getirdi.
Örgüt, ayrıca Çin, Kuzey Kore ve Vietnam’daki devlet sırları ve bilgi sınırlamaları nedeniyle, dünya genelinde tam bir veri derlemenin güç olduğunu ekliyor.
Olumlu gelişmeler
İdam cezalarındaki olumsuz trende karşın, rapor bazı olumlu gelişmelere de işaret etti. Buna göre, Zambiya, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin İkinci İhtiyari Protokolü’ne (ölüm cezasının kaldırılması amacını taşıyor) katıldı ve Zimbabve de “normal suçlar” için idam cezasını kaldırdı. Ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onuncu kez oylanan idam cezalarının kullanımının durdurulmasına (moratoryum) yönelik kararda, “Tüm BM üyesi devletlerin üçte ikisinden fazlası lehte oy kullandı.”
Uluslararası Af Örgütü, “tamamen ve istisnasız olarak ölüm cezasına karşı olduğu” yönündeki tutumunu yineleyerek, evrensel ölçekte ölüm cezasını kaldırmanın adalet sistemlerindeki temel reform sürecinin vazgeçilmez bir bileşeni olduğunu vurguladı.