ANKARA - SİHA saldırısı sonucu katledilen gazetecilerin cenazelerinin alınması için giden heyetin bekletilmesine karşı İHD Ankara Şubesi Eş Genel Başkanı Nuray Çevirmen, “Defnedilme ve yas tutma hakkı uluslararası yasalar kapsamında koruma altına alınmıştır. Türkiye Devletinin bu hakka saygı duyması ve cenazelerin verilmesi, insan onuruna uygun ve geleneklerine göre cenaze törenlerinin düzenlenmesini sağlaması gerekir” dedi.

 

Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Aralık’ta SİHA ile katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın cenazelerini almak üzere Federe Kürdistan Bölgesi’ne doğru yola çıkan heyet, dün saat 16.00’dan bu yana Habur Sınır Kapısı’nda bekletiliyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdîn Milletvekili Kamuran Tanhan, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ile sivil toplum örgütü temsilcileri ve ailelerin olduğu heyetin sınırdan geçmesi “sistem yok” denilerek engelleniyor. Pasaportları mühürlenmeyen heyet üyeleri 24 saati aşkın bir süredir sınır kapısındaki bekleyişlerini sürdürüyor.

 

Cenazeleri teslim almak isteyen heyetin sınır kapısında keyfi olarak bekletilmesine tepkiler devam ediyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Eş Genel Başkanı Nuray Çevirmen, değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Kabul edilecek bir durum değil’

 

Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın gazetecilik faaliyetleri kapsamında haber yapmak için çalıştıkları bölgede katledildiklerinin altını çizen Nuray Çevirmen, “Yaşam hakları ellerinden alındı ve herhangi bir soruşturma süreci de yürütülmedi. Tüm bunların yanı sıra cenazelerin getirilmesi ve defnedilmesi için gereken sürecin de kesintiye uğratılması kabul edilebilecek bir durum değil. Cenazelerin mutlaka ailelerine teslim edilmesi ve geleneklerine göre defnedilmesi için bir an önce cenazelerin ailelerine teslim edilmesi gerekmektedir” dedi. 

 

‘Türkiye cenazelere gösterdiği kötü muamele ile biliniyor’

 

Nuray Çevirmen, Türkiye’nin cenazelere dahi gösterdiği muamele konusunda pek de parlak bir karneye sahip olmadığını söyleyerek şu örnekleri verdi: “Türkiye’de pek çok defa cenazelerin teslim edilmesi, defin hakları, yas tutma süreçlerinin kesintiye uğratılması ya da bu hakların tanınmaması gibi ihlallerine defalarca tanıklık etmekteyiz. Cenazelerin verilmemesi, kargo ile ailelere teslim edilmesi, plastik kaplar içinde kaldırıma gömülmeleri, mezarların yerlerinin değiştirilmesi, cenaze törenlerine katılıma izin verilmemesi ve buna benzer çok fazla vaka yaşanmıştır ve yaşanmaya devam edilmektedir. Ayrıca faili meçhul cinayet ve katliamlarda yaşamlarını kaybeden insanların kemiklerinin nerede olduğu bile açığa çıkarılmamıştır. Yine pek çok mezarlığa yapılan saldırıların failleri ortaya çıkarılmıyor.”

 

‘Türkiye yas tutma hakkını engelliyor’

 

Her insanın inançlarına göre defin hakkı olduğunu söyleyen Nuray Çevirmen, ailelerin ve yakınlarının yas tutma hakları olduğunu belirtti. Nuray Çevirmen, “Defnedilme ve yas tutma hakkı uluslararası yasalar kapsamında da koruma altına alınmıştır. Türkiye Devletinin bu hakka saygı duyması ve cenazelerin verilmesi, insan onuruna uygun ve geleneklerine göre cenaze törenlerinin düzenlenmesini sağlaması ve bu hakkın önündeki engellerin kaldırılmasını da sağlaması gerekmektedir” diye konuştu.