Her çağda kendini koruyan tarihi yapılar yok ediliyor

  • 09:04 24 Şubat 2021
  • Yaşam
 
Dîcle Demhat
 
HABER MERKEZİ - Birçok medeniyete beşiklik etmiş ve tarihsel geçmişiyle önemli bir konuma sahip olan Şerawa ilçesine bağlı köylerdeki tarihi yapılar, her çağda kendini korurken, saldırılar nedeniyle yok edilme tehlikesi altında. 
 
Tarihsel açıdan büyük bir öneme sahip olan Efrîn ve köylerini dolaştığımızda karış karış topraklarında tarihi yapılara rastlamak mümkün. Efrîn, eski çağlarda, Ahameniş, Seleukos, Roma, Bizans ve son olarak Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetiminde kalıyor ve 1923’te Halep’in bir ilçesi oluyor.  Suriye iç savaşı sırasında 2012 yılının yazında Baas rejiminin bölgeden çekilmesiyle Özerk Yönetim tarafından ilan edilen üç kantondan biri olan Efrîn’e 20 Ocak 2018 tarihinde Türkiye ve ona bağlı gruplar tarafından saldırı gerçekleşiyor.  Bu saldırı sırasında binlerce Efrînli Özerk Yönetim tarafından Şehba’da kurulan kamplara yerleştirilirken, kimileri ise farklı kentlere göç ediyor. 
 
Her medeniyete ait kalıntılar 
 
Tarihi yok edilme tehlikesi altında olan Efrîn’in Şerewa ilçesinde bağlı köyleri dolaştığımızda her medeniyete ait kalıntılara rastlamak mümkün. Şerewa ilçesine bağlı Saganek köyü, halkın deyimiyle Soxanek,  Gunde Mezin, Bırcıqase ve Kalote (Kulote) köylerini dolaşıyoruz. Her köy ayrı bir tarihe sahip.  Bu köylerde halk daha önce Êzidî inancıyla yaşarken, maruz kaldıkları baskılar sonucunda Müslüman olmak zorunda bırakılıyor. Köylerde bulunan aileler arasında hala Êzidî inancını yaşatanlar bulunuyor. Tarihi özellikleriyle bilinen bu köyler bugün saldırılarla yüz yüze. 
 
Soxanek (Sogane)  
 
Eski su depolarına ev sahipliği yapan Soxanek (Sogane) köyünde tarihi iki kilise bulunuyor. Bu kiliselerden birinin bahçesi ve içerisi küçük taşlarla işlenmiş. Yıkılmış olan bu kiliseden geriye sadece ince motiflerle bezenmiş taşlardan olan sadece küçük bir parça geriye kalmış. Köy halkının anlatımlarına göre, kiliseden geriye kalan diğer parçaları ise bölgede araştırma yapan arkeologlar alıyor.  Diğer kilise ise, eski köyün bulunduğu alanda yer alıyor. Anlatımlara göre, bir zelzelenin yaşanmasıyla hem kilise hem de köy yıkılıyor. Köy halkı sonradan yeniden bir köy inşa ediyor.  Tarihi kiliseye ait sütunlar ise hala duruyor. Köy halkı Soxanek köyünün adının Osmanlılar döneminde Soğandan geldiğini belirtiyor. Daha önce adı Sohanek olan köyün yamaçlarında doğal olarak yetişen nergisler, gözümüze çarparken, birden isminin nergis çiçeğinden gelme ihtimalinin olduğunu düşünüyoruz. Nergis çiçeğinin sapları soğanı anımsattığı için belki de bu yüzden olduğunu düşünmeden edemiyoruz. 
 
Gunde Mezin (Suka Mezin) 
 
Suka Mezin köyü adını, daha önce içerisinde bulunan büyük çarşıdan alıyor. Herkes bu köye gelerek alışveriş yapıyor. Zaman ilerledikçe,  Suka Mezin yerini Gunde Mezin’e bırakıyor. Büyük bir mağarası bulunan köyden ayrılanlar Bırcı qase ve Kalote köylerine yerleşiyor. 
 
Kalote (Kulote)
 
Kalote (Kulote) köyü de tarihi kiliseleriyle biliniyor. Köylülere göre, köyde bulunan Kalote Kalesi ve kiliseler, M. S. 2.yüzyılda bir Roma tapınağı olarak inşa ediliyor. Hıristiyanlığın yayılmasıyla beraber tapınak, 5.yüzyılda, bir bazilika haline getiriliyor. Hemedanile ile Bizans İmparatorluğu arasındaki savaşlar sonucunda kilise, 10.yüzyılda kaleye dönüştürülüyor. Kalenin yakınında iyi korunmuş iki kilise daha bulunuyor.  Bunlar, 492 yılında inşa edilen Doğu Kilisesi ve 6. yüzyılda inşa edilen Batı Kilisesi’dir.  Köyde en az 7 küçük mağara yer alıyor. Mağaranın içerisinde girildiğinde mezarlığa benzeyen bölüm bulunuyor. Köylülerin anlatımlarına göre, geçmişte yaşamını yitirenler, bu mağaralarda defnediliyor. Mağaranın içerisinde bulunan mezarlarda yapılan incelemelerde cenazelerin çıkarıldığı dile getiriliyor. 
 
Bırcıqase
 
Gunde Mezin’den ayrılan halktan oluşan Bırcıqase köyünde de tarihi kalıntılar bulunuyor. Her dört köyde de birçok medeniyet hüküm sürmüş durumda. Köylüler, bu medeniyetlere ait kalıntılara işaret ediyor. Bırcıqase’de yıkılmış tarihi evlerin olduğu bir alan bulunuyor. Bu alanda gezildiğinde Êzidîlere ait kalıntılar göze çarpıyor. Bırcıqase ve Kalote köylerinin ortasında bir mezarlık bulunuyor ve halk her zaman bu mezarı ziyaret ediyor. Köylüler, bu mezarlıkta birçok dilekte bulunduklarını anlatıyor. 
 
Xirabeşems
 
Gunde Mezın’ın ilerisinde bulunan bir diğer köy Xirab Şems. Hıristiyanlara ait yapıların bulunduğu köy, Jineoloji’nin araştırmalarına göre,  4.yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Bazı yerlerde Xirabeşems köyünün adı Bizans Kilisesi olarak da geçiyor.  
 
Hayvancılık ve taş oymacılığı ile geçim sağlanıyor
 
Her beş köyün halkı geçimlerini hayvancılık ve ev yapımında kullanılan taşları oymakla sağlıyor. Köylüler, küçük tepelerden kayaları çıkartıp taşları oyup satıyor. Evleri taşlardan inşa edilen bu köylerde aileler bir araya gelerek akşam sohbetlerini yapıyor. Her köye ait meclis, kurum ve kominler bulunurken köyde yer alan kadınlar aktif bir şekilde meclis, kurum ve kominlerde yer alıyor. Köyde kadınlar el emekleriyle renklerini ortaya çıkartıyor.  
 
Tarihsel geçmişiyle önemli bir konuma sahip olan Şerawa ilçesi bugün Türkiye ve ona bağlı grupların saldırılarıyla karşı karşıyadır. Saldırılara rağmen, köylüler, evlerini terk etmemiş, direnişlerini içinde bulundukları topraklarda sürdürüyor.  
 
Köy halkı,  her sohbette bereketli Efrîn topraklarından bahsetmeden geçemiyor.