‘Dilan Yıldırım’ın ölümünde savcı 2 ay sonra ailenin ifadesini aldı’

  • 16:05 3 Ekim 2024
  • Güncel
 
ANKARA - Şüpheli kadın ölümlerine dair açıklama yapan DEM Parti milletvekili Meral Danış Beştaş, Erzurom’da şüpheli şekilde yaşamını yitiren Dilan Yıldırım’ın ailesinin olaydan iki ay sonra ifadesinin alındığını kaydetti. 
 
Erzurom’un Köprüköy ilçesine bağlı Yağan köyünde yaşayan iki çocuk annesi Dilan Yıldırım 4 Ağustos’ta yaşamını yitirdi. Dilan Yıldırım’ın ölümünün ardından gözaltına alınan evli olduğu erkek, İ.Y., ertesi gün serbest bırakılırken Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin soruşturma başlatılmış, Dilan’ın annesi ise ''kızının öldürüldüğünü'' söylemişti.
 
‘İntiharla üzeri örtülüyor’
 
Aileyi geçtiğimiz günlerde ziyaret eden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Erzirom Milletvekili Meral Danış Beştaş bugün gerçekleştirdiği basın toplantısında şüpheli kadın ölümlerini gündeme getirdi. Meral, “Maalesef kadına yönelik şiddet, cinayet ve istismar hız kesmeden devam ediyor. Her gün kadın cinayeti haberi duyuyoruz, bir cezasızlık veya verilen istinisnayen ceza haberlerini duyuyoruz. Bir kere şüpheli kadın ölümlerinin tamamının mutlak suretle bir cinayet soruşturmasına tabi tutulmalıdır çünkü nedense hep kadın şüpheli şekilde ölüyor erkeklerin ise şüpheli öldüğü vakaların ne kadar az olduğunu hepimiz yaşamımızdan biliyoruz ve maalesef intihar denilerek üzeri örtülüyor. Bir tanesi benim vekili olduğum Erzurum Köprüköyü ilçesinde Yağan mahallesinde meydana geldi. 4 Ağustos’ta Dilan Yıldırım isimli kadın şüpheli şekilde öldü diye kayıtlara geçti ve maalesef olayın üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Peki şuana kadar bir tutuklu var mı, dava açıldı mı, delililer yeterince toplandı mı, hayır. Eşi ne yapıyor tabi ki serbest” sözlerini kullandı.
 
Deliller ve olay yeri yeterince incelenmemiş
 
Dilan’ın intihar ettiğinin öne sürüldüğü gün annesiyle 10.30’da telefonda konuştuğunu, kardeşini evine davet ettiğini ve annesine 600 liraya masa örtüsü aldığının sevincini paylaştığını söyleyen Meral, “Ailesini geçen hafta ziyaret ettim. Olaydan saatler sonra Dilan’ın eşi annesine Dilan’ın öldüğünü değil de hastaneye kaldırıldığını, boğazının ağrıdığını haber ediyor ve anne hastaneye gidiyor. Burada yanıtlanmayan çokça soru var ve bu sorular nedense savcılık tarafından araştırılmıyor ve yanıtı bulunuyor. İlk olay yeri incelemesinde tespit şu, ‘asılmaya konu olabilecek herhangi ip, kemer vb. eşya gözlemlenmedi.’ Aynı gün basit bir ön muayene yapılıyor, orada da boyun bölgesinden kulak arkasını kapsayacak şekilde bir baskı izi ve ekimozlar olduğunu söylüyor. Fakat nedense sonrasında ayrıntılı otopsi raporu çıkıyor ve 5 Eylül 2024 tarihli tutanaklara göre ayrıntılı bir olay yeri inceleme tarifi yapılıyor, aradan 1 ay geçtikten sonra yapılıyor bu. Bu incelemede kırık cam parçaları olduğu, iç taraftan darbe alarak kırıldığı, kilitlenmiş vaziyetteyken kapının kırıldığı gibi ayrıntılar var. Bu bile başlı başına savcının görevini yapmadığını, soruşturmayı derinleştirmediğini ve gerçekleri aramadığını ortaya koyuyor. Buna ilişkin elimizde birçok bilgi ve belge var. Dilan’ın annesi ‘benim kızım cinayete kurban gitti, eşi öldürdü, kayınvalidesi ve eşi kızımı katletti’ diye açıkça söylüyor” diye konuştu. 
 
20 kilometre uzaktaki hastaneye götürülmüş
 
Dilan’ın evli olduğu erkek İ.Y.’nin , jandarma ve savcılıkta farklı ve çelişkili beyanlarda bulunduğunu söyleyen Meral, “Biz görüştüğümüzde de annesi de babası da ‘benim kızım intihar edecek biri değildi, öldürüldü ve hiç kimse tutuklanmadı, suçlular cezasını alsın’ diyor. Jandarmada boğazı ağrıyordu hastaneye götürdüm derken savcılıkta, aile yanlış anlamasın diye bu beyanlara başvurduğunu söylüyor. ‘İntihar bizde ayıp sayılır dışlanma korkusuyla bunu yaptım’ diyor. Evlerinin 400 metre ötesinde bir sağlık kurulu var ama oraya değil 20 kilometre ötedeki hastaneye götürülüyor ve ambulans da çağırmıyorlar. Sonra Dilan yaşamını yitiriyor” sözlerini kullandı.
 
‘Kim bu doktor ve jandarmalar?’
 
Devamında ise Meral şunları söyledi: “Bir kadın daha erkek şiddetiyle, erkek egemen zihniyetle katlediliyor. Her şeyden önce yeterince soruşturulmayan bir durum var ama savcı bey ne yapıyor benim gittiğim gün ailenin ifadesi alınıyor. Yaklaşık 2 ay sonra anne babadan ifade alınıyor böyle bir şey olabilir mi? Bir kadın ölüyor anne babası şikayetçi, hastanede bağıra çağıra kıyameti koparıyor savcılık kurumu ifade almaya bile gerek duymuyor. Biz bunu gündeme getirdikten ve paylaşım yaptıktan sonra harekete geçiriliyor ve dosyada bazı deliller toplanıyor. Sorduğumuz sorular ise soruşturma dosyasında yok. Dilan’ın ailesi hastanede şu konuşmaları da duyuyorlar, ‘hakim bizim, jandarma bizim, doktor bizim hiçbir şey yapamazlar’ ve Dilan’ın kayınvalidesi orada annesi ağlarken gülecek kadar bu konuda duyarsız, duygusuz ya da faillerden biri. Kim bu hakimler, savcılar, jandarmalar ve doktorlar? Nereden tanıdıklarınız ve hangi bağınız var bunu soruyoruz. Her kadın ölümünün şüpheli olduğunu defalarca söyledik çünkü altından cinayet çıkıyor.”