Öznur Değer

 

ANKARA - Sorunlarını dinlemek için mikrofon uzattığımız Ankaralı yurttaşlar kentin temel sorunlarının başında ulaşım ve sağlığın geldiğini kaydetti. Otobüslerin daha sık olmasını talep eden yurttaşlar, hastanelerin uzaklığından da yakındı. Emekli bürokrat Yurdagül Akçakaya ise tüm bu sorunlara karşı “Halk meclisi” önerisinde bulundu.

 

Nüfusu 5 milyonu aşan Ankara’da ulaşımdan sağlığa kadar birçok sorun yaşanıyor. 23 yıl boyunca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yapan AKP’li Melih Gökçek’in ardından kentin yıkıntıları ve sorunları ise gün yüzüne çıkmaya başladı. Melih Gökçek’in ardından ABB Başkanlığı görevine gelen Mansur Yavaş da kimi sorunlara çözüm getirmeye çalışmış olsa da yurttaşların eksik bulduğu çok sayıda sorun varlığını koruyor. 

 

Sokaklardaki ışıklandırmadan, bozuk yollara, ulaşımdan güvenliğe ve sağlığa erişime kadar çok sayıda sorunla karşılaşan Ankara sakinlerine mikrofon uzatarak “Ankara'da değişmesini talep ettiğiniz sorunlar nedir?” diye sorduk. 

 

‘Halkta bir psikolojik çöküntü gözlüyorum’

 

“Hayat çok pahalı ucuzluk” şart sözleriyle ekonomiden yakınan emekli bürokrat Yurdagül Akçakaya, alınan ücretlerin yetersizliğini dile getirdi. Ekonominin yanı sıra sağlıkla ilgili de bazı sıkıntılar olduğunu belirten Yurdagül, “Ben 86 yaşındayım. Getirilmiş olan yasaklardan da oldukça rahatsızım. Saat 11.00 ile 13.00 arası dışarı çıkabiliyoruz. Bu durum beni çok etkiliyor. Alışverişe sabahın köründe ve koşturarak çıkmak zorunda kalıyorum. Buna bir sistem getirilmesi lazım. Bankalara yetişemiyorsunuz, alışverişinizi tam yapamıyorsunuz. Tüm bunların yanı sıra halkta bir psikolojik çöküntü gözlüyorum” sözlerine yer verdi.

 

‘Halk meclisi yapılsın’

 

Eskiden ekonomik sorunlara rağmen insanların çok mutlu olduklarını belirten Yurdagül, yetkililerin yurttaşların yaşamını düşünmesi gerektiğini belirtti. Yetkililerin halkın arasına girip neler yaşadığını görmelerini isteyen Yurdagül,  sözlerini şöyle sürdürdü: “Hayat, televizyonlarda görüldüğü gibi değil. Aşıların yeterli olacağı kanaatini taşımıyorum. Yaşlılara otobüs yasaklandı, binemiyorsunuz. Peki, nasıl gidip geleceğim ben? Zorluklar çok. Halk meclisi yapılsa ve oraya seçilmiş insanlar değil de isteyen insanlar katılabilse ve cezalandırılmaksızın konuşabilseler daha yakından anlarlar bizi. Belirli çevrelerle, belirli yerlerde yapılan röportajlar derde deva değil. Halkı bizzat dinleyecek ve açık oturumlarda belirteceksiniz. İnsanlar yorgun ve geçim derdine düşmüş orta sınıf öldü. İnsanların artık günü geçirmek gibi bir derdi var.”

 

‘Halk talep edecek, devlet yapacak’

 

Kadın katliamları ve kadın sorununa değinen Süheyla Tatlıpınar ise, “Kadınlar ölmesin” diye seslendi. Ankara’daki ulaşım sorununa dikkat çeken Süheyla, ulaşımın daha rahat bir hale gelmesini istedi. Halk otobüslerinin çok kalabalık olduğunu ifade eden Süheyla, fiyatları da aylıklarına oranla yüksek bulduğunu kaydetti. Kapatılan mekânlarda çalışan emekçileri hatırlatan Süheyla, “Hadi benim emekli maaşım var, peki onlar ne yapıyor? Kapatılan mekânların açılmasını ve çalışanların işlerine geri dönmesini istiyorum. İş yok, kimse ne yapacağını bilemiyor. Çözümü halk talep edecek, devlet yapacak” sözlerine yer verdi. 

 

‘Ulaşımın daha uygun şartlarda olması gerekiyor’

 

Öğrencilerin yaşadığı sorunlara dikkat çeken Asiye Karaca da derinleşen bir yoksulluk sorunu olduğunu vurguladı. Ankara’da çok fazla kafe ve mekan olduğunu söyleyen Asiye,  bu mekanların kendine istihdam sağlayamadığını belirti. Öğrencilere dönük politikaların da geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Asiye, “Öğrencilere dönük ulaşımın daha elverişli ve uygun şartlarda olması gerekiyor” şeklinde konuştu.  

 

‘Otobüslerin arttırılmasını istiyoruz’

 

Hamide Meral, otobüslerin servis olarak arttırılmasını istediklerinin altını çizdi. Otobüse binemediği için yürümek zorunda kaldığını aktaran Hamide, “Ödemelerim olduğu için çıkmak zorunda kalıyorum. Evden birçok şeyi halledemiyorum. Paket servis var ama ödemelerimi yapamıyorum. Örneğin doğalgaz ödememi internetten yapamıyorum. Kadın sorunu ve şiddeti var. Hastalandığımızda doktoru ayağımıza getiremiyoruz mecburen doktora gitmek zorunda kalıyoruz. Pandemiden dolayı herkes çok gergin” ifadelerini kullandı.   

 

‘Yiyemiyorum, giyemiyorum, gezemiyorum’

 

“Her şey pahalandı” diyen Ayşe Koca, şunları söyledi: “Bir şey alıp bir şey yiyemiyoruz. Geçim çok zor. Bir zeytinyağı bile 80 TL olmuş. Otobüs durakları çok uzak. Hastaneler çok uzak. Hastaneye giderken çok zorlanıyorum. Ben 62 yaşındayım, saat 16.00’den sonra otobüsler ücretli oluyor. Aldığım 200 TL onu da ölen eşimin kredisine veriyorum.  Yiyemiyorum, giyemiyorum, gezemiyorum. Maaşların zamlanmasını istiyorum.”

 

‘Yollarımızın düzelmesini istiyorum’

 

Otobüs duraklarının çok uzak olduğunu dile getiren Döndü Koca, arabası olmayanların hastasını hastaneye götürmekte çok zorlandığını söyledi. Sokakta rahatça hareket edemediklerine işaret eden Döndü, “Maaşlarımıza zam yaptılar gıdalara da zam yaptılar aynı kapıya geldi. Düzgün olmayan yollarımızın düzelmesini istiyorum. Otobüs duraklarının daha sık olmasını istiyorum” taleplerinde bulundu. 

 

‘Sorunları ancak üsttekiler çözebilir’

 

Soyismini paylaşmak istemeyen Gül isimli yurttaş ise pandemi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında iş yerlerinin kapalı olmasından şikayet etti. “Ne olacak gençlerimizin sonu?” diye soran Gül, “Maske takıyoruz, hafta sonu evde oturuyoruz gençlerimiz sokakta. İş yerlerinin açılması gerek. Sorunları ancak üsttekiler çözebilir. Dışarı çıkmaya korkuyoruz” şeklinde konuştu.