Arjin Yüksekbağ

 

AMED- Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı asrın çağrısına destek olduklarını ifade eden Kürt Dil Kurumları çalışanları çağrının her kesimde karşılık bulduğuna değinerek, “Hep birlikte bu sahiplenme ile dilimizi ve kültürümüzü ileri taşıyacağız” dedi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat’ta "Barış ve Demokratik Toplum" adıyla tarihi bir çağrı yaptı. Asrın çağrısı olarak değerlendirilen çağrıya birçok alandan destek gelmeye devam ediyor. Kürt Dil Kurumları da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Çağrının gücü ile her alana barış gelecek’

 

Batman Arî Dil Kültür ve Araştırma Derneği’nde eğitimci olan Şinda Ayazgün, geçmişten günümüze dek dil üzerinde yürütülen asimilasyon politikalarının var olageldiğini hatırlattı. Şinda Ayazgün, “Yapılan açıklama ve çağrıyı her alan için, her anlamda bizler olumlu görüyoruz. Her alanda olumlu karşılığı da olacaktır bu sürecin. Dil alanı içinde yaşananları biliyoruz. Geçmişten günümüze dek yürütülen asimilasyon politikaları ile özelde dil üzerine baskı ve şiddet uygulanmaktadır. Bu baskılar ilk olarak dilden başlamaktadır. ‘Barış ve Demokratik Toplum’ adıyla anılan bu çağrı halklara hem demokrasi hem de barış getirecek. Bu minvalde inanıyor ve umut ediyoruz ki, dil üzerindeki baskı ve şiddet her alanda ortadan kalkacaktır” dedi.

 

‘Dile sahip çıkmak topluma sahip çıkmaktır’

 

Dil konusundaki çalışmaların her daim olacağını söyleyen Şinda Ayazgün, “Dilin statüsünü elde edip, resmi dil haline gelene kadar dil konusundaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Kürtçeyi de ölü diller içinden çıkarıp canlı kılabilmek için mücadelemizi vermeye devam edeceğiz. Halkımız her anlamda diline sahip çıkmalıdır. Diline sahip çıkmak kültürüne, kimliğine ve toplumuna sahip çıkmaktır. Hep birlikte bu sahiplenme ile dilimizi ve kültürümüzü ileri taşıyacağız” diye kaydetti.

 

‘Çağrıyı sahipleniyoruz’

 

Kürt Dili ve Kültürünü Geliştirme Derneği (KURDÎGEH) yöneticisi olan Evindar Akbulut, bu sürecin hem dil hem de siyasi alan için çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Her kurumun sürece göre hazırlaması gerektiğine dikkat çeken Evindar Akbulut, her kesimin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısına destek olması gerektiğini söyledi.

 

‘Her bir alana büyük sorumluluk düşüyor’

 

Evindar Akbulut, “Bu süreçte siyasi kanadın yükünün ağırsa dil alanımızın da yükü ve sorumluluğu o kadar önemlidir. Şimdiye değin dil üzerinde yürütülen politikalar ve saldırılar ile dil yok olma ile yüz yüze kalma aşamasına gelmiştir. Dilin yok olması, insanın yok olması demektir aslında. Ve bundan ötürü bu süreci ve çağrıyı sahiplenip çalışmalarımızı daha fazla güçlendirmemiz gerekir. Dil alanındaki çalışmalarımızı daha da genişletmemiz gerekir. Dile verdiğimiz önem ve bu konudaki ısrarımızı görüp, ulus devletler ona göre adım atacaklardır” şeklinde konuştu. 

 

‘Çalışmalarımızı genişleterek sürdüreceğiz’

 

Dil alanında yapılan çalışmaların özelde tek bir alan ve kuruma sıkıştırılmaması gerektiğinin altını çizen Evindar Akbulut, çalışmalarını şu sözlerle anlattı: “Önümüze bir süreç koyduk ve çalışmalarımızı her alanda, köy ve mahallelerde temsili dernekler kurarak yapmaktayız. Bizler bunu Van’da da komisyonlar özgülünde yapmaya başladık. Halkımızla toplantılar alıp, bizler için önemli olan önerilerini de alacağız. Dilin durumunun değerlendirmelerini alarak taleplerini dinleyeceğimiz bir süreç başlatacağız.”

 

‘Her alanda kendimizi dilimizle ifade etmeliyiz’

 

Dilin her alan da halkın gündeminde ve yaşamında olması gerektiğini söyleyen Evindar Akbulut,  “Halkımızdan, arkadaşlarımızdan ve siyasetçilerimizden isteğimiz odur ki, her alanda, koşulda ana dillerinde konuşup kendilerini ifade etmeleri ve bunu gündemlerinde tutmalarıdır.  Ayrıca, annelerimiz ve ailelerinde dil konusunda daha hassas yaklaşıp, Kürtçe konuşup bunu yaşamlarında da talep etmeleri yönündedir” ifadelerini kullandı.