'Narin Güran’ın katilleri korunuyor, gerçekleri açıklayın'

  • 14:32 10 Eylül 2024
  • Siyaset
 
 
ANKARA - DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, "Narin’in ölümünün ardındaki gerçekleri kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşın! Kim kiminle dost ayırt etmeksizin failleri açığa çıkarın, dostluk hukukunu değil, kamu hukukunu esas alın" dedi.
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te basın toplantısı düzenleyerek katledilen Narin Güran ve kayıp çocukları gündeme getirdi. Günlerdir sokaklarda, gerçekleri duymak için eylemde olduklarını belirten Gülistan, soruşturma aşamasındaki eksikliklere dikkat çekti.
 
'Galip Ensarioğlu’nun bilip de kamuoyu ile paylaşmadığı şeyler nedir?'
 
AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun açıklamalarına değinen Gülistan, "Paylaşmadığı şey nedir?" diyerek, "DNA örneğinin günler sonra alınması, köye giriş çıkışların engellenmesi, kamuoyunun şeffaf bir biçimde bilgilendirilmemesi, yaşanan eksikliklerden sadece birkaçı. Dosyaya gizlilik kararı getirilmesi, tüm bu olanlar, devlet içerisinde güç sahibi birilerinin faillerin açığa çıkarılmaması için bilinçli bir çabanın örnekleri olarak karşımıza çıktı. Nitekim iktidar vekillerinden biri, Narin’in ailesinden zanlı olabilecek bazı kişilerle kurduğu dostluk ilişkisini katıldığı bir programda şöyle dile getirdi: 'Aile dostumuzdur, iyi insanlardır. Bizlerin bazen bilmediği, bazen bilip söylemememiz gereken şeyler var.' Galip Ensarioğlu’nun bilip de kamuoyuyla paylaşmadığı şeyler nedir? Türkiye’nin gündemine oturmuş böyle bir olayda, iktidar vekili olarak yaptığı bu açıklamayla kime mesaj vermektedir? Dost meclisinde bulunduğu aile üyelerinin şüpheli olma durumları devam ederken, bu açıklamanın soruşturmaya etkisi nedir? Her geçen gün artan çocuk istismarı ve kayıpları karşısında hiçbir çalışma yürütmeyen, verileri dahi kamuoyundan gizleyen, açığa çıkan durumları hasıraltı etmeye çalışan, failleri cezasızlık politikalarıyla cesaretlendiren ve çocuk yaşamını değersizleştiren bir iktidarın vekilinden duymak istediğimiz şey, karanlığa dostluk etmeleri değil. Çocuğun üstün yararını gözetmeleri için en azından susmalarını beklerdik" ifadelerini kullandı.
 
'Katledilen çocuklar bakanlığınızın sorumluluk alanı değil mi?'
 
"Güçlü aile, güçlü toplum" politikasını uyguladıklarını söyleyen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı'na seslenen Gülistan, "Narin ve nice kaybedilen, katledilen çocukların başına gelenler bakanlığınızın sorumluluk alanı içinde değil mi? Yoksa 'aile meselesi' diyerek gözlerinizi ve vicdanınızı mesuliyetinizin ardında mı bırakıyorsunuz? Ya da vekil arkadaşınız Suna Kepolu’nun Narin’in cenazesinde çektirdiği hatıra fotoğrafı sizin için yeterli mi? Hepimizin aklında çok fazla soru var. Zira çocukların güvende olmayışı karşısında toplumda yükselen çığlığa rağmen bir suskunluk hüküm sürüyor. Küçücük bir köyde, yoğun ve üst düzey aramaların yapıldığı söylenen çalışmalara rağmen oturmayan taşlar var ve ifade edilmeyen durumlar var. 8 yaşındaki Narin’in ölümüyle sonuçlanan bu olayda saklanmaya çalışılan hakikat nedir? Tutmaz Deresi’nde defalarca detaylı arama yapılmasına rağmen, Narin’in cansız bedeni neden bu aramalarla değil de tanığın ifadesi sonrası bulundu? Kimliği deşifre olduktan sonra basına yansıyan tanığın çektiği fotoğraflarda Arapça yazılı bayraklar görünüyor. Bu fotoğraflar nerede, ne zaman çekildi? Gizli tanığa 200 bin TL teklif eden, Narin’in cansız bedenini ortadan kaldırmaya çalışan amca, aynı zamanda muhtar, arama kurtarma çalışmalarında neler yaşandı? Ekipleri nasıl yönlendirdi? Bu amca kim, kimlerle nasıl bir ilişki içinde? Köylü neden konuşmaktan çekiniyor, amcanın nüfuzundan mı korkuyorlar? Narin’in engelli olduğu belirtilen ablası da yıllar önce 9 yaşında bir çocukken ‘merdivenden düşerek’ ölmüştü. Narin’in ölümüyle bu ablanın ölümü arasında nasıl bir bağ var?" diye sordu.
 
'Çocukların kaybolmadığı bir toplumda yaşamak istiyoruz'
 
Konuşmasına devam eden Gülistan şunları söyledi: "Olayla ilgili yazan, konuşan neredeyse bütün gazeteciler ilk günden itibaren tehdit ediliyor. En son cenaze merasiminde Ferit Demir, aktarım yaparken ‘asıl seni öldürmemiz gerekiyor’ denilerek susturulmaya çalışıldı. Narin’in kaybolması ve öldürülmesi münferit bir olay değil. Çocuk cinayetlerinin arkasındaki politik nedenlerin açığa çıkarılması gerektiğini vurguluyoruz. Çünkü çocukların kaybolmadığı, kadınların şiddet görmediği bir toplumda yaşamayı istiyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Mücadelemiz aynı zamanda, toplumun hakikate ulaşmasını engelleyenlere karşıdır. Narin’in kayboluşunun asıl sorumlularını gizlemek isteyen, arama çalışmaları sürerken partimizi hedef gösteren, Narin’in Suriye’ye kaçırıldığını iddia eden sonra da sessizliğe bürünenlere karşıdır.
 
Mücadele edeceğiz
 
Yetkililere buradan sesleniyoruz: Narin’in ölümünün ardındaki gerçekleri kamuoyuyla şeffaf bir biçimde paylaşın! Kim kiminle dost ayırt etmeksizin failleri açığa çıkarın, dostluk hukukunu değil, kamu hukukunu esas alın. 19 gün boyunca toplumun oyalanmasına sebebiyet veren açıklamaların hesabını derhal verin. Kamu gücünüzü, Narin ve diğer çocukların bu ülkede çocuk olabilme hakları için mücadele edenlere karşı değil, faillere yöneltin. İstismar ve şiddet karşısında rutinleştirdiğiniz cezasızlık politikalarına son verin. DEM Parti olarak, başta Amed’de çocuk hakları alanında faaliyet gösteren kurumlar, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi ve duyarlı yurttaşlarla birlikte, o köyde bir çocuğun daha kirpiği yere düşmesin, ayağı taşa değmesin diye mücadele etmeye devam edeceğiz. Hakikat ortaya çıkana, tüm failler ve suçu gizleyenler yargılanana kadar kararlılığımız sürecek."