Wan'da 8 Mart startı verildi

  • 14:32 26 Şubat 2024
  • Güncel

WAN - TJA, Wan'da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü eylem ve etkinliklerinin startını verdi.

Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan İl Örgütü önünde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün startını düzenlediği basın açıklaması ile verdi. Açıklamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ile DEM Parti Wan Kadın Meclisi üyeleri, Star Kadın Derneği, Van Kadın Platformu üyeleri, İnsan Hakları Derneği ((İHD) Kadın Komisyonu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Kadın Komisyonu, DEM Parti Wan Büyükşehir Belediye Eşbaşkan Adayı Neslihan Şedal ile ilçe belediye kadın eşbaşkan adaylarının yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Açıklamanın yapıldığı il binası bahçesinde, “Em jin bi hevre li dijî tecrîdê azadiyê, li dijî şer aştî dıparêzin (Biz kadınlar tecride karşı özgürlüğü, savaşa karşı barışı savunuyoruz” yazılı pankart açılırken, kadınlar ellerinde katledilen ve kaybedilen Kürt kadınların fotoğrafları ile, “Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru” ve “İmralı tecridine son” yazılı dövizler taşıdı. 
 
Öte yandan açıklamanın yapıldığı yere, 4 Ekim 2022’de Güney Kurdistan’ın Silêmanî (Süleymaniye) kentinde katledilen Jineoloji Araştırmaları Merkezi Üyesi Gazeteci-Yazar Nagihan Akarsel’in, “Çağın duygu ve düşünce çağlayanına çağıran bir sese ihtiyacımız var. Eskil, arkaik olduğu kadar şimdiyi anlatan bir sese… Evrende yalnız olmadığımızı hissettiren, enerjimizi bütünleyen bir söze” sözlerinin yazılı olduğu pankart asılarak, “Nagihan yoldaşı, sevgi ve sonsuz bir özlemle anıyoruz” denildi. 
 
Basın metni Kürtçe ve Türkçe okundu
 
Sözlerine kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınları anarak başlayan TJA aktivisti Evin Öklü,  Kurdistan ve dünyada 8 Mart’ı yine savaşların, ekonomik krizlerin, kadın, ekolojik katliamların ve aynı zamanda da kadınların ataerkil politikalara karşı yürüttükleri mücadele ve direnişle karşıladıklarını dile getirdi. 
 
Başta Rojava olmak üzere bütün Orta Doğu coğrafyasında çok yönlü yürütülen savaşların kadının öz değerlerine dönük olduğuna dikkat çeken Eylem, “Kaynağını kadın düşmanlığından alan savaş, en çok da Kürt kadınları hedef almaktadır. Kadın özgürlük mücadelesinin öncülerinden Nagihan Akarsel’i Süleymaniye’de, Evîn Goyî’yi Paris’te, Firyal Silêman Xalid’i Kerkük’te katledenler bilmelidir ki, kadınların özgürlük mücadelesi mutlaka başaracaktır” şeklinde konuştu. 
 
‘Üniformalı’ şiddete dikkat çekildi 
 
Kürdistan’daki “özel savaş politikaları”na dikkat çeken Eylem, konuşmasına şöyle devam etti: “Remziye Apaydın, Deniz Poyraz, Firdevs Babat, Sakine Kültür; devlet eliyle yürütülen özel savaş politikaları sonucu hayatını kaybeden onlarca kadından sadece birkaçı. Aynı politikalar üniformalılar eliyle genç Kürt kadınlara karşı; siyasal islamın dinci-gerici kurumları eliyle topluma karşı; kayyumlar eliyle kadın kurumlarına ve Kürdistan halklarının iradesine karşı da yürütülüyor. Aynı zamanda tüm kurumlarda ve toplumun bütün alanlarında ‘erkeklik’ hortlatılıp kadına kölelik dayatılıyor. Ajanlaştırma, uyuşturucu ve fuhuşun ideolojik savaş aygıtı olarak kullanılması ve tecavüz dahil çocukların her türlü istismarı bu politikaların bir diğer boyutudur. Kürt kadınların bedenini, dilini, kültürünü, kimliğini, özcesi varlığını; hedefi haline getiren bu militarist anlayışı kabul etmiyoruz.” 
 
Kadınlara dönük saldırıların, katliamların cezasızlıkla sonuçlandığına işaret eden Eylem, buna karşın kadınların her gün sistematik halde tutuklandığını ve yargı şiddetine maruz kaldığını kaydetti. Eylem, bu tür saldırılara karşı kimliklerine ve kazanımlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi. 
 
'Bütün dillerde eğitim olsun'
 
Kürtlerin anadilinin, kimliğinin inkar edildiğine ve kültür-kırım politikaları ile toplumsal varlıklarının yok edildiğini ifade eden Eylem, “TJA olarak; anadilimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi yaşamsal kılmak için, Kürt kadınlar başta olmak üzere bütün kesimleri birlikte mücadele etmeye çağırıyor ve başta Kürtçe olmak üzere bütün dillerin eğitim dili olması ve anayasada tanınması için mücadeleyi büyüteceğimizin sözünü veriyoruz” diye kaydetti. 
 
Eşit temsiliyet vurgusu
 
31 Mart yerel seçimlerine ilişkin de konuşan Eylem, yerel yönetimleri “erkek egemen zihniyetlerin doğal alanları” olmaktan çıkarma noktasında kararlı olduklarını vurguladı. Eylem, “Kadınların yerellerde değiştirici, dönüştürücü gücü ile demokratik siyaseti ve eşitlikçi yaşamı inşa edeceğiz. Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetle, yaşamın bütün alanlarında kadın iradesini güçlendirmeye, demokratik yerel yönetim anlayışını toplumsallaştırmaya kararlıyız. Başardık kazandık. Şimdi başarımızı kazanımlarımızı yeniden büyütme zamanı” şeklinde konuştu.
 
‘Demokratik ekolojik kadın özgürlükçü’ paradigma
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de dikkat çeken Eylem, bu tecridin başta kadınlar olmak üzere toplumun her alanına sirayet ettiğini belirtti. Barışçıl çözümün muhatabının Abdullah Öcalan olduğunu vurgulayan Eylem, “İmha ve inkâr siyasetine karşı Sayın Öcalan’ın geliştirdiği ‘Demokratik, ekolojik kadın özgürlükçü’ toplum paradigması, barışçıl bir yaşama ve demokratik bir topluma giden yolun en önemli adımıdır. Bu paradigmanın yaşamsal kılınmasının biricik yolu da kendisinin koşulsuz bir şekilde fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır” diye kaydetti. Eylem, PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorunun çözümü talebiyle Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri ile tutsak yakınları tarafından başlatılan Adalet Nöbeti eylemlerine de işaret ederek, taleplerin hemen yerine getirilmesi çağrısında bulundu. 
  
Eylem, “Kürt kadınlar başta olmak üzere, bütün kadınları faşizme ve erkek egemenliğine karşı direnişi büyütmeye çağırıyoruz” diyerek, tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı.
 
Konuşmaların ardından kadınlar erbane eşliğinde "Bijî Serok Apo", "Jin jiyan azadî" ve "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları attı. 
 
Çekilen halayların ardından etkinlik son buldu.