İSTANBUL - Maltepe Meydanı’nda on binlerin coşkusuyla gerçekleştirilen 1 Mayıs mitinginde, 14 Mayıs günü halkların ortak mücadelesi ile AKP-MHP iktidarının gönderileceği mesajı verildi. Yapılan konuşmalarda da iktidar ile hesaplaşılacağı ve gelecek yıl 1 Mayıs’ın Taksim’de karşılanacağı vurgulandı.  

 

İstanbul’da 1 Mayıs Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü’ne ilişkin Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Türk Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde emek ve demokrasi güçleri ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) de desteğiyle Maltepe Miting Alanı’nda “Emek Bizim Gelecek Bizim” şiarıyla gerçekleştirdiği miting on binlerin AKP-MHP iktidarını halkların ortak mücadelesi ile göndereceği mesajıyla son buldu.

 

Ortak mücadele ile iktidar gönderilecek

 

İşçi ve emekçiler başta olmak üzere kadınlar, gençler ve her renkten on binlerce kişinin buluştuğu mitingde coşku bir an olsun dinmedi. Kortejler halinde Marmaray İdealtepe durağından alana akan on binler, miting boyunca 14 Mayıs günü AKP-MHP iktidarını göndereceklerini haykırdı. Yine mitinge damga vuran gündemlerden biri de 24 yıldır İmralı Cezaevi’nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 25 aydır hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve tecrit altındaki tutsaklardı. Kitle sık sık, attığı sloganlarla PKK Lideri’ni selamlayarak tecridi kıracaklarının mesajını verdi. Tecrit, yoksulluk, emek sömürüsü, kadın katliamları, depremlerdeki ihmalkarlık ve 21 yıllık AKP iktidarının yarattığı tüm yıkım ve krizlere karşı slogan ve öfkeleriyle alanı hınca hınç dolduran kitle, uzun süre halaylar çekerek coşkularını yansıttı. “Tayyip istifa” sloganının yankılandığı mitingde, ortak mücadele vurgusu öne çıktı.

 

Arzu Çerkezoğlu: Yağmaladılar, kirlettiler!

 

Yürüyüş ve alana girişlerin ardından miting konuşmalar ile devam etti. On binleri selamlayan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üreten, işçiler, emekçiler, kadınlar, sınıf kardeşlerimiz merhaba. Sizleri DSİK adına sevgiyle, saygıyla, coşkuyla ve 1 Mayıs’ın umuduyla selamlıyoruz” sözleriyle konuşmasına başladı. Arzu, “Yıllardır haksızlığın, hukuksuzluğun, yasakçılığın, talanın, yalanın, egemen olduğu bir rejimde yaşıyoruz. Bu düzenle hepimizi yoksullaştırdılar. Özgürlüklerimizi, haklarımız gasp ettiler, adaleti yok ettiler. Bu güzel ülkenin taşını, toprağını kendi servetleri gibi kullandılar. Yağmaladılar, kirlettiler. Bir doğal afet olan depremi bir felakete dönüştürdüler. Bunun bedelini çok acı ödedik” sözlerini kullandı.

 

‘Barışın Türkiye’sini hep birlikte kuracağız’

 

Bu yılki 1 Mayıs’ın tarihsel bir anlamı olduğunu dile getiren Arzu, “Yan yana, omuz omuzayız. Kötülük ve iyilik, yalanla doğru, arsızlıkla tevazu, hırsızlıkla alınteri, istimlakla hürriyet arasında seçim yapacağımızı 14 Mayıs’ta yan yana, omuz omuza olacağız. Ve bu kötülük düzeninden hep birlikte kurtulacağız. Haramilerin saltanatını yıkacak mıyız? Ekmeğimizi patronların insafına, haklarımızı tek kişinin keyfine bırakan bu düzeni yıkacak mıyız?” diye sordu. Bu sırada on binler hep bir ağızdan “Evet” diye karşılık verdi. “Bu daha başlangıç” diyen Arzu, “Bu düzeni değiştirecek, üretimden gelecek gücümüzle eşitliğin, özgürlüğün, adaletin, barışın ve kardeşliğin, emeğin Türkiye’sini hep birlikte kuracağız” dedi.

 

‘Taksim yasaklı son 1 Mayıs olacak!’

 

Taksim Meydanı’nın yasaklı olduğu son 1 Mayıs’ı kutladıklarını söyleyen Arzu, “Gelecek yıl Gezi Parkı’nda buluşacağız. Yitirdiğimiz evlatlarımızın adını taşıyan ağaçların arasında and olsun ki kol kola yürüyecek ve Taksim Meydanı’na gideceğiz. Nazım Hikmet’İn de dediği gibi ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim’. Yolumuz açık olsun” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 

Şükran Kablan: İktidarla hesaplaşacağız!

 

Meydanda emekçilerin, işçilerin, işsizlerin, emeklilerin, kadınların, gençlerin ve LGBTI+’ların bitmeyen bir öfkesi olduğunun altını çizen KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de, ülkedeki “tek adam rejimi”nin yarattığı çoklu krizleri eleştirdi. Şükran, “Pandemiden savaşlara, ekonomik krizden ekolojik yıkıma, yaşamımızı talan eden bu tek adam rejimine yönelmiş bitmeyen bir öfkemiz var bu 1 Mayıs’ta” dedi. 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitiren depremzedeleri de anan Şükran, “3 ay geçti hala en insanı ihtiyaçlar karşılanmadı. Buna karşı çadırların çalındığı, gıda kolilerin seçim aracına taşındığı öfke var bugün bu meydanda. Biz bir kez daha söz veriyoruz, sesimizi enkazın altında boğan bu iktidarla, tek adam rejimiyle hesaplaşacağız, yargı önünde hesap verecekler” ifadelerini kullandı.

 

‘15 Mayıs sabahı çiçekli sabahlara uyanmanın umuduyla…’

 

Şükran, “Gezi Direnişi tutsaklarının adalet mücadelesinin öfkesi var bugün bu meydanlarda. Bu öfkeniz 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a, mutlu bir geleceğin filizleneceğinin umudu da var bugün. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden hayata geçirmenin umudu ve iradesi var 1 Mayıs alanlarında” sözleriyle seslendi. Bu esnada on binler uzun süre, “Jin jiyan azadî” sloganı attı. 14 Mayıs’ta halkların kazanacağının altını çizen Şükran, “Homofobiye, transfobiye karşı ‘Nefrete inat yaşasın hayat’ diye haykıran LGBTI+’ların umudu var bu meydanlarda. Bu böyle gitmez, ‘Emek bizim gelecek bizim’ diyen milyonların iradesi ve umudu var 1 Mayıs’tan 14 Mayıs’a. Hepinizi 15 Mayıs sabahı kol kola, omuz omuza çiçekli sabahlara uyanmanın umudu ve coşkusuyla KESK adına selamlıyorum” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

 

Emin Koramaz: Tarihi bir seçim yapılacağız

 

Ardından söz alan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz da, sözlerine bir yıldır tutuklu bulunan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Can Atalay ve tüm Gezi Davası tutuklularına selam göndererek başladı. Emin, “Selam olsun Gezi’de yarattıklarınıza. Bu 1 Mayıs’ı çok önemli bir eşikte kutuluyoruz. Ülkemizde tarihi bir seçim yapılacak. Bu seçimlerde sadece cumhurbaşkanını seçmeyeceğiz. Bu seçimlerde cumhuriyetin geleceğinde tek adam rejiminde olmayacağız. Kadına yaşam hakkı tanımayan gerici anlayışla kadınların özgürlüğü arasında bir seçim yapacağız. Emek düşmanı, baskıcı, otoriter, doğa düşmanı politikalarla kamucu, toplumcu bir anlayış arasında bir seçim yapacağız” şeklinde konuştu.

 

Şebnem Korur Fincancı: Birlikte değiştireceğiz

 

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ise, “Yoldaşlarım, birlikte bu dünyayı değiştirme iradesi gösterenler, biz kararlıyız birlikte değiştireceğiz” ifadeleriyle konuşmasına başladı. Yasta olduklarını ancak çok da öfkeli olduklarını belirten Şebnem, “1 Mayıs’ta yasımız da öfkemiz de bizi zapturapt altına almaya çalışanlara, memleketi enkaz altında bırakanlara inat emeğimizle ördüğümüz örgütlü dayanışmamızla her zamankinden kararlı. Meydanlarda, yollarda, grevlerde emeksizleştirilen, umudunu yitirmekte olan meslektaşlarımızın sesi olduysak bugün de haklarımız için özgür, demokratik ülkede barış içinde yaşamak için mücadeleye hazırız. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, ilk yüzyılda yüzleşemediklerimizle, bu kölelik düzenine bizi mahkum eden, afetleri felaketlere dönüştürmekten zerre kaçınmayan, bizleri susturmaya çalışarak hapse atanlarla tam da şimdi karşılaşma zamanı. Emek bizim, söz bizim, gelecek hepimizin. Söz veriyoruz, birlikte değiştireceğiz” sözleriyle seslendi.

 

Ahmet Tarık İşmen: 1 Mayıs güzel günlerin müjdesi olacak

 

Toplumun yüzde 60’ının açlık sınırının altında yaşadığını vurgulayan TDB Merkez Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tarık İşmen de, “Toplumda derin ayrıştırmalar sağlayarak hak arama çabaları zayıflatılmaya, sindirilmeye çalışılıyor. Emekçiler, alınteri dökenler bugün yeni bir toplumsal düzen için mücadele ediyor. Bizler eşit, özgür, demokratik bir ülkede bir arada yaşamak istiyoruz. Bizler insanca bir yaşam istiyoruz. Bu 1 Mayıs gelecek güzel günlerin müjdesi olacak” dedi.

 

Ortak metin: Mücadele dimdik ayakta

 

Ardından Kurmancî, Arapçe ve Türkçe ortak bildiri metni okundu. Metnin Türkçesini Metal İşçisi Betül Oral, Kurmancîsini KHK’li KESK üyesi Ekin Demirkan, Arapçasını da Taha Algazi okudu. Metinde, şu cümlelere yer verildi: “Yasaklara, baskılara rağmen umudu büyütüyoruz. Bu ülkedeki tüm yasakların simgesi olan Taksim 1 Mayıs alanının yasaklanmasını kabul etmediğimizi ve bu yasakçı düzene son vereceğimizi bugün bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar yine de başaramıyorlar. İşçiler işine, aşına, ekmeğine sahip çıkıyor, gençler geleceklerine. Haklarını savunan kamu emekçileri, etik ilkeleri savunan iyi hekimlikten vazgeçmeyen hekimler, bilimi ve tekniği halkın çıkarları için kullanan mühendisler susmadı, susmayacak. Kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, şiddete karşı mücadelemizi hiçbir şiddetle bastıramadılar, doğasına ve kentine sahip çıkanların önünü alamıyorlar. Adalet, barış, kardeşlik ve eşit yurttaşlık mücadeleleri dimdik ayakta. Ve nihayet hep dediğimiz gibi gün geldi, devran döndü.

 

Emek bizim gelecek bizim!

 

Bu adaletsiz düzene son vermeye ant içmek için bir aradayız. Yeni bir toplumsal düzen için yeni bir başlangıç için 1 Mayıs alanlarındayız. Bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten biz işçilerin, emekçilerin yöneten olduğu bir düzen kurma irademizle 1 Mayıs alanlarındayız. 1 Mayıs ‘Birlik’tir. 1 Mayıs ‘Dayanışma’dır. 1 Mayıs ‘Mücadele’dir. 1 Mayıs gelecektir, 2023 1 Mayıs’ı yeni bir başlangıçtır. Düşüncenin, ifade özgürlüğünün cezalandırılmadığı, savaşların olmadığı, başta Kürt sorunu olmak üzere sorunların barış ve diyalogla çözüldüğü, cezaevleri yerine okulların yapıldığı, işkence ve kötü muamelenin yaşanmadığı bir ülke için 1 Mayıs yeni bir başlangıç. Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke için 1 Mayıs yeni bir başlangıç.  Çalışma hakkımızı ortadan kaldıran OHAL uygulamalarına karşı 1 Mayıs yeni bir başlangıç.  Eşitliğin, özgürlüğün, barışın, kardeşliğin, emeğin egemen olduğu bir düzen için bugün yeni bir başlangıç. Biz tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var. Emek bizim gelecek bizim. Yaşasın 1 Mayıs. Bıjî Yek Gûlan!.”

 

Metin okunduktan sonra Kurmancî stranlar eşliğinde miting son buldu. Kitle, alkış ve zılgıtlar eşliğinde alandan ayrıldı.