Topraktepeli depremzedeler: Oyumuzu ‘kendimize’ vereceğiz’

  • 09:12 27 Nisan 2023
  • Güncel
 
Dilan Babat
 
MELETÎ - Alevi ve Kürt nüfusunun yoğun olduğu Topraktepe köyünde kadınlar, depremin ilk gününden bu yana kendilerine yardım gelmemesine tepkili. Topraktepeli kadınlar, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde sandıkta oylarıyla gerekli cevabı vereceklerini söylüyor. 
 
Mereş merkezli depremin üzerinden iki ayı aşkın süre geçti. 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kentte yıkımlara neden olan depremlerde ağır hasarların yaşandığı kentlerden bir tanesi de Meleti (Malatya) olmuştu. Depremin izlerinin hala sürdüğü Meletî’de köylerde enkaz kaldırma işlemleri tamamlanmadı. Hala çadırların ulaşmadığı onlarca köy olurken, depremzede yurttaşlar kendi imkanlarıyla yaptıkları baraka tarzı çadırlarda yaşama tutunmaya çalışıyor. 
 
Meletî’nin Topraktepe köyünde depremin ilk gününden bu yana değişen bir durum olmazken, yurttaşlar, temel ihtiyaçlarının hala karşılanmadığına dikkat çekiyor. Kadınlar, Alevi ve Kürt oldukları için ayrımcılığa uğradıklarını vurguluyor. Kadınlar ayrıca, sayılı günlerin kaldığı 14 Mayıs seçimlerine dair “Oyumuzu kendimize vereceğiz” diye ekliyor.  
 
'Kimse gelmedi'
 
Depremin yaşandığı ilk günlerin kendileri açısından çok zor olduğunu kaydeden Zeliha Taşer, “İnsanlar üç gün boyunca aç susuz kaldı. Kimse gelmedi, bizim halkımızın dışında. İnsanlarımız üç gün boyunca dışarıda kaldı. Hükümetten doğru tek bir kişi dahi gelip halimize bakmadı. Ne yapsınlar insanlar, burada aç susuz kalacaklarına çıkıp başka yerlere gittiler. Biz de gittik. Daha yeni gelmişiz. İstanbul’da halkın kapısındaydık. Halimizi görselerdi, başka yere gider miydik? Çadır verdiler, onda da 6 kişi kalıyor, yine bir şey yok” sözleriyle yaşadıklarını özetliyor. 
 
‘Oyumu partim HDP’ye vereceğim’
 
14 Mayıs seçimlerine de değinen Zeliha, oylarını, “kendilerine” vereceklerini belirtiyor. Zeliha devamında, “ Biz birbirimizden ayrılmayız, partimize vereceğiz, partimin ismi HDP’dir. Ona vereceğiz. O bize sahip çıktı, bizi yalnız bırakmadı. Herkes oylarını kullansın, biz kazanmak için elimizden geleni yapacağız, ama halkımız da oylarını gerçekten hak edene versin” ifadelerine yer veriyor. 
 
‘Helikopterlerden atılan meyve suyunu kim ne yapacak?’
 
Köyde evlerin yıkıldığını ama yardımın gelmediğini dile getiren Fatma Esen ise, şu ifadeleri kullanıyor:  “Köylerimiz yıkıldı tek bir yardım dahi gelmedi. Alevi köyleri olduğu için kimse yardıma gelmedi. Benim oğlum yardım toplayıp getirip yardımları bu köye getirdi. Helikopterlerle meyve suyu atıyorlar, meyve suyuyla kim doyacak, kim ne yapacak? Sünni köylerde her şey verildi ama Alevi köylerine bakmadılar. İnşallah HDP kazanır. HDP olmazsa Aleviler ölürdü. HDP’ye ‘terörist’ diyorlar. Vallahi de onlar terörist değiller. Kim HDP’ye terörist diyorsa onlardır.”
 
‘HDP’nin ayrımcılık yapmayacağını biliyoruz’
 
Deprem esnasında çocuğuyla Elbistan’da olan Hanım Bakay da, yardım gelmemesine tepkili. “Soğukta günlerce bekledik” diyen Hanım, “Bekledik ki biri gelsin yardımımıza. Devletten tek bir yardım gelmedi. Halk geldi yardımımıza. Nasıl unuturuz?. Sonradan anladık gelmeyeceklerini. Biz de bıraktık beklemeyi. Ben oyumu HDP’ye vereceğim. Tek bir şeyimiz kalmadı, oyumuz dışında. Onu da HDP’ye vereceğiz. Çünkü ayrımcılık yapmayacağını biliyoruz. Bizi zor durumda bırakmayacaklarını biliyoruz” diyor. 
 
‘Kürt köyüne kimse yardım etmedi, etmiyor’
 
Depremin ardından komşularının çıkan yangında yaşamlarını yitirdiklerini kaydeden Hatun Bakır ise, “Yardım çağırdık gelmedi, kimse bu köye yardıma gelmedi. Kürt köyüne kimse yardım etmedi, etmiyor. Seçimde Demirtaş’ın partisine vereceğim. Yaşadıklarımızı kimse artık yaşamasın diye vereceğim” diye vurguluyor.