WAN - Sosyal, siyasal ve ekonomi de dahil tüm krizlerin sebebinin iktidar olduğunu vurgulayan kadınlar , “Kuru ekmek yiyoruz” ve “Oylarını kendilerine versinler faşistlere vermesinler” diye çağrıda bulunurken, mevcut iktidarı 14 Mayıs’ta mutlaka göndereceklerinin altını çiziyor. 

 

Her geçen gün derinleşen ekonomik kriz ve her kesim üzerinde gittikçe artan baskı politikaları arasında Kurdistan ve Türkiye halkları seçime gitmeye hazırlanıyor. 22 yıllık iktidarın artık değişmesi gerektiğini söyleyen kadınlar, 14 Mayıs seçimlerini bekliyor. Wan sokaklarında mikrofon uzattığımız kadınlar da geçinemedikleri söylerken, ekonominin mevcut iktidar değişirse düzeleceğine dikkat çekiyor.

 

‘Pahalılığın sebebi Tayip Erdoğan’

 

Mikrofonumuza konuşan ilk isim Aliye Koçak, her şeye zam yapıldığı için geçinemediğini söylüyor. Bu duruma isyanını “Buramıza kadar geldi” sözleri ile özetleyen Aliye, buzdolaplarının boş olduğunu ve satmayı düşündüklerini ifade ediyor.  Aliye, “Tayip Erdoğan yüzünden bu kadar pahalılık var. Kuru ekmek yiyoruz. Bizim üzerimizde fiyatları arttırıyorlar. Zenginler yiyor, fakirler sürünüyor”  diyor. Bir kilo etin 300 lira olduğunu belirten Aliye, “Ben bayramda ne alayım? Türkiye batmış durumda. Türkiye’de ne kalmış? Her şey satılmış. Seçimlerden sonra umarım düzelir” diye ekliyor.

 

‘Değiştirelim!’

 

Mevcut iktidarın halka asla unutulmayacak bir ders verdiğini söyleyen Aliye, halktan geriye bir şey kalmadığını dile getiriyor. Ablası ile beraber yaşadığını aktaran Aliye, “Gariban ablam 5 bin lira maaş alıyor. Bu parayla kirayı mı ödesin, ekmek mi alsın, ne alsın? Allahtan çocuğum yok. Yoksa onlar da sürünürdü” sözlerine yer veriyor.

 

Bu durumun ancak iktidar değişirse düzeleceğine dikkat çeken Aliye, “Millet değiştirecek, değiştirmek istiyoruz. Sürekli aynı ekmeği yersen bıkarsın. Değiştirelim. Bu kadar basit” diyor. 

 

‘Yok, nereden getireyim’

 

Ramazan ayı boyunca bir kilo kırmızı et alıp çocuklarına  yediremediğini dile getiren Saime Özer ise,  “Yok nereden getireyim. Tavuk bile alamıyorum. Sebze pahalı, her şey pahalı. Kimse bir şey alıp çocuklarına yediremiyor”  diye ifade ediyor. Saime, insanların perişan halde olduğunu belirterek yaklaşan seçimlerde Kürtlerin kazanmasını istiyor.

 

Türkiye gittikçe batıyor

 

Mikrofonumuza konuşan bir başka isim Türkan Sinci, Türkiye’nin gittikçe battığına değinerek, “Başımızda olduğu sürece değişmez. Bunun değişmesi gerekiyor. Bu da milletin elinde. Biz milletçe elimizden geleni yapmak zorundayız” diyor.  Türkan, “İktidar değişmezse ne olur?” sorumuza, “Maalesef daha da kötü şeyler bizi bekliyor olacak” cevabını  veriyor.

 

İş yok, maaş yok

 

Kızı hastalandığı için hayvanlarını satmak zorunda kalan Gülnaz Orhan da, eskiden geçinmenin daha kolay olduğunu  söylüyor.  Gülnaz, “Durumumuz iyi değil. Ne yapalım, ne söyleyelim? Geçinemiyoruz. İş yok, her şey çok pahalı. Çocuklarımız işsiz” sözlerini kullanıyor. Sebzenin kilosunun 30, 40 lira oluğunu ifade eden Gülnaz, herhangi bir geliri ve işi olmadığı için çocuklarına bakamadığını ekliyor. Gülnaz, “Ben de çalışıp çocuklarıma bakmak isterdim” diyor. 

 

Bayram alışverişi hayal oldu

 

Geçimin zor oluğunu özellikle üç çocukla daha da zor olduğunu söyleyen ve ismini paylaşmak istemeyen yurttaş ise, “Bayram alışverişi yapacağız da ama nasıl yapacağız. Hiçbir şey alınmıyor ki. Mesela çocuklarıma kıyafet alacağım ama alamıyorum. Geçen bir üst beğendim 250 lira. Bir ekmeği önceden 1,50 liraya alıyorduk şu an 6 lira olmuş” sözleriyle geçinemediğini belirtiyor.

 

‘Kürtler oylarını faşistlere vermesin’

 

Kürt haklı üzerindeki baskı ve zulme dikkat çeken Hülya Uğurlu da, Kürtlerin dilinin ve kimliğinin önemini vurguluyor. 14 Mayıs seçimlerini hatırlatan Hülya, “Oylarını kendilerine versinler, faşistlere vermesinler doğrudan söylüyorum. Kürtler artık rezil olmasın, artık kendilerine dönsünler. Başkanlarımızın ne suçu var cezaevlerine atıyorlar. Kürtleri öldürüyorlar sebepsiz” ifadelerini kullanıyor.

 

Bize çok zulüm ediliyor’

 

“Fiyatlar Tayip Erdoğan yüzünden artıyor” diyen Hülya, “Artık bu Ramazan’da millet hiçbir şey alamıyor. Kendilerine bir kıyafet bile alamıyor. Eğer iyi bir başkan gelirse değişir. Biz artık Türklerin baskısında kurtulalım bize çok zulüm ediyorlar” diye belirtiyor.

 

‘Kürtler inkâr ediliyor’

 

Mikrofonumuza konuşan ve Kürtlerin maruz kaldığı baskı ve ayrımcılığa dikkat çeken bir başka isim Melike Özkurt oldu. “Biz Kürtçe konuşuyoruz niye Kürtçe konuşuyorsunuz diyorlar. Ben İstanbul’a gittim Kürtçe konuşuyordum, bana kanalı değiştir diyorlardı” diyen Hülya, Kürtlerin kabul edilmediğini  söylüyor. Melike, “Her yere Arapları yerleştirmişler hiç onlara dilinizi konuşmayın deniliyor mu? Dilimizi kabul etmiyorlar” diye kaydediyor. Önümüzdeki seçimlerde oy kullanırken herkesin özellikle kadınların ellerini vicdanına koyarak hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Melike, “Kürdüm ölünceye kadar da Kürdüm.  Bizi kabul etmiyorlar. Kürtler yoktur deniliyor. Kardeş olduğumuzu söylüyorlar. Yalan söylüyorlar. Kardeşlik kalmadı” diyor.