Depremin ikinci ayında yurttaşlar: Mutlaka hesap sorulacak

  • 14:59 6 Nisan 2023
  • Güncel
 
HATAY - Samandağ’da depremin ikinci ayı nedeniyle yürüyüş düzenleyen yurttaşlar, sorumlulardan hesap soracaklarını vurgulayarak, hala gıda, kıyafet, gibi ihtiyaçları olduğunu dile getirdi. 
 
Mereş merkezli iki büyük depremin üzerinden iki ay geçti. Depremin yıkıma neden olduğu kentlerden Hatay’ın Samandağ ilçesinde yurttaşlar yürüyüş düzenledi. İlçede bulunan Deniz Hastanesi önünde toplanan yurttaşlar, ellerinde karanfil, reyhan yaprakları taşıdı. “Yaşanacak bir ülkeyi birlikte kuracağız”, “Sevgiden tuğlaları yeniden kuracağız bu kenti”, “Buradayız Samandağ’ı terk etmiyoruz”, “Dayanışma Yaşatır” ve “60 gün, bin 410 saat, 8 bin 640 dakika, 5 milyon 184 bin 000 saniye hala enkazdayız” dövizlerini taşıyan yurttaşların yürüyüşü, Abdullah Cömert Parkı’nda son buldu. Yurttaşlar burada sık sık, “Helalleşmek yok, Affetmek yok”, “Katil devlet halka hesap verecek” sloganları attı. Yürüyüşe, Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kaplan Yeşil, Hatay Dayanışma Platformu, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce ve çok sayıda depremzede katıldı.
 
Abdullah Cömert Parkı’nda bir araya gelen yurttaşlar adına açıklamayı, Hatay Dayanışma Platformu gönüllülerden Cansel Arslan yaptı.
 
‘Sorumlulardan hesap sorana kadar susmayacağız’
 
Birçok kentten Hatay’a gelen ve yaralarını saranlara teşekkür eden Cansel, bugün ayakta olmalarının tek sebebinin ise halklar olduğunu vurguladı. Cansel, “Bizim yaşamımızın ana kaynağı toprağımız ve bereketidir. O yüzden toprağımızın bereketi kadar depreminin de başımızın üstünde yeri var. Ona sözümüz yok. Bizi yıkan deprem değil sahipsizliktir. Depremden 48 saat sonra bile yardım gelmemesidir. Bizi yıkan yardım gelmemesinden ötürü ailelerimizin enkaz altında can vermesidir. Bizi yıkan cenazelerimize bile ulaşamamaktır. Sorumlularından hesap sorana kadar susmayacağız” ifadelerini kullandı. 
 
‘Halkımızı bir lokma ekmeğe muhtaç edenlerden hesap soracağız’
 
Yardımların verilmemesine ve Kızılay’a değinen Cansel, devamında şu sözleri kullandı: “Ama Kızılay bizim verdiğimiz vergilerle alınan malzemeleri, bu zor günlerimizde bize vermek yerine parası olana sattı. Bunun adı halk düşmanlığıdır, unutmayacağız. Sorumlulardan hesap sorana kadar susmayacağız. Bugün depremin 60’ncı günü hala temel ihtiyaçlarımız çözülmüş değil. Hala halkımızın gıdaya, temiz suya, hijyen malzemesine, sağlık malzemesine, hatta tuvalete ve duşa ihtiyacı var. Bu ihtiyaçların 60 gün içerisinde çözülmemiş olmasının tek sorumlusu hükümettir. Halkımızı bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç edenlerden hesap soracağız. Bölgemize yardım gelmediği gibi, sorunlar çözülmediği gibi, hayatımıza her gün yeni sorunlar ekleniyor. Enkaz kaldırma işlemleri dikkatsiz yapılıyor. Enkazlardan çıkan molozlar yaşam alanlarına yakın yerlere, tarlalarımıza ve meyve bahçelerimize dökülüyor. Bu enkazların yaratacağı sağlık sorunları Toz ve asbest görmezden geliniyor. Depremde can vermeyenler, hastalıklarla boğuşmak zorunda kalıyor. Yetkilileri uyarıyoruz bu hatalı uygulamalardan vazgeçin.”
 
Son olarak topraklarını terk etmeyeceklerini söyleyen Cansel, son olarak yaklaşan Ramazan Bayramı’nda herkesi acı kahvelerini içmeye davet etti.
 
Asbest tehlikesi uyarısı
 
Ardından söz alan İklim Adaleti Koalisyonu üyesi Levent Büyükbozkırlı, molozlardan kaynaklı yaşanan solunum hastalıklarına dikkat çekti. Sosyal ve ekolojist felaketlerinin de molozların döküldüğü alanlarla birlikte bir felaketin önünün açıldığını kaydeden Levent, şehir yerlerine dökülen yıkımların acil durdurulması talebinde bulundu. 
 
‘Siyasi iktidar bizleri bir kez daha boğmak istiyor’
 
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kaplan Yeşil ise, 6 Şubat’taki depremde halkın iktidarın tedbirsizliğinden kaynaklı yaşamını yitirdiğini kaydetti. Şükran, “6 Şubat’ta bizler bir enkazdan bir enkaza koşarken, yanımızda devleti görmedik. İktidar kamusal hizmetleri tasfiye ederek bizleri ölüme terk etti. Depremi katliama dönüştüren bu iktidardan hesap sormaya devam edeceğiz. Samandağ halkı yaşadıklarını asla unutmayacak, biz burada birbirimizle dayanışırken, bu dayanışmanın önünü kesen bu iktidar hesap verecek. Türkiye’nin dört bir yanında burada insanlar var yeni yaşamı kurmak için burada insanlar var. Ama siyasi iktidar yok, siyasi iktidar nerede bir rant varsa orada.  Günlerdir molozlara karşı ekolojistlerin çığlıkları boğulmaya çalışılıyor tıpkı enkazda kalanların çığlıkları gibi. Siyasi iktidar bizleri bir kez daha boğmak istiyor bir kez daha ölümle yüz yüze bırakmak istiyor. Ama bizler buradayız gitmeyeceğiz” diye konuştu.