Sema Çağlak 

 

ŞIRNEX - Depremden sonra cezaevinde tutsakların ölüme terk edildiklerini söyleyen Sıdıka Erden, tutsaklara sahip çıkma çağrısı yaptı. 

 

Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta yaşanan ve 11 kent ile birçok ilçe ve köyü etkileyen depremden cezaevlerinde bulunan tutsak ve tutsak yakınları da etkilendi. Deprem sonrası birçok tutsak ve tutsak yakını birbirinden haber alamıyor.  Kaygı içerisinde olan tutsak yakınlarından biri de Mereş Cezaevi’nde tutulan  ve 106 yıl ceza verilen Fitrek Erden’in ailesi. 

 

Fikret Erden’in annesi Sıdıka Erden 2019 yılından bu yana tutuklu  ve aynı zamanda hasta olan oğluna ilişkin konuştu. 

 

‘Tutsaklar sistematik işkence ile karşı karşıya’

 

Cezaevlerindeki hak ihlallerine dikkat çeken Sıdıka, tutsakların sistematik bir işkence ile karşı karşıya olduklarını söyledi. “Tüm anneler el ele vermeli ve birlik olmalı” diyen Sıdıka, “İnsan haklarını savunan tüm kurumlar tutsaklar için mücadele etmeli.  Hem tutsaklar hem de aileleri için birçok sorun çıkarılıyor. Çocuklarımız hasta, verilen uzun cezalardan kaynaklı hastalıkları da giderek artıyor, ağırlaşıyor.  Durumlarına ilişkin ne kadar dilekçe yazsak da kabul edilmiyor.  Hastaneye kelepçeli götürülüyorlar ve işkence ediyorlar. Gönderdiğimiz eşyalar ve ihtiyaçları ellerine ulaşmıyor. Oğlumun kolu sakat ve tedavi olması gerekir. Ancak ısrarla tedavi edilmiyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Ölüme terk ediyorlar’

 

Depremde oğlunun Mereş’te cezaevinde olduğunu söyleyen Sıdıka çok kaygılandığını belirterek şöyle dedi: “Deprem olduğunda oğlumla konuştuk. Cezaevinde kapılara vurduklarını ancak kimsenin ses vermediğini onları çıkarmadığını söyledi. Cezaevinin duvarları, çatısı ve bir çok yeri yıkılmış ve enkaz parçaları üzerlerine düşmüş. Ne kadar seslenseler de görevliler bir şey yapmamış.  Tutsaklar dışarı çıkmak istemiş ancak gardiyanlar bağırıp çağırarak çıkarmamış onları. Hayatlarını tehlikeye atmışlar. Depremin ilk günlerinde tutsaklar ölüm riski olan yerlerde tehlike altında tutulmuş.”

 

‘İnşaat alanında kalıyorlar’

 

3 gün geçtikten sonra oğlu ile telefon görüşmesi yaptıklarını söyleyen Sıdıka, “Oğlum birkaç gün sonra gece gözlerini kapatarak Maraş Cezaevi’nden çıkarıldıklarını söyledi.  Onlara Kırıkkale’ye götürüldükleri söylenmiş. Tutsakların yanlarına bir şey almalarına izin verilmemiş.  Götürüldükleri yer bir inşaat yeri ve inşaat hala sürüyor. Hiçbir eşya yok. Günlerce yiyecek de verilmemiş.  3 kez para gönderdik ama ellerine ulaşmamış. Tutsakların durumundan endişeliyiz ve ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Bu duruma kimse sessiz kalmamalı ve elini vicdanına el koymalı. Çocuklarımız için yüreğimiz yanıyor. Çocuklarımızın duruma en kısa zamanda çözüm bulunmalı ve onlardan haber alabilmeliyiz” şeklinde konuştu.