‘Tecridi birlikte kırabiliriz’

  • 09:01 12 Mart 2023
  • Güncel
 
WAN - Cezaevlerindeki hak ihlali, işkence ve sürgünlerin arttığına dikkat çeken kadınlar, sorunların kaynağının İmralı’da yürütülen tecrit politikaları olduğunu, birlikte mücadele ile tecridi kırabileceklerini söyledi.
 
İmralı Adası’nda ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan yaklaşık 2 yıldır hiçbir haber alınamıyor.  Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması için Kürtler ve dostları yaşadıkları her yerde eylemler gerçekleştiriyor. Wan (Van) ve Agirî’den (Ağrı) siyasetçi, dernek temsilcisi ve tutsak yakınları, yaşanan tüm sorunların temelinin tecride dayandığını belirterek cezaevlerindeki hak ihlallerinin de son bulmasını istedi. 
 
İhlaller sürüyor
 
Wan da Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği( TUHAY-DER) Eş başkanı Edibe Babur, cezaevlerinde işkence ve sürgünlerin giderek arttığını belirtti. Hasta tutsaklara yönelik hak ihllalerinin yoğun olduğunun altını çizen Edibe, “Hasta tutsaklara insani bir yaklaşımla yaklaşılmıyor. İyi bir tedavi yöntemi uygulanmıyor. Tutsaklar hastaneye götürüldüğü esnada çeşitli işkencelere maruz kalıyor” dedi.
 
‘İşkence uygulamaları son bulsun!’
 
Cezaevlerinde artan ihlallerin nedenin İmralı’da sürdürülen tecrit politikaları olduğuna değinen Edibe, “Sayın Abdullah Öcalan’dan haber alınamıyor. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit her geçen gün artıyor. Bütün cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tecritten kaynaklı olduğunu söyleyebiliriz. Cezaevlerinde keyfi uygulamalarla tecrit devamlılığını sürdürüyor. Cezaevlerinde yaşanan tecrit ve işkenceleri asla kabul etmiyoruz. İşkenceler derhal son bulsun!” ifadelerini kullandı. 
 
‘En büyük hukuksuzluk İmralı’da başladı’
 
Patnos Belediye Eş Başkanı Müşerref Geçer, tutsakların anayasal haklarının olduğunu ancak Türkiye’nin siyasi nedenlerden dolayı bu hakları tanımadığını vurguladı. Tutsakların tüm haklarının askıya alındığına söyleyen Müşerref, keyfi uygulamalara dikkat çekerek şunları belirtti: “Disiplin cezası adı altında tutsaklar haklarından mahrum bırakılıyor. Yaşanan bu ihlaller başta tutsak aileleri olmak üzere hepimizi tedirgin eden bir noktada. Tutsakların bütün yaşamları dört duvar arasına sıkıştırmaya çalışılıyor. Temel hakları dahi ellerinden alındı. İnsanları birbirinden uzaklaştırarak yok etmeye dönük uygulamalar yaşatılıyor. Hukuksuzluğun başka bir boyutuyla yüz yüze kalıyoruz.” 
 
‘Birlik ve beraberlik ile tecrit kırılır’
 
Tecridin derhal kalkması gerektiğini kaydeden Müşerref, “Mücadelemizle tecridi kırmamız gerekiyor. Halkın dayanışmasıyla birlikte çalışmalarımızı güçlü bir şekilde yürütmeliyiz. Halkın birlik ve beraberliği doğrultusunda tecridi kırabiliriz. Bunu aşmamızın tek yolu birlik ve beraberliktir. Halk olarak el ele vererek ve toplumsal bir ağda toplanarak tecridi kırabiliriz. Hepimizin buna dur demesi gerekir” şeklinde konuştu. 
 
‘Hak, hukuk, adalet yok’
 
Tutsak Sena Efe’nin (30) annesi Doğu Beyazıt’ta yaşayan Serayi Efe (60),“Ülkede, hak, hukuk, adalet, vicdan yok. Tutsakları ailelerinden uzaklaştırarak tecrit uyguluyorlar. Devlet Kürt halkından korktuğu için tecrit uygulanıyor.  Tutsaklarımız cezaları bitmesine rağmen bırakılmıyor. Hak ihlalidir bu. Bunu kabul etmiyorum. Benim çocuğumun hiçbir suçu yokken cezaevinde tutuluyor” diye konuştu. 
 
‘Hakkımız olanı istiyoruz’
 
 Baskı politikalarına karşı Kürtlerin mücadelesinden vazgeçmeyeceğini belirten Serayi, “Kürtlere hakaret etmekten vazgeçsinler. Biz Kürtler mücadelemizin ve davamızın peşinde olacağız. İstedikleri şeyi yapsınlar bizler kendi davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Saldırılara boyun eğmeyeceğiz. Biz Kürtler, sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz. Çünkü biz hakkımız olanı istiyoruz. Sonuna kadar da bun sürdüreceğiz” dedi.