Hatay’da dayanışma umut oluyor

  • 09:05 9 Mart 2023
  • Güncel
Dilan Babat
 
HATAY - Defne’deki Tavla Mahallesi’nde oturan depremzedeler dayanışma ile ayakta kaldıklarını, dayanışmanın kendilerine umut olduğunu söylüyor. 
 
Merkez üssü Mereş (Maraş) olan ve 11 kenti etkileyen iki büyük depremin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçti. 6 Şubat’tan bu yana halk gönüllülerle birlikte yaralarını sarıyor. Hatay ve Defne ilçesinde hemen hemen bütün binalar yıkılırken, ayakta kalan binaların çoğu ağır hasarlı. Binlerce insanın hala barınma sorunu devam ederken temel ihtiyaçları da karşılanmış değil. 
 
Hatay’da ‘temiz su’ hala problem
 
 
Tarihi yapısı ve yöresel lezzetleriyle kendisini yerli ve yabancı turistlere hayran bırakan Hatay’dan geriye enkazlar kalmış durumda. Arama ve kurtarma çalışmalarının sona erdiği kentte, halkın ihtiyaçları gönüller tarafından en aza indirilmeye çalışılsa da çadır eksikliği ise halkın yaşamını zorlaştırıyor. Temiz suya erişimin olmadığı kentte, hastalıklar baş gösterirken, gönüller tarafından halka su, sağlık gibi hizmetler de veriliyor.  
 
 
Portakal ve limon ağaçlarının umudu…
 
Şehir merkezinde bir yandan enkazlar dururken kent halkı ise acılarına rağmen yaşama tutunuyor. Kentte yıkılan binaların enkazı arasındaki portakal ve limon ağaçları renkleri ve canlılıklarıyla halka yaşamın devam ettiğinin umudu gibi yansıyor.
 
Tavla Mahallesi’nin yüzde 80’i yıkılmış
 
İktidar, gönüllüler ve halkın arasındaki bağı her ne kadar koparmaya çalışsa da dayanışma da sürüyor. Karşılıklı örgütlenmenin de sağlandığı mahallelerden biri olan Defne’ye bağlı 5 bin nüfusa sahip olan Tavla Mahallesi’nde binaların yüzde 80’i kullanılmayacak durumda. Depremden üç gün sonra AFAD’ın girdiği mahallede, halkın bir çoğu hala çadır alamazken, halk kendi imkanlarıyla bahçelerinde yaptığı çadırlarda yaşamlarını sürdürüyor. Enkazların arasında da yaşamı yeniden ören mahalleli kadınlar, mahalledeki tandırdan ekmek yaparak bir yandan da dayanışmayı örüyor. 
 
20 gün sonra çadır verildi
 
Gıda ve ekmek sorunundan kaynaklı mahalledeki bulunan kadınlarla birlikte ekmek pişiren Seyhan Karam,  evlerinin hasarlı olduğunu, yapılan hasar tespitinde evlerine “oturulabilir” denildiğini, ikinci bir tespitin daha yapılmadığını kaydetti. 5’nci gün AFAD’ın mahalleye geldiğini dile getiren Seyhan, “Dışarıda kaldık çadırlar gelene kadar. Çadırlarda depremin üzerinden 20 gün geçtikten sonra verildi. Ama bizim çadırımız İstanbul’da bir yakınımız tarafından gönderildi. İlk günlerde halkın yardımlarıyla ayakta kaldık”  dedi. 
 
‘Halkın dayanışması bizi ayakta tutuyor’
 
Dışarıdan gelen gönüllerle birlikte 13 kişiyle tandırda ekmek pişirdiklerini söyleyen Seyhan, her gün ekmek pişirdiklerini dile getirdi. Seyhan, “Dışarıdan gelen gönüller sadece gelip el uzatmıyorlar. Psikolojik olarak da çok ciddi destek oluyorlar. Yaşama umudumuz açıkçası bitmişti ama bu birliktelik ve dayanışma bize yeniden yaşama umudu veriyor. Ben toplumda yemek yemezdim, içmezdim ama bu dayanışma her şeyin üstünden geldi. Ben ilk defa böyle bir dayanışma gördüm. Bu dayanışma umudu bizi ayakta tutuyor bizi” diye konuştu.