Asbest bahane hedef dayanışma!

  • 10:07 1 Mart 2023
  • Güncel
 
Melike Aydın 
 
HATAY - Defne’deki Deprem Koordinasyon Merkezi ve çadırları kaldırmak isteyen valiliğe tepki gösteren halk ve gönüllüler, kararın politik olduğunu, asbestin bahane edildiğini aslında dayanışmanın hedef alındığını söyledi. 
 
Depremin üçüncü gününde Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) tarafından Hatay’ın Defne ilçesi Sevgi Parkı’nda kurulan Deprem Koordinasyon Merkezi’ne 28 Şubat günü Hatay Valiliği “Alanın yakında bulunan bir binanın yıkılma tehlikesi, yıkılan binaların asbest içermesi” gibi her görüşülen gönüllüye farklı gerekçelerle tahliye edilmesine yönelik sözlü tebligatta bulundu. Yıllık izinlerini kullanarak gelen 12 hekim, sağlıkçı ve hemşire her gün merkezde yaklaşık 250 kişiye poliklinik hizmeti, en az 250 kişiye ilaç sağlıyor.
 
Koordinasyon Merkezi’nin bulunduğu alanda siyasi parti, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşların çadırları da yer alıyor. Koordinasyonda yer alan SES Bakırköy  Şube Eşbaşkanı Nezahat Altunsoy Özen, alandan ancak kendileri isterse çıkacaklarını söylerken alanda yer alanlar ise valiliğin politik bir dayatmayla dayanışmayı hedef aldığını dile getirdi.
 
‘Ancak kendimiz istediğimizde gideriz’
 
Vali yardımcısının arkadaşlarına ilçenin merkezinden uzak Orhanlı ve Dursunlu mahallelerinde çadır dahi kurulmamış alanları işaret etiğini dile getiren Nezahat, “Biz ancak bize sağlıklı ve güvenli bir alan gösterdiğinde, ancak ve ancak kendimiz istediğimizle gideriz, ve halkımızla iç içe olduğumuz yerlere gideriz. Çünkü bizim varlığımız halkın varlığına bağlı. Biz acılar içinde olan halkımızla dayanışmak için buradayız ve tüm arkadaşlarımız gönüllü” diye ifade etti.
 
‘Gece saatlerinde bile hastalar geliyor’
 
Hastaların gece saatlerinde bile dinlenme alanlarına geldiğini kaydeden Nezahat, “Hastanelerin uzak olduğunu, araç bulamadıklarını söylüyorlar. Merkezi bir yerdeki bir sağlık hizmetinin kaldırılma çabası kabul edilir bir şey değil. Hatay’ın ana sağlık merkezleri, hastaneleri, sağlık birimleri ne zaman hazırsa o zaman gideriz. Halkımız için çalışmalarımıza devam edeceğiz” sözlerini kullandı.   
 
‘Tuvalet getirmeyen iktidar asbesti bahane ediyor’
 
Halkın gönüllülerin dayanışmasıyla ayakta durabildiğini ve kendi yaşadığı bölgede durmak istediğini söyleyen Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) üyesi Beyda Ceylan da, tuvalet dahi sağlamayan devletin beton tozlarındaki asbesti bahane ederek halkı yerinden etmek istediğini ifade etti. Beyda “Halk bu alandan gönderilerek bu alanı inşaat şirketlerine rant projesine dönüştürmek istiyorlar. Halk buna karşı direniyor, burada kalacağını söylüyor, biz de onlarla beraberiz” dedi. 
 
‘Arap Alevilerini yaşam alanlarından koparmak istiyorlar’
 
Antakya halkına uzun süredir yok sayma ve asimile etme politikaları dayatıldığına dikkat çeken Beyda, “Halkın depremden daha az hasarla çıkabilmesini sağlayabilecekken burada en temel ihtiyaçları karşılanmadı. Burada Arap Alevileri var, yok saydığı yok etmeye çalıştığı bir halk var. Bu nedenle yaşam alanlarından koparmak istiyor” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Valiliğin tavrı hukuki değil, politik’
 
Tamamen politik bir dayatma ile gelindiğine işaret eden Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şube üyesi Nergiz Görnaz da, depremin ilk günlerinden itibaren kurulan dayanışma merkezlerine halkın da yerleştiğini söyledi. Barınma, duş tuvalet gibi ihtiyaçların oluşturulduğunu belirten Nergiz, “Valiliğin ve AFAD’ın dayatması politik. Çünkü gösterdikleri yerlerde düzen kurulmuş değil. Tamamen belirsiz taleplerle, belirsiz bir gelecek planıyla geliyorlar. Başından beri dayanışmayı oluşturmuş kurumların nereye gideceğini devam edip edemeyeceklerine dair de bilgi verilmiş değil. Amaç dayanışmayı yok etmek olduğunu düşünüyoruz. Halktan da ayrılmak istemediklerine dair dönüş alınmış durumda” diye konuştu.
 
‘Halk gitmek istemiyor’
 
Devletin çadır kentlere dahi saldırabildiğini ifade eden Nergiz, “Halk ‘buradan gitmek istemiyoruz, çadır kentlere oradaki yaşam tarzını kabul etmiyoruz’ diyor” diye ekledi.