İktidar Hatay’ı göçe zorluyor!

  • 09:37 28 Şubat 2023
  • Güncel
 
Melike Aydın 
 
HATAY - Deprem sonrası Hatay’a ilişkin gözlemlerini paylaşan HDP’li Züleyha Gülüm, iktidarın halkı göçe zorladığını, kurulan yerleşim alanlarının “toplama kampı” gibi olduğunu belirterek yeniden inşa sürecinde kentin dinamiklerinden görüşler alınarak “Halk nasıl yaşamak istiyorsa kent ona göre kurulmalı” dedi. 
 
Mereş’te 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde 11 kent etkilendi. Resmi verilere göre, 44 binin üzerinde insan yaşamını yitirirken on binlerce insan yaralandı on binlerce bina kullanılamaz hale geldi. Çok sayıda yurttaş evsiz kaldı. Depremlerin ardından enkaz kaldırma ve cenazelerin enkazdan çıkarılma işlemleri sürüyor. Öte yandan depremde evsiz kalan yurttaşların çadır ve temel yaşam ihtiyaçları ise devam ediyor.
 
Depremlerin hemen ardından bölgeye giden Halkların Demokratik Partisi (HDP) kurdukları afet koordinasyon masaları ve düzenledikleri yardım kampanyaları ile dayanışma gösteriyor.  Hatay gözlemlerini paylaşan HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, partisinin dayanışma çalışmalarını ve yardım kampanyaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
 
‘İktidar Hatay halkını göçe zorluyor’
 
İktidarın Hatay halkını göçe zorladığını gözlemlediğini belirten Züleyha, iktidarın dayatmalarına karşı, yeniden inşa süreci için yerel dinamiklerle ortak hareket edildiğini dile getirdi. Depremin ikinci gününden itibaren arama kurtarma çalışmalarının gönüllüler ve yurttaşlar tarafından yapıldığını, depremzede yurttaşların yakınlarının yardım çığlıkları içinde hayatlarını kaybettiğine şahit olduğunu kaydeden Züleyha, “Depremin yarattığı bir travma var. Halkta nasıl toparlanacağız, hayatı yeniden nasıl kuracağız tartışmaları var. Çok ciddi bir yıkım var ve umutsuzluk var. Dayanışma faaliyetleri çerçevesinde ihtiyaçlar çokça karşılandı ancak sürekli bir dayanışmanın sağlanması lazım. Çadır, soba ihtiyacı çok fazla çünkü hala soğuklar devam ediyor. Gıda ve temizlik malzemesi sürekli olan bir ihtiyaç. Bugünlerde su tükenmiş durumda bazı yerlerde. Su aksa da güvenilir değil. Hasta, yaşlı, bakıma ihtiyacı olanların ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor” dedi. İlk etapta kurtarma çalışmalarının, şimdi ise psikolojik desteğin önem kazandığını belirten Züleyha, depremin gerçekliğinin yeni fark edilmeye başlandığını ifade etti.
 
Deprem bölgelerinde uyuz salgını
 
Özellikle merkezlerde su ihtiyacının karşılanmaması, seyyar tuvaletlerin yetersiz olması gibi nedenlerden uyuz gibi salgın hastalıkların yayıldığını dile getiren Züleyha, hava ısındıkça salgın hastalıkların devam edeceğini belirtti. Züleyha, “Enkazdan cenazeler daha çıkarılmadı. Yıkımlar onlarla birlikte yapılıyor. İnsanlar hala ailelerine ulaşamadı. Ciddi bir risk alanı oluşuyor. Bu nedenle sağlık desteğinin verilmesi çok önemli” diye vurguladı.
 
‘Buranın yaşamını birlikte örmek gerekiyor’
 
İktidarın elinde olan ve dayanışmayla gelen kaynakların çok olmasına rağmen depreme aktarılmadığının altını çizen Züleyha, yurttaşların hala çadıra ihtiyacı olduğunu söyledi. İktidarın Hatay’ı boşaltmaya dönük çabalarına işaret eden Züleyha, “İnsanlar barınamadığında göç etmek zorunda kalacak. Ama halk göç etmek istemiyor, kendi memleketinde kendi kültürü ile yaşamak istiyor. Buranın yaşamını birlikte örmek gerekiyor. Her taraftan dünyadan bir dayanışma mekanizması ile ayakta tutmak gerekecek” ifadelerini kullandı.
 
‘Aileleri buluşturuyoruz’ kampanyası başlatıldı
 
HDP olarak ‘Aileleri buluşturuyoruz’ kampanyası başlattıklarını hatırlatan Züleyha, “Yardım kolisi dağıtılmasıyla sürdürülebilir bir durum yok. Bu yüzden ailelerin ailelerle, kişilerin kişilerle iletişimin kurulması ile sürecin yürütülmesi gerekiyor. Bu ilişkilenme hem maddi destek anlamında hem psikolojik destek anlamında önemli. Birilerinin yanında olduğunu hissettiğinde kendilerini güçlü hissediyor. Bu anlamıyla dayanışma kampanyası iyi yerde duruyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘Yerel dinamiklerle karar verilmeli’
 
Muhtarlardan, yerel dinamiklerden, partilerden oluşan emek ve demokrasi güçleri ile şehrin yeniden nasıl kurulacağına ilişkin tartışmalar yürüttüklerini ifade eden Züleyha, şöyle devam etti: “İktidar yine ‘Ben karar veririm.’ diyor. Biz ise buranın yerel dinamikleriyle karar verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Merkezi tek adam aklının burada olmaması gerekiyor. Burada halk nasıl yaşamak istiyorsa kentin öyle kurulması gerekiyor. İlk talep köylerinde yaşamak. Köylerde ve kendi mahallelerinde çadır kentler kurulsun diyorlar. Toplama kamplarını andıran kamplar yapılıyor ve kimse gitmiyor oraya. Öncelikle mahalle, köy çadır kentlerin kurulması. Aileler buluşuyor kampanyasıyla bu sürecin devamı sağlanacak.”
 
‘İktidar halk adına topladığı vergileri halka kullanmalı’
 
Züleyha, kentlerin yeniden kuruluşunda deprem ve diğer risklerin dikkate alınması için devleti ve iktidarı zorlamak gerektiğini dile getirerek, “Çünkü iktidar halk adına topladığı vergileri halka kullanmak zorunda. Onlar kendi paraları değil halkın parası. Başka yerlerde olduğu gibi kentsel dönüşüm adı altında ranta dönüştürmemeli. Bizim bu alanı zorlamamız gerekiyor. Ama burada dayanışma mekanizmasına devam edeceğiz” diye konuştu.