Sağlık sistemi yetersiz, hizmete erişilemiyor

  • 09:01 27 Şubat 2023
  • Güncel
Melike Aydın
 
HATAY - Defne’de depremzedeler sağlık hizmetlerine erişemediklerini belirtirken, gönüllü olarak çalışan sağlık emekçileri ise aile hekimliği sisteminin oluşturulmaması durumunda sorunların giderek büyüyebileceğine dikkat çekiyor.
 
Mereş merkezli iki büyük depremin ardından Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) Hatay’ın Defne ilçesinde kurduğu Kriz Koordinasyon Merkezi’ne bağlı revir depremzedelere sağlık hizmeti vermeye devam ediyor. Gönüllü hekim, hemşire ve sağlıkçılardan oluşan ekip, depremzedelerin yaralarını pansuman ediyor, kronik ve akut hastalara ilaç temin ediyor. Tedavi ve ilaç talebiyle gelen hastalar, devletin sağlık hizmetlerini karşılayamadığını, ilaç bulamadıklarını söylerken, gönüllü doktorlar ise verdikleri desteğin sürdürülebilir olmadığını belirterek, aile hekimliği sisteminin derhal oluşturulması gerektiğinin altını çiziyor.
 
‘İlaç sayısı ve çeşidi bulunamıyor’
 
Memur olması nedeniyle isim verilmesini istemeyen sağlık emekçileri günde 7-8 saatlik mesailerle 3 hekim, 3 hemşire ve gönüllü sağlıkçılarla 500’den fazla hastaya baktıklarını söyledi. Revirde hastaların tedavi ve ilaç ihtiyaçlarını gidermeye çalışan sağlıkçılar, hijyen olmaması nedeniyle bit, uyuz gibi hastalıkların yayılma tehlikesine dikkat çekerek hastaların soğuk hava koşulları nedeniyle öksürük, yüksek ateş gibi şikayetlerle geldiğini belirtti. Sağlıkçılar, hastaların ilaç sıkıntısı yaşadığını, sürekli farklı ilaç kullanmak istemedikleri için muadil ilaçları istemediğini, yeterli ilaç sayısı ve çeşidinin de bulunmadığını dile getirdi. Sağlıkçılar, ultrason olmadığı için gebe muayenelerinin de yapılamadığına işaret etti.
 
‘Derhal aile hekimliği sistemine geçilmesi gerekiyor’
 
Bilgisayar sistemi olmadığı için hastaların hastalık geçmişlerine bakamadıklarını, kayıt sistemlerinin bulunmadığını kaydeden sağlıkçılar, kurulan destek hizmetinin sürdürülebilir olmadığını dile getirdi. Gönüllü olarak çalışan sağlıkçıların yıllık izinlerini kullanarak geldiğini, ilaç bağışlarının da sınırı olduğunu ifade eden sağlıkçılar, yeni gönüllülerin gelmemesi halinde birkaç hafta sonra verilen hizmetin azalarak bitebileceğine dikkat çekti. Sağlık emekçileri, devletin düzenlediği şekilde sağlık hizmetlerinin verilmesi gerektiğini ifade ederken, derhal aile hekimliği sisteminin oturtulması gerektiğini, hastaları takip edecek sistemin sağlanması gerektiğini vurguladı. İspanyol ve İtalyan sahra hastaneleri, Hatay Eğitim Araştırma Hastanesi gibi hastanelerde hizmet verildiğini ancak yetmediğini ekleyen sağlıkçılar, Hatay’da birçok sağlıkçının depremzede olduğunu hatırlatarak, deprem nedeniyle bölgeye atanmak isteyen sağlıkçıların atamalarının yapılması gerektiğini söyledi. Sağlıkçılar, ayrıca köylerde gezici sağlık ekiplerinin de kurulması gerektiği çağrısında bulundu.
 
‘Uzun süren adet kanamaları’
 
Kadınların daha ped, diş fırçası, doğum kontrol hapı, gebelik testi gibi taleplerini karşılamaya çalıştıklarını belirten sağlıkçılar, kadınlarda deprem sonrası durmayan adet kanamaları, menopozdaki kadınların 15 gün devam eden adet kanaması gibi sorunlarının bulunduğunu ifade etti. Sağlıkçılar, kanamaların nedenini kan testi yapamadıkları için bilemediklerini ve kadınların yoğun stres altında olduğunu dile getirdi.
 
 ‘Kızının ilaçlarını bulamıyor’
 
Beynindeki iki ur nedeniyle yürüyemeyen ve konuşamayan 30 yaşındaki kızının ilaçları için TTB revirine giden depremzedelerden Seher Cevheroğlu, kızının ilaçlarına ulaşamıyor. Doktorların kızını görmeden ilaç vermediğini, İl Sağlık Müdürlüğü’nün önündeki sahra hastanesinde ise kızının kimlik bilgilerini almalarına rağmen her gittiğinde yine ilaç bulamadığını kaydeden Seher, “Bütün Antakya’yı dolaşıyorum. Kızımın direnci zayıfladı, bir balık yağı, C vitamini istedim. Sağlıklı bir gıda ile de beslenemiyor. Kime gitsem başkasına gönderiyor, devlet yanımızda yok, sivil toplum kuruluşları var, gönüllü doktorlar var. Onların da durumları kısıtlı ama acilen ilaçlara ihtiyacım var” ifadelerini kullandı.
 
‘İlaç için şehre geliyoruz’
 
Parkinson ve diyabet hastası olan annesi için ilaç aradığını paylaşan depremzede Özlem Çapanoğlu da sağlık hizmetlerinin yeterli olmadığına dikkat çekti. Büyükşehir yasası ile mahalle olarak adlandırılan Yeşilpınar köyünde yaşadığını söyleyen Özlem, “Köylere hizmet gitmiyor. Ağrıları olan insanlar var. Merkeze gelip tedarik ediyoruz. Hem yaşlılar hem çocuklar için kaygılarımız var, psikolojik sorunları arttı. Buralara daha çok sağlık personeli aktarılmalı, özellikle köylere. Sağlık konusunda destek yok. İlaçları da tedarik edemiyoruz başka yerden. Gönüllüler ne kadar burada kalacak bilmiyoruz her konuda etkileniyoruz” sözleriyle yaşadıkları sorunları dile getirdi.