Dilan Babat

 

DÎLOK - İslahiye’nin Altınüzüm Mahallesi’nde kendi imkanları ile yaptıkları çadırlarda kalan yurttaşlar, her çadır istemeye gittiklerinde kendilerine “yok” denildiğini belirterek, “AKP’li değilsen çadır verilmez” sözleriyle ayrımcılığa dikkat çekiyor.

 

Mereş’te 6 Şubat’ta meydana gelen depremin üzerinden 21 gün geçmesine rağmen Dîlok’un İslahiye ilçesine bağlı kimi mahallelerine hala yardım ulaşmış değil. Dayanışmayla ayakta kalan yurttaşlar, çadır bulamadıkları için var olan paralarıyla yurt dışından ya da şehir dışındaki akrabaları aracılığıyla çadır bulurken, onlarca insan ise kendi imkanlarıyla derme çatma yaptıkları çadırlarla soğuktan korunmaya çalışıyor.

 

Bütün mahalle yıkıldı

 

Hemen hemen bütün evlerin yıkıldığı İslahiye’ye bağlı Altınüzüm Mahallesi’nde, 12 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilirken, ayakta kalan evler ise ağır hasarlı. Arama ve kurtarma çalışmalarının hiç girmediği mahallede, enkaz kaldırma çalışmalarına başlandı. Yurttaşlar, gelen çadırların dağıtılmasına ilişkin yapılan ayrımcılığı da “AKP yanlısı değilsen verilmez” sözleriyle dile getiriyor. 

 

Depremde de kadınların yükü iki kat arttı

 

Yıkımların arasında yürüdüğümüz yolda, karşımıza kendi imkanları ile yaptıkları çadırların yanında oturarak hamur yapan kadınlar dikkatimizi çekiyor. Yönümüzü hamur açan kadınlara çevirdiğimizde aslında herkesin sitem ettiği şeylere maruz kaldıklarına bir kez daha şahitlik ediyoruz. Ekmeğin pahalı olmasından kaynaklı buldukları un ile hamurlarını açan kadınlar, depremin ağırlığının yükünü iki kat daha fazla taşıdıklarını bir kez daha gösteriyor.

 

Ekmek pahalı

 

Kaldığı çadırı kendi çabasıyla yaptığını söyleyen Gülizar Öztürk, ekmeğin pahalı olması nedeniyle zor şartlarda kendilerinin ekmek yapmaya koyulduklarını ifade ediyor. Gülizar, “Sacda pişireceğiz, olan eşyalarımız enkazın altında kaldı. Allah bir daha göstermesin bunu bize. 20 kişiyiz, mecbur ekmek yapacağız. Sürekli ekmek nasıl alacağız? Bu çadırı kendi imkanımla yaptım, çadır istiyoruz yok diyorlar, adamı olan alıyor adamı değilsen vermiyorlar” diyor.

 

‘Üç gün boyunca kimse gelmedi’

 

Oğlunun İslahiye’de olan evinin de yıkıldığını paylaşan Gülizar, oğlunun kredi çekerek ev aldığını borçlarının hala devam ettiğini belirtiyor. 20 kişilik ailesinin bir çoğunun İslahiye’de evlerinin yıkılmasından kaynaklı yanına geldiğini dile getiren Gülizar, “3 güne kadar kimse uğramadı buraya, üç günden sonra yardıma geldiler ama ellerinde bir malzeme yok nasıl yardım edeceklerdi. Ama ilk gün Mardin’den üç öğretmen imdadımıza yetişti. Kendi gönül rızalarıyla gelmişler. Köyün ortasındayız, kimsenin geldiği yok. Bir şey geliyor alabiliyorsak alıyoruz yoksa orada da torpil var. Garibanlarda öyle ortada kaldı” sözlerini kullanıyor.

 

Çadır yok!

 

Hijyen malzemeleri noktasında da ciddi sorunlar yaşadıklarını ekleyen Gülizar, şöyle diyor: “Şampuan lazım, sabun lazım ama yok. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz, getirmiyorlar kim getiriyor. Bir defa polis bir defa askeriye getirdi. O da bebeklerin kıyafetlerini getirdiler. Mal yerine gelir ama rezil olduk. Çocuğumuz hasta olacak diye korkuyoruz.  Çadır için karakola gidiyoruz, ‘yok diyorlar gelirse getireceğiz’ diyorlar. 3 gün boyunca sandalyede çocuğumuzu uyuttuk. Nerede devlet? Kimse burada devleti görmedi. Halkın yardımıyla ayaktayız başka da bir şey yok.”