Marta Sömek

 

SEMSÛR - Mevsimlik işçi Fehime Tatbaş, 2 çocuğu ile doğup büyüdüğü kenti terk etmeyerek yaşam mücadelesini sürdürmekte kararlı olduğunu vurgulayarak, depremzedeler için yardım çağrısında bulundu.

 

Mereş merkezli 6 Şubat günü gerçekleşen ve 11 kenti etkileyen depremlerde on binlerce kişi yaşamını yitirirken, 20 Şubat’ta da merkez üssü Hatay'ın Samandağ ve Defne ilçeleri olan iki ayrı deprem daha meydana geldi. Her sokağında neredeyse yıkılmayan ev kalmayan Semsûr merkezi hayalet kente dönüşmüş durumda.

 

Depremzede kadınların hala temiz iç çamaşırı, ped ve birçok hijyen malzemesine ulaşamadığı Semsûr’da, gönüllü yurttaşların çalışmaları ile depremzedeler yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Yine arama kurtarma çalışmalarının yapılmadığı, AFAD’ın 4’üncü günde gelerek birkaç çadır kurduğu kentte halk iktidara karşı büyük bir öfke ve tepki besliyor. Depremzedeler, iktidarın hiçbir şekilde yanlarında olmadığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, kendilerini ölüme terk ettiklerini belirtirken, yalnızca Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve diğer kurumların gönüllü çalışmaları ile ihtiyaçlarını giderebildiklerini vurguluyor.

 

 

Yaşam mücadelesini dinliyoruz…

 

Semsûr merkezdeki Fatih Mahallesi’nde çadırda kalan Semsûrlu mevsimlik işçi Fehime Tatbaş da iki çocuğu ile yaşam mücadelesi veriyor. Kentte kimi sivil grupların gezdiğini paylaşan Fehime, tedirginlik duyması nedeniyle bizleri depremden günler sonra bulabildikleri çadırının içerisine davet ederek konuşuyor. Fehime’den 2 çocuğuyla verdiği mücadeleyi dinliyoruz…

 

Balkon üzerlerine yıkılmış

 

İlk depremde eşinin annesi ile bir çocuğunun evlerinden dışarı çıkmaya çalışırken üzerlerine balkonun yıkılarak düştüğünü paylaşan Fehime, “İkisi de öldü sandık ama sonra nasıl olduysa çocuğum şans eseri kurtuldu. Evimiz ev değil ahır gibi bir şey oldu. Annemlere gitmiştim. Ne erzağım var ne de başka bir şeyim. Bize bakacak kimse yok” dedi. İki çocuğu ve eşi ile birlikte günlerce farklı farklı yerlerde kalmak zorunda kaldığının bilgisini veren Fehime, “Yiyecek bir şeyimiz de yok. Çadırımız hiç yoktu, başka yerlerde kalıyorduk. Bu çadırı da kayınım verdi bize. Kaynanam da ölünce bize bakacak kimse kalmadı. Nasıl yapacağımızı bilmiyoruz, böyle dışarıda kalacağız” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.

 

Yaktıkları kartonlarla ısınıyorlar

 

“İnsanlar bir şey verirse yemek yapabiliyoruz” diyen Fehime, “Ama onlar da ‘Biz de sizin gibiyiz’ diyor. Şimdi herkes kendi derdine düşmüş. Sadece kendi kendimize bakıyoruz. Elimizde bir eşya da yok” sözlerini kullandı. Eşi ile birlikte mevsimlik işçi olarak çalıştıklarını söyleyen Fehime, “Şu an ne erzakımız ne de başka bir şeyimiz var. Kıyafet, iç çamaşırı ve ped yok. Yıkayıp yıkayıp giyiyoruz. Sadece üzerimizdekiler var. Bize yardım edecek kimsemiz kalmadı. 2 çocuğumuz var, ikisine de süt veriyorum. Onlara nasıl bakacağımı bilemiyorum. Eşim de çalışmıyor. Akşamları bazen yemek gelirse gidip alıyorum, çocuklarımı kaldırıp veriyorum. Onun dışında bir şeyimiz yok. Karton toplayıp çocuklarla ateş yakıyorum” şeklinde konuştu.

 

Mücadelesinde kararlı

 

Doğup büyüdüğü Semsûr’da kalacaklarını ve burada yaşamak için mücadele edeceklerini vurgulayan Fehime, depremzedelerin yalnız bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi. Fehime, son olarak tüm depremzedeler için yardım çağrısında bulundu.