Melike Aydın 

 

HATAY - Defne’de gıda ve hijyen maddelerine ihtiyaçları olduğunu söyleyen yurttaşlar, geleceğe ilişkin kaygıları olsa da topraklarını terk etmeyeceklerini söyledi. 

 

Mereş merkezli iki depremde evlerin oturulmaz haline geldiği Defne ilçesi Dursunlu Mahallesi’nde depremzedeler gıda sağlayabilmek için komşu mahalleye yürüyor. Arama kurtarma ekiplerinin depremden ancak 3 gün sonra geldiklerini ve bu nedeniyle binlerce kişinin enkaz altında hayatını kaybettiğini söyleyen yurttaşlar, yardımların ise mahalleye TIR giremediği bahanesiyle ulaştırılmadığını ifade ediyor. Özellikle çocukların sağlığı açısından yaşam koşullarının elverişsiz olduğunu belirten yurttaşlar, geleceğe yönelik kaygılarını dile getirdi.

 

‘Binlerce kişi kurtulabilirdi’

 

Dursunlu Mahallesi’nde yaşayan depremzede Gönül Çiçekli, iş makinelerinin depremin ancak üçüncü günü gelmesi nedeniyle enkaz altında birçok insanın hayatını kaybettiğini belirterek, “Aşağı mahallede, Sümerler’e indiğimizde çocuk çığlıkları geliyordu. Binlerce insan kurtulabilirdi. Onların kurtarılamaması bizi çok üzdü. Hepimiz şok içindeydik. Komşularla bir araya geldik, birbirimize sarıldık. İçeri giremiyorduk” dedi. 

 

‘Yardım almak için şehre inmemiz gerekiyor’

 

Kaos halinin hakim olduğunu söyleyen Gönül, hala zor durumda olduklarını dile getirdi. İlk günlerde yıkılmak üzere olan evlerden elde ettikleri malzemelerin bir süre sonra tükendiğini, ardından gönüllülerin destek getirdiğini ifade eden Gönül, “Şu an yardımlara şehre inerek ulaşmaya çalışıyoruz. Bazı gönüllü gruplar yardım getirdi ama bizim mahalleye yetişmedi. Nerede ne dağıtılıyor bilmiyoruz. Temizlik ürünlerine ihtiyacımız var. Çadırlarda 4-5 aile kalıyoruz. Bunun sonrası bizi daha da çok endişelendiriyor. Acımız çok taze, şimdilik yardım geliyor ama bundan sonrası ne olacak bilmiyoruz, yardımlar devam eder mi bilmiyorum” sözlerini kullandı. 

 

‘Acilen barınma sağlanmalı’

 

Acilen barınabilecekleri geçici yerlerin yapılmasını isteyen Dursunlu Mahallesi’nden Meral Bereketoğlu, ilerleyen süreçlerde de evlerini yeniden inşa edilmesini talep ettiklerini paylaştı. Meral, “Birikmiş paramız yok. Ne olacağını bilmiyorum. Komşumuz, ailemiz burada, doğup büyüdüğümüz şehir burası. Artık ne olacak bilmiyorum. Hiç kullanılamaz durumda. Temizlik malzemesi gelmedi gıda gelmedi iç çamaşırına çok ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

 

‘Çocuklarımız var, bu koşullarda ne zamana kadar yaşayacağız?’

 

Depremden etkilenen 4 yaşındaki çocuğunun geceleri sayıkladığını dile getiren depremzede Sevda Çiçek de, “Cenazemiz oldu, acısını bile yaşayamadık. Psikolojimiz bozuldu. Çadırda ancak bir iki ay kalabiliriz. Daha sonra ne yapacağız? Çocuklarımız berbat halde. Kimsenin birbirine yardım edecek bir şeyi kalmadı. Çocuklarım ısınsın diye eve girdik ama neredeyse eşim ölecekti” dedi.

 

‘Depreme neden geç müdahale edildi?’

 

Dervişli Mahallesi’nden Yıldız Öksüz ise Dursunlu Mahallesi’nde bulunan spor salonunda kurulan kamp alanında yaşıyor. Devlet yetkililerinin depremden sonra arama kurtarma çalışmalarına neden hemen başlamadığını soran Yıldız, “Gönüllü TIR’lar gelebildi de neden AFAD gelemedi? Aşevi kurulacak dediler hala kurulmadı. Kendimiz Muğla’dan tankerle su getirdik. Spor salonu pislik içindeydi. 20 çadır var. Sahayı birlikte temizledik, tuvaletleri oğlum temizledi. Depremin üçüncü günü gönüllüler geldi ama AFAD geleli daha üç gün oluyor” şeklinde konuştu. 

 

‘Hatay’ı terk etmeyeceğiz’

 

Hatay’ı terk etmeyeceklerini vurgulayan Yıldız, “Yıkım kararı alınır ama biz varlıklı değiliz. Kim yapacak evlerimizi? Gidecek olsak ilk günden giderdik. Ama gidenlerin çoğunun çocukları vardı ama geri gelecekler” ifadelerini kullandı. 

 

‘Bu toprakta doğduk burada öleceğiz’

 

Doğup büyüdüğü Dursunlu Mahallesi’ndeki evini terk etmeyeceğini kaydeden depremzede Emel Altınöz ise, “Evlendiğimiz günden itibaren 18 yaşından beri çalışarak beraber bu evi yaptık. Bu evi bırakıp nereye gideceğim? Bu toprakta doğduk burada öleceğiz” dedi.