İZMİR - Deniz Poyraz davasında mahkemenin kararına tepki gösteren kadınlar, yargılamanın bile yapılmadığına dikkat çekti. Kadınlar, “Dava biz bitti demeden bitmez” diyerek failin arkasındaki odakların açığa çıkarılması için alanlarda olacaklarının mesajını verdi.  

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer'in yargılandığı davanın 7'nci duruşmasında, mahkeme heyeti, fail Onur Gencer hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "mala zarar verme" suçundan 4 yıl, "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan 2 yıl ve "ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçundan 3 yıl hapis cezası verdi. 

 

Çıkan kararı kabul etmediklerini söyleyen kadınlar, katilin arkasındaki güç açığa çıkarılana kadar davayı sürdüreceklerini vurguladı. 

 

Mahkeme salonuna alınmadıklarını ifade eden anne Fehime Poyraz, bu tutumu kınadığını söyleyerek katilin korunduğunu belirtti. Fehime, “Avukatları ortaya bir şey çıkmasın diye devlet müdahale ediyor, yani bizim bir şeyden haberimiz yoktur. Bunu silmek istiyorlar ama biz üstünde duracağız. Ona ceza verdik, onlar artık evlerinde oturacaklar demesinler, oturmayacağız. Bence katil devlettir, çünkü devlet katili savundu. Dosyanın üstü kapansın diye bizi ve avukatları içeri almadılar. O kadar avukat gelmişti, basın gelmişti kimseyi almadılar” dedi.

 

‘Deniz’in katili Kürtleri sevmeyenlerdir’

 

Deniz’in Kürt olduğu için katledildiğini kaydeden Fehime, Kürtlerin kendi kimliğine, diline ve kültürüne sahip olma hakkına değindi. Fehime, “Her insan bir dille yaratılmış, bizim de kimliğimiz, hakkımız, dilimiz, kültürümüz olsun. Deniz’in katili, bu dile karşı çıkandır, Kürtleri sevmeyendir” diye belirtti. 

 

‘Diğer sorumlular da ceza almalı’

 

Faili savunanların da katliamın ortağı olduğunu paylaşan Fehime, “Her şeyin üstünü kapattırdılar, sonunda mahkemeyi bitirdiler. Mahkeme de suçludur, katilin arkasında olanlar da suçludur. Katili içeriye soktular, gitti Deniz’i katletti. Bu katil nasıl ceza aldıysa onların da ceza alması lazım. Hakimin sorması lazım, ‘ne için öldürdün, kim seni yönetti?’ Bunların hepsinin söylenmesi lazımdı” ifadelerini kullandı. 

 

‘Çadır hedef göstermek için kuruldu’

 

Fehime, HDP İzmir il binası önünde duran çadıra değinerek, şu sözleri paylaştı: “Giden gelen o çadıra bakıyor, partiye bakıyor. O çadır orada olduktan sonra herkes orayı terör binası gibi görür. Halbuki öyle değil, en sadık yer orasıdır. Kadını savunan, hak, hukuk yeridir orası. O çadır orada olmasaydı, Deniz katledilmezdi. Çadırı oraya devlet koydu. Çadırı oraya koyan da suçludur.”

 

Mahkemenin verdiği kararı, üst mahkemelere taşıyacaklarını dile getiren Fehime, bu davanın başka insanların da katledilmemesi için önemli olduğunu sözlerine ekledi. 

 

‘Bu bize edilmiş bir hakarettir’

 

İzmir Barış Anneleri İnisiyatifi Sözcüsü Behiye Yalçın, “Bu, bize edilmiş bir hakarettir. Her zaman bize aynı hakareti ediyorlar, aynı hukuksuzluğu yapıyorlar. Bizim partimize girip bir insanı katlediyorlar ve bir şey olmamış gibi yaklaşıyorlar. Biz, bu yaklaşımı kabul etmiyoruz. Eğer avukatlar içeri girip savunma yapamıyorsa verdikleri ceza ne işe yarayacak? Bu, Kürt halkının kabul edeceği bir şey değil. İnsanlık çerçevesinde olan bir şey değil, insanlıktan uzaktır. Biz adaleti sadece Deniz Poyraz için istemiyoruz, tüm dünya için istiyoruz. Herkes Kürtlere gözlerini, kulaklarını kapatmış. Kimse parmağını oynatmıyor. Kürtler kendilerine sahip çıkmazsa kimse onlar için bir şey yapmaz. Her yerde hukuksuzluk var, her yerde zalimlik var, her yerde annelerin gözyaşı var. Her yerde bu zulmü, zorbalığı çeken Kürt annelerdir. Bu anneler, çocuklarını öldürülsünler diye getirmiyor dünyaya” diye belirtti

. 

‘Deniz olup onların karşısına çıkacağız’

 

Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu’ndan (KBG) Didar Gül ise bu sürecin mahkeme süreci olmadığını, bir oyun oynandığını söyledi. Duruşma salonunda sadece failin ve avukatının olduğunu, ailenin avukatlarının salonda olmadığını dile getiren Didar, “Mahkeme şeklinde bir oyun gerçekleşmiş oldu. Bu dava kapanmadı, şimdi başlıyor. Biz Deniz’in kız kardeşleri olarak, yoldaşları olarak Deniz için adalet talebini hayatın her alanında büyütmeye devam edeceğiz. Sokakta olacağız, Deniz’in öfkesiyle onların karşısına çıkacağız, her yerde adalet mücadelesini yürütmeye de devam edeceğiz. Biz bitti demeden de bu dava bitmeyecek” diye vurguladı.  

 

‘Asla geri adım atmayacağız’

 

HDP’nin uzun süredir hedef gösterildiğini ve hedef gösterme sonucu Deniz Poyraz’ın katledildiğini ifade eden HDP Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi İdil Uğurlu, konut dokunulmazlığı ihlali kapsamına siyasi parti adını almayan yargının yanlı davrandığına işaret etti. İdil, “O kadar basite indirgendi ki bu davada bırakalım HDP’li olmayı herhangi birisinin aklına durgunluk verecek bir karar alınmış oldu. Toplum bunu yargılayacak, bu dava kapanmadı. Toplum için de, Deniz Poyraz’ın ailesi açısından da, HDP açısından da, avukatlar açısından da kapanmadı. Bunun bir yargılama olduğundan söz etmek gerçekten imkansız. HDP’nin tavrı belli, mücadelesine devam edecek, asla geri adım atmayacağız” dedi

 

‘Arkasında karanlık odaklar var’

 

Failin başından beri tek başına olmadığını, arkasında karanlık odakların var olduğunu kaydeden HDP Aydın İl Eşbaşkanı Aysel Batyar Önsel de şu sözleri kullandı: “Bizim dileğimiz, katil en ağır cezayı aldı bitti olayı değil, bu tür katliamların önünü kapatmak ve bu tür olayların bir daha yaşanmaması için bu katilleri besleyen, doğuran, üretenlerin açığa çıkarılmasıdır.”