Gülistan Dursun

 

İSTANBUL - Adalet Nöbeti’nin final yürüyüşünde işkence gören Zeynep Calıhan, suç duyurusunda bulunacağını ifade ederek, “Tecrit bitene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Biz adalet istiyoruz, onlar istemiyor. Çünkü adalet gelirse biliyorlar ki kendileri de yargılanacak” dedi.

 

Hasta ve infazı yakılan tutsakların yakınları tarafından İstanbul’da başlatılan Adalet Nöbeti, 18 Aralık’ta “Hasta ve İnfazı Yakılan Tutsaklara Özgürlük, Tecride Son” sloganıyla Kadıköy‘de gerçekleştirilen final eylemi ile son buldu. Eyleme dönük polis saldırısı ve şiddeti ise kamuoyunda tepkiler ile karşılandı. Hak savunucularından siyasetçilere birçok kesimden tepkiler sürerken, 18 Aralık'ta kolu bükülerek işkence ile gözaltına alınan ve polis işkencesinin protesto edildiği 19 Aralık’taki eylemde yine işkence ile alınan, bu anlara ait fotoğrafları dijital medyada paylaşılan Adalet Nöbeti direnişçisi Zeynep Calıhan’ın vücudunda oluşan morluklar işkenceyi ortaya koydu.

 

Yaşadığı işkenceyi anlattı

 

18 Aralık günü yaşananları anlatan Zeynep, Kadıköy’de daha eylem başlamadan polis tarafından ablukaya alındıklarını ifade etti. Adalet Nöbeti annelerinin birbirinin koluna girip buna karşı kenetlendiğini söyleyen Zeynep, polisin birbirine kenetlenen anneleri işkence ile birbirinden ayırdığını belirtti. Zeynep devamında yaşananları şöyle anlattı: “10 tane polisti, sadece ben vardım. Beni yere yatırdılar, tekmelediler yumrukladılar. Ayağım ters döndü, kırıldı sandım. Beni tekrardan ablukanın içine aldılar ve işkence uygulamaya devam ettiler. Yere düştüm ve polis kalkanı ile gözüme vurdu. Bileklerimi de ters çevirmeye çalıştılar. Ben direndim, daha sert bir şekilde kolumu arkadan kıvırdı. Yine aynı şekilde diğer koluma da bunu yaptıkları esnada ayaklarıma tekmeler ile saldırdılar ve yere düşürdüler. Bana, ‘Bu yaşta burada ne işin var’ diye sorduklarında ‘Adalet için geldik’ dedim. Bana ‘Adalet mi istiyorsun, sen görürüsün adaleti’ diyerek tekrardan saldırdılar, hakaret ettiler.”

 

‘Bizleri öldürmek için ellerinden geleni yaptılar’

 

Gözaltına alındıktan sonra bir süre alanda bekletildiklerini ifade eden Zeynep, işkencenin burada da sürdüğünü dile getirerek, “Bize kin kusuyorlardı, bir kaşık suda boğsalar doymazlardı.  Bizi öldürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Biri tekmeliyor, diğeri kolunu çeviriyor öbürü de kafana basmaya çalışıyor başını yere eğmek için ama biz başımızı eğmeyeceğiz, her zaman için dik olacağız. Her zaman için adalet isteyeceğiz” diye ekledi.

 

‘Tecrit kırılıncaya dek…’

 

“11 aydır aynı zulmü gördük, aynı şekilde ters kelepçeler taktılar, tehditler ettiler” sözleri ile 39 haftalık Adalet Nöbetleri boyunca gördükleri işkenceye işaret eden Zeynep, “Buna rağmen biz yılmadık, yıldıramazlar da” dedi. Zeynep, adalet taleplerinin devam edeceğini vurgularken, “Hasta ve infazı yakılan tutsaklarımız ile Abdullah Öcalan için direneceğiz. Bir insanı cezaevine atıyorsunuz, tecrit içinde tecrit uyguluyorsunuz. Ne aileyle ne avukatla görüştürüyorsunuz. Bu hak mıdır? Biz bunu kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz de. Tecrit bitene kadar mücadeleye devam edeceğiz.  Biz adalet istiyoruz, onlar istemiyor. Çünkü adalet gelirse biliyorlar ki kendileri de yargılanacak” şeklinde konuştu.

 

İşkence ikinci gün de sürdü

 

19 Aralık günü Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadıköy İlçe binası önünde gerçekleşen ikinci eylemde de hedefte olduklarını aktaran Zeynep, 4 annenin birbirine kenetlendiğini ve polisin direkt onlara saldırdığını kaydetti. Zeynep, “Bizi zorla ayırdılar. 4-5 polis beni zorla tutuyordu işkence ile tekrardan gözaltı aracına bindirildik” ifadeleri ile yaşananları anlattı.

 

‘Tecrit kalksın’

 

Polisin, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Ferhat Encu’ye “tokat” atmasını kınayan Zeynep, tokadın annelere, kadınlara ve halka atıldığının altını çizdi. Zeynep, “Bir polis bir il başkanına tokat atıyor, bunların adaleti bu. Biz de bunu yenmek için direneceğiz” mesajını verdi. Bütün baskılara rağmen mücadelenin devam edeceğine vurgu yapan Zeynep, özellikle PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, “Tecrit kalksın, aileleri ile avukatları ile görüşülsün. O zaman biz rahatlarız. Oradan bir ses gelirse barış olacak ama bunu kabul etmiyorlar. Çünkü onların çıkarları savaş siyasetindedir. Onlar barışı istemiyorlar ama bizler barışı ve adaleti istiyoruz. Çocuklarımızın ölmemesi için kalıcı bir barışın olması lazım. Ölen asker çocuğu onun değil, benim gibi fakir fukaranın çocuğudur” sözlerine yer verdi. 

 

Herkesin duyarlı olması gerektiğini dile getiren Zeynep, “Hep birlikte ayağa kalkalım ki bizim seslerimizi duysunlar. Mücadele devam ediyor, devam edecek” dedi. 

 

Suç duyurusunda bulunulacak

 

Öte yandan yapılan işkenceye karşı darp raporu alan Zeynep, suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. Zeynep, “Doktora götürüyorlar, muayene ettirmiyorlar. Bizi kelepçeli muayeneye zorluyorlar. Bunu kabul etmeyeceğimizi söyledik. Lavabo ihtiyacımızı dahi karşılamamıza izin vermediler. Hastaneden çıkarıp TEM’e götürdüler, öyle ihtiyaçlarımızı karşıladık” sözleri ile gözaltında yaşadıkları ihlallere dikkat çekti.