ANKARA - HDK, HDP ve GÖÇİZDER’e yönelik baskın ve  gözaltılara tepki gösteren siyasetçiler, güç kaybeden iktidarın kadınlara ve ötekilere saldırdığını belirterek, “Ne yaparlarsa yapsınlar biz kazanacağız” mesajı verdi.  

 

AKP ve MHP iktidarı ülkede baskı ve saldırılarını arttırıyor. Önceki gün Halkların Demokratik Kongresi’nin (HDK) İstanbul’da bulunan Genel Merkezi ile 90’lı yıllarda devlet baskısından metropole göç etmek zorunda bırakılanların kurduğu Göç İzleme Derneği’ne (GÖÇİZDER) baskın düzenlendi. Yanı sıra Tekirdağ merkezli çok sayıda kentte de HDK  ve HDP üyelerine yönelik gerçekleşen baskında çok sayıda kişi gözaltına alındı.

 

Saldırılara tepkiler devam ederken, Ankara’daki siyasetçiler de gerçekleşen baskın ve saldırılara ilişkin konuştu.

 

‘Güney’de güç kaybettikçe bize saldırıyorlar’

 

HDP Ankara İl Eşbaşkanı Pakize Sinemillioğlu, her güne yeni baskı ve baskınlarla uyandıklarını ifade ederek, HDP’li olmanın ülkede suç sayıldığını kaydetti. Baskıların özelde kadınlara yönelik gerçekleştiğinin altını çizen Pakize, Batman’da günlerce gözaltında tutulan ve ardından tutuklanan kadınlara dikkat çekti. Pakize, “Söylenecek o kadar çok şey var ki, AKP ve küçük ortağı MHP, her geçen gün güç kaybederken, güç kaybetmenin bedelini kadınlardan, ötekilerden almaya çalışıyor. Güney’de devam eden bir operasyon var. Orada güç kaybettikçe bize saldırıyorlar. Dünyanın başına bela olan IŞİD’e karşı mücadele edenlerin kadınlar olduğunu tüm dünya biliyor ama bir AKP-MHP faşist iktidarı kabul etmeyerek özelde Kürt kadınlarına baskı ve zulüm politikası uyguluyorlar. Türkiye’de Kürt, devrimci, sosyalist olmak onların işine gelmiyor” diye belirtti.

 

‘Ne asker ne gerilla ölsün istiyoruz’

 

“Biz bu ülkede barış istiyoruz, savaş istemiyoruz” diyen Pakize, özellikle kadınların barış istediğine dikkat çekti. Barış istemenin ve bedelinin zor olduğunu vurgulayan Pakize, “Biz parti olarak da HDK olarak da bu bedelleri veriyoruz. Ülkenin batışını gizlemek için bize yöneliyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar biz kazanacağız. Onurlu bir barışı bu topraklara getireceğiz. Biz ne asker ne gerilla ölsün istiyoruz. Biz kadınlar barış istiyoruz. Ama onlar bizim paramızı tanka, topa veriyorlar. Bunun sonucunda da karşılaştıkları direncin bedelini bizden alıyorlar. Bunlar son çırpınışları” şeklinde konuştu.

 

‘Fikriyatın varlığı iktidarı korkutuyor’

 

HDK Genel Meclis üyesi Fatma Koçyiğit, HDK’nin farklı inanç ve düşünceleri kapsayan bir kongre fikriyatı olduğunu hatırlattı. Yönetememenin görüldüğü bir dönemde HDK ve HDP bileşenlerine yönelik yapılan baskıların şaşırtıcı olmadığını kaydeden Fatma, “HDK, bu topraklarda ezilenlerin, kadınların, Kürtlerin, Lazların, Çerkeslerin, tüm renkliliklerin kendisini ifade ettiği bir fikriyat. Bu fikriyatın varlığı iktidarı korkutuyor. Buna karşı da hemen her sene dezenformasyon bilgilerle HDK, HDP ve bileşen partilerimize operasyon yapılıyor. Eşsözcülerimize haber dahi vermeden HDK’ye giriyorlar, arama yapıyorlar ve rapor tutuyorlar. Genel Merkez’imizdeki bilgisayarlara el koydular, dijital belgelerimizi aldılar. Arkadaşlarımız bunun hukuksuz bir uygulama olduğunu söylediler. Yine arkadaşlarımız hukuksuz bir şekilde gözaltına alındı. Dosyada gizlilik kararı var ama daha biz haberleri almadan çamur medyası haber geçti. Ne hikmetse gizlilik kararı olan dosyaya onlar herkesten önce ulaştılar ve servis ettiler. Toplum bunlarla susturulamaz. HDK, toplumun tüm sorunlarına çözüm bulmayı hedefleyen bir fikriyat. Ama biz buna bir şekilde cevap oluyoruz” sözlerine yer verdi.

 

‘Savaş politikalarına karşı demokrasi mücadelesi verilmeli’

 

Devrimci Parti Ankara İl Başkanı Ezgi Eylem Dağdeviren ise saldırıların sebebini iktidarın yönetememe krizine bağladı. AKP ve MHP iktidarının saldırgan bir pozisyona geçtiğini ifade eden Eylem, 90’lardan bu yana yurtseverlere, devrimcilere yönelik saldırıların devam ettiğini söyledi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecride ve cezaevinde artan saldırılara dikkat çeken Eylem, “Kendi sistemini idame ettiremediği için son kozlarını oynuyor. HDP, HDK içinde pek çok bileşeniyle birlikte mücadele gücünü yükseltiyor. O yüzden saldırı hattını doğrudan oraya kuruyor. Bu saldırıların sonunu hazırlayan etmenlerden biri olduğunun da farkında. O yüzden sürekli hedef gösteriyorlar. Her gün hedef göstererek ‘terörist’ dediği insanları işkence ile gözaltına alıyor, insanları katlediyor. Buna karşı yapabileceğimiz tek şey birlikte mücadele zemini oluşturmak. Bugünlerden birleşerek çıkmak dışında alternatifimiz yok. Savaş ve çığırtkanlık politikalarına karşı birlikte demokrasi mücadelesi verilmeli” ifadelerini kullandı.