İSTANBUL - TJA'lı kadınların Batman’da gözaltına alınmasını protesto eden TJA ve HDP İstanbul Kadın Meclisi, “Biz kadınlar ve Kürt kadınları hiçbir baskı ve saldırıya baş eğmedik, boyun eğmedik, geri adım atmadık. Biz kazanacağız” sözleriyle seslendi. 

 

Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Kadın Meclisi, Batman’da gözaltına alınan TJA'lı kadınlara ilişkin HDP Avcılar İlçe Örgütü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesi ilçe binasının önü çok sayıda polis ve gözaltı araçlarıyla ablukaya alındı. Barış Anneleri İnsiyatifi, çok sayıda TJA aktivisti, Demokratik Bölgeler Partisi Marmara Eşsözcüsü Dilber Demir, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, HDP Kadın Meclisi üyeleri ile il ve ilçe örgütlerinin katıldığı açıklamada “Kadın Mücadelemiz Yargılanamaz” pankartı açıldı. Açıklamada, “Kadın mücadelemiz yargılanamaz”, “Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız”, “Batman’dan İstanbul’a mücadele her yerde”, “Kadın iradesi ve mücadelesi ile faşizmi yıkacağız”, “Biji berxwedana jinan”, “Baskılar gözaltılar bizi yıldıramaz” dövizleri taşındı.

 

Yurttaşlar alkışlarla destekledi

 

İlçe binasının önüne zılgıtlar ve alkışlarla gelen kadınlar polislerce engellenmeye çalışsa da kadınlar engel tanımayarak açıklamayı gerçekleştireceklerini belirtti. Kadınlar sık sık, “Biji berxwedana jinan”, “Jin jiyan azadi”  , “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” sloganları attı. Açıklamaya katılmak isteyen kadınlar polis ablukası nedeniyle ilçe binasının önüne alınmadı. Bu esnada çevrede bulunan çok sayıda yurttaş da açıklamayı izleyerek alkışlarla destek verdi.

 

‘Kadın özgürleşirse toplum özgürleşir’

 

İlk olarak söz alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, “Bir iktidar ne ister kadınlardan, kadın hakları savunucularından, özgürlüğü için çalışan kurumlardan? Kadın eşitliği ve özgürlüğüyle, kadın cinayetleri, tacizlere, tecavüzlere karşı örgütlenen kadınlardan ve aktivistlerden ne ister?” diye sordu. İlknur konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Baskınla gözaltına alıp tutuklamaktan ne umar biliyor musunuz? Erkek egemen bir iktidar için hayatı seyri sefası onlara ait kalsın, erkek egemenliği kadınların köleliği, erkeklerin üstünlüğüyle devam etsin. Kadınlar sadece onların istedikleri rolle toplumda yer alsın denilen düzeni devam ettirtmek için. Çünkü bir toplumda kadın özgürleşirse toplum özgürleşir. Çünkü bir toplumda kadın eşitlik mücadelesi hukuka ve sisteme işlerse toplumda eşitlik mücadelesi sonuç alır. Çünkü kadın aklı doğayla toplumla ve insanlıkla egemen olursa şiddetten, savaştan, öldürmekten beslenen erkek egemen aklı yerle yeksan olur. İşte o nedenle kadın mücadelesi korkutucudur, işte o nedenle kadın siyasetçiler korkutucu birer aktördür. İşte o nedenle kadın örgütleri hedef haline gelmiştir.”

 

‘Biat etmeyeceğiz!’

 

Dün sabah saatlerinde gerçekleştirilen ev baskınlarında 15 kadının gözaltına alındığını anımsatan İlknur, “Biz her yerden gelen bu saldırıların adını koyduk. Bu saldırılar faşizmin erkek egemen aklının saldırılarıdır. KCDP’ye kapatma davası açan akılla aynı akıldır, hiç farkı yoktur” diye konuştu.

 

Kürt kadın hareketinin geriye itilemeyeceğini vurgulayan İlknur, “Yaşantımıza, siyaset yapma biçimimize, bize yönelmiş şiddete, yoksulluğumuza direnirken yine kadın aklıyla barış diye haykırırken, savaşlara karşı çıkarken, ölüm olmasın derken kadınların o dupduru aklıyla kurulacak yeni bir toplumun da ipuçlarını veriyoruz. Söz olsun bir gıdım geri adım atmayacağız, atmayız, atmadık. Kadın mücadelesini engelleyemezsiniz, Kadın mücadelesini yargılayamazsınız, Kürt kadın hareketini geriye itemezsiniz, demokratik siyasetteki ısrarımızla vazgeçiremezsiniz. Bizi barış fikrimizden bir adım geriye atamazsınız. Biz varız, her yerdeyiz. Biat etmeyeceğiz, sinmiyoruz, korkmuyoruz. El ele verip dayanışmamızla erkek egemen iktidarını yerle yeksan iktidarınızı yürüyüşümüzle çoğalarak devam ettiriyoruz” sözleriyle seslendi. Bu esnada kadınlar zılgıtlar ve sloganlarla İlknur’a karşılık verdi.

 

‘Baskılar biz kadınları sindirememiştir’

 

Ardından basın metnini okuyan TJA aktivisti Filiz Keskin, erkek-devlet şiddetinin her geçen gün daha da arttığı bu coğrafyada kadın özgürlük mücadelesi yürüten kadınlara yönelik komplo, gözaltı ve çeşitli baskıların sürmeye devam ettiğini ifade etti. Filiz, “8 Mart’ta özgür ve eşit bir yaşam talebi için, Gülistan Doku’ya ne oldu demek için, İpek Er’e adalet demek için sokaktaydık. OHAL sürecinde, pandemi döneminde, savaş ve kriz dönemlerinde haklarımız ve hayatlarımız için alanlarda sokaklarda olduk. Bizleri kendimizi savunduğumuz için yargılamaya cüret edenler bilmelidir ki gücümüzü kadın hareketinin direniş tarihinden alıyoruz. AKP-MHP ittifakının kadınlara yönelik saldırıları artarken bu saldırılara karşı sessiz kalmayan, sokakları terk etmeyen kadınlar olarak bu baskılar biz kadınları sindirememiştir, tam tersine Kürt kadınlarının mücadelesini gözaltı saldırıları ile sönümlendirebileceğini sananlar gaflet içine düşmüştür” şeklinde konuştu.

 

‘Kürt kadınları hiçbir baskı ve saldırıya baş eğmedi!’

 

Özel savaş politikalarına değinen Filiz, “Türkiye’nin tümünde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınları şiddetle yüz yüze bırakıp makul kadını yaratmaya çalışırken, Kürdistan’daki savaşını da kadınlar ve kadın bedeni üzerinden yürütmeye çalışıyor. Özel bir savaş politikası olarak tecavüzü bir araç haline getiriyor, yoksulluğu derinleştiriyor. Yoksullukla yüz yüze bıraktığı toplumu ve kadınları bu özel savaş politikalarının merkezine yerleştirmeye çalışıyor. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz, biz kadınlar ve Kürt kadınları hiçbir baskı ve saldırıya baş eğmedik, boyun eğmedik, geri adım atmadık. Erkek devlet şiddetine, savaşa, sömürüye, yoksulluğa, özel savaş yöntemlerine karşı kendimizi savunmaya devam edeceğiz, mücadelemizi daha da yükselteceğiz” ifadelerini kullandı. 

 

‘Özgürlük mücadelemize soluksuz devam edeceğiz’

 

Bu yöntemlerin birçok kez denendiğini ancak başarıya ulaşamadığına dikkat çeken Filiz, “Susturamayacaksınız. Bir kez daha belirtiyoruz ki tutuklamalara, rehin almalara, kadın düşmanlığına ve yapılan bu saldırılara karşı cevabımız örgütlenerek mücadelemizi daha da büyütmek olacaktır. Kadın düşmanı politikaları dayatan erkek ittifakı kaybedecek, kadınlar kazanacak, biz kazanacağız. İnatla ve ısrarla kadın hareketi özgürlük mücadelesine soluksuz devam edecektir” sözleriyle seslendi.

 

Açıklama, “Jin jiyan azadi”, “Biji tekoşina jinan” sloganları, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde sona erdi.