Şırnaklılar: Elinizi doğamızdan çekin

  • 12:10 30 Mayıs 2022
  • Güncel
 
ŞIRNAK - Doğanın talanına ve saldırılara tepki gösteren Şırnaklılar, “Dağlarımızdaki talana ve saldırılara kimse sessiz kalmasın” dedi.
 
Şırnak’ın Besta Bölgesi ile Cudi ve Gabar Dağları’nda 30 Nisan'da başlatılan operasyonlar sürüyor. Operasyonlar kapsamında asker kayıpları da her geçen gün artıyor. Bölgede başlayan askeri operasyonlara paralel olarak ise Cudi, Gabar Dağları ile Besta Bölgesi’nde askerler gözetiminde korucular eliyle başlatılan ağaç kıyımı ve doğa talanı da devam ediyor. Uludere'nin Sêgirkê ve Hîlal beldelerinden gelen korucular ağaçları keserken, Cudi Dağı eteklerinde bulunan Avgamasiya Kevn, Serêdehlê ve Şilerît köylerine ise girişler 11 Mayıs’tan beri yasak.
 
Doğanın talan edilmesi ve bölgede devam eden operasyonlara tepki gösteren Şırnaklı yurttaşlar, yaşananlara karşı kimsenin sessiz kalmaması gerektiğini söyledi.
 
Besta’nın Avyan köyünden olan Fatma Kabul, 92’de devletin koruculuk dayatması yüzünden köylerinden çıkmak zorunda kaldıklarını belirterek, Şırnak’a yerleştiklerini söyledi. Şırnak'a yerleştikten sonra hayatın kendileri için zorlu hale geldiğini ifade eden Kabul, “Buraya geldikten sonra kendimize hayvan alıp besledik ve ev yaptık. Köyümüze dönüp orada yaşamak istiyoruz. Bugün bize yapılan bir işkencedir. Köydeki hayatımızı çok özledik. Ama şimdi de dağlarımızın ve köylerimizin ağaçlarını kesiyorlar. Ağaçlarımızın kesilmesini, doğamızın talan edilmesini istemiyoruz. Bir yandan korucular ağaçlarımızı kesiyor, diğer yandan dağlarımızda operasyonlar yapılıyor. Bu nedenle köylerimize gidip pancar toplayamıyoruz. Gittiğimiz zaman korucu ve askerler bizi engelliyor. Korucular neden bu ihaneti yapıyor?. Birkaç kuruş için kendilerini satıyorlar ve ağaçlarımızı kesiyorlar. Koruculara çağrımız şudur; ağaç kesimine artık son verin. Operasyonlar ve ağaç kesimi son bulsun. Biz güzel ve huzurlu bir yaşam istiyoruz. Bu savaş dursun. Köylerimizi yakıp yıktılar, bugün de ağaçlarımızı kesiyorlar ve dağlarımızı bombalıyorlar” dedi.
 
‘Bir gün toprağımıza döneceğiz’
 
Aynı köyden olan Derya Kabul, köylerini özlediklerini dile getirerek, “Umut ediyorum ki bir gün kendi topraklarımıza döneceğiz. Eskiden köylerimiz yakılıp yıkıldı, bugün de doğamız yok ediliyor. Korucular eliyle köylerimiz ve dağlarımızdaki ağaçlar kesiliyor. Doğamızı yok ediyorlar. Şimdi Besta'da bütün ağaçlar kesiliyor. Toprağımızın ve kentimizin talan edilmesini istemiyoruz. Öte yandan dağlarımızda da operasyonlar var. Elinizi doğamızdan ve ağaçlarımızdan çekin. Bu operasyonlar nedeniyle her gün dağlarımıza bombalanıyor. Cudi karşımızda ve her gördüğümüzde yüreğimiz yanıyor. Bu yağma ve operasyon karşısında kimse sessiz kalmasın” çağrısında bulundu. 
 
‘Savaşa karşı birlik olalım’
 
Bölge topraklarının yıllardır yağmalanıp talan edildiğini aktaran Besna Aslan, şunları kaydetti: “Özgür ve huzurlu bir yaşam istiyoruz. Yıllardır doğamız talan ediliyor. Operasyon, savaş ölüm istemiyoruz. Her iki taraftan da kimsenin ölmesini istemiyoruz. Her gün bu çatışmaların durması, barış ve huzurlu bir yaşamın olması için dua ediyorum. Bu savaşa karşı bir olmamız gerek.”
 
‘Doğamıza sahip çıkma günü’
 
Aysel Aydemir, Hem köyleri hem de dağlarının yasaklandığını belirterek, “Ağaçlarımız kesiliyor. 90'lı yıllarda köylerimizi yakıp yıktılar, bugün de yaptıkları talanla köylerimize gitmemizi engelliyorlar. Gün dağlarımıza ve doğamıza sahip çıkma günüdür. Bugün sahip çıkmazsak, yarın çok geç olabilir. Korucuların birkaç kuruşa ağaçlarımızı kesmesi ne ahlaki ve ne de toplumsal bir şeydir. Toplumun bu talan karşısında sessiz kalmaması ve ayağa kalkması gerekiyor. Çünkü 90’lı yıllardaki politika bugün farklı bir şekilde dağlarımız üzerinde yürütülüyor” diye konuştu. 
 
‘Barzani Kürt düşmanlığı yapıyor’
 
Federe Kürdistan Bölgesi’nde Türkiye’nin KDP’nin iş birliğiyle sürdürdüğü saldırılara dikkat çeken Aysel, “Barzani’yi kınıyoruz. Kürtlerle birleşmesi gerekirken, Kürt düşmanlığını yapıyor. Aramızda eşitlik ve birliğin olması gerekiyordu. Ama Kürt düşmanı olanlarla bir olmuş bize karşı savaşıyor. Yıllardır bizlere saldırı yürütülüyor. Savaş çözüm değildir. Kürdistan’ın her yerinde savaş var. Bu savaşla Kürtleri yok etmek istiyorlar. Kürt varlığına tahammülleri yok. Savaşın son bulması için tek çözüm Kürtlerin birliğini sağlamasıdır. Bugün sesimizi yükseltmesek yarın geç olabilir” ifadelerini kullandı.
 
‘Talana karşı sesimizi yükseltelim’
 
Ağaçların kesilmesi ve operasyonların sürdürülmesine tepki gösteren Gülla Çevik, devamla şunları söyledi: “Devleti ağaçlarımıza ve ormanlarımıza el koyarak kesiyor. Bir yandan da dağlarımızda operasyonlarını sürdürüyorlar ve bombalıyorlar. Bunların hepsi gözlerimizin önünde olduğu için yüreğimiz yanıyor. Tonlarca ağacımız kesildi ve kesiliyor. Ama herkes sessiz ve kimse sesini yükseltmiyor. Bu talan ve operasyonlara karşı sesimizi yükseltmeliyiz. Ağaçlarımızdan ve ormanlarımızdan ne istiyorlar? Bu ağaç kesimi ve saldırılar nedeniyle dağlarımızda pancar dahi toplayamıyoruz. Her yer yasaklanmış. Rusya, Ukrayna’ya saldırdığında tüm dünya ülkeleri ayağa kalktı. Bu devletler arasında Erdoğan’da vardı. Oradaki savaşa karşı olan biri neden Kürt şehirlerini yakıp yıkıyor. Bugün de doğamız talan ve operasyonlarla yok ediyor. Ama biz hiçbir zaman kentimizi ve toprağımızı bırakmayacağız.”