İHD: 501 tutsak İGK kararıyla tahliye edilmedi

  • 13:46 11 Ekim 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - İHD, cezaevlerinde İdare ve Gözlem Kurulları tarafından 2012 yılından bu yana 501 tutsağın tahliyesinin engellendiğini belirterek, kurulların iptal edilmesi ve tahliye şartları oluşan tutsakların bırakılmasını istedi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) birçok yerde İdare ve gözlem Kurulları'nın (İGK) tutsakların tahliyelerini engellemesine dair eşzamanlı açıklamalar yaptı. 
 
İstanbul
 
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, İGK’lerin tutsakların tahliyesi engellemesine dair şube binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu.
 
501 tutsağın tahliyesi engellendi
 
Yürürlüğe 2020 Kasım ayında giren yönetmelik sonucunda oluşturulan İdare ve Gözlem Kurulları ile tutsakların iyi halli olup olmadığını değerlendirdiğini ifade eden Gülseren, kurulun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunun altını çizdi. Gülseren, “Kurulda kurum müdürü, gözlem ve sınıflandırmadan sorumlu ikinci müdür, idare memuru, cezaevi tabibi, psikiyatrist, psikolog ve Psiko-Sosyal yardım servisinde görevli diğer unvandan bir personel, öğretmen, infaz ve koruma baş memuru ile kurum müdürü tarafından teknik personel arasından seçilen bir görevlinin yer alacağı da belirtilmiştir. İHD Genel Merkezi olarak, yürütmenin durdurulması talebiyle açmış olduğumuz iptal davasında mahkeme tarafından henüz bir karar verilmediğini kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Derneğimize İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla tahliyeleri engellenen mahpuslar, avukatları ve aileleri tarafından çok yoğun başvurular yapılmaktadır. Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürlüğü veri açıklamadığı için kaç mahpusun tahliyesinin engellendiğine dair net bilgimiz bulunmamaktadır. Ancak İHD olarak tespit edebildiğimiz kadarıyla ilgili yönetmeliğin uygulanmaya başlandığı 2021 yılının başından bu yana en az 501 mahpusun tahliyesi birden fazla kez 1’er yıl, 9’ar ay, 6’şar ay ve 3’er aylık periyotlarla engellenmiş olup bazı mahpusların tahliyelerinin engellenmesine devam edilmektedir” dedi.
 
‘Kurullar kendini mahkeme yerine koyuyor’
 
Tahliyesi engellenen tutsaklardan 54’ünün, 30 yılını tamamlamış tutsaklar olduğunu 73’ünün de kadın tutsak olduğunu aktaran Gülseren, tahliyesi engellenen tutsakların 105’inin derneklerinin hasta tutsak listelerinde 42’sinin de ağır hasta statüsünde olduğunu vurguladı. Gülseren, ”Tahliyesi engellenen mahpusların 123’ünün sonraki süreçlerde tahliye olduğunu tespit edebildik. Bu yönetmelik doğrultusunda oluşturulan kurullar, kendilerini mahkeme yerine koyarak mahpuslar hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunmakta; mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarından yararlanıp yararlanmayacaklarına karar vermektedirler. Mahpusların kendileri ve avukatları tarafından bu kararlara yapılan itirazlardan sonuç alınamamakta; mahpusların tahliyeleri uzun zamana yayılmaktadır. İdare ve Gözlem Kurullarının mahpuslarla ilgili değerlendirmelerde, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce aldıkları disiplin cezalarını da gerekçe göstererek iyi olmadıklarına karar vermesi “geçmişe yürüme yasağı” ilkesine aykırıdır. İdare ve Gözlem kurulları mahpusların iyi halli olup olmadığına karar verirken soyut ve sübjektif yorumlarda bulunmakta, siyasi mahpuslardan da pişman olduklarına dair beyan istemektedirler. Bu kararlardan kaynaklı olarak yüzlerce politik mahpus denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakılmaktadır.”
 
‘İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilsin’
 
Bazı cezaevlerinde tutsakların kurullara dahi çıkarılmadan tahliyelerinin engellendiğine dair başvuru aldıklarına dikkat çeken Gülseren, “Mahpuslara, kurul görevlileri tarafından politik sorular sorulmakta ve bu sorular çerçevesinde bir yargı oluşturulmaktadır. Mahpusların kurullara çıkarıldıklarında kendilerini ifade etmelerine dahi izin verilmediği yönünde bilgiler tarafımıza ulaşmaktadır. Tahliyelerin engellenmesine dair mahpusların İnfaz hâkimliğine ve Ağır Ceza Mahkemelerine yapmış oldukları itirazlar gerekçesiz olarak reddedilmekte ve İdare ve Gözlem Kurulu kararları aynı şekilde onaylanmaktadır. Hukuk dışına çıkarak mahpusların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarını engelleyerek ikinci bir cezalandırma yoluna gitmektedir. Mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, umut hakkını ortadan kaldırmakta ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilemektedir. İnsan Hakları Derneği olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu. 
 
 
İzmir
 
İHD İzmir Hapishane Komisyonu, gözlem kurullarının iptal edilmesi gerektiğine dair dernek binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantının yapıldığı salona “İdare ve Gözlem Kurulları Kaldırılsın” yazılı pankart açılırken basın metnini komisyon adına İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş okudu.
 
2021 yılı başında uygulanmaya başlanan yönetmelikle oluşturulan bu kurulların hem Anayasaya hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu vurgulayan Zilan, “İHD Genel Merkezi olarak, 12 Aralık 2020 tarihinde Danıştay’a “Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirmesine Dair Yönetmelik” hakkında yürütmenin durdurulması talebiyle açmış olduğumuz iptal davasında mahkeme tarafından henüz bir karar verilmediğini kamuoyu ile paylaşmak isteriz” dedi.
 
‘Tutsaklardan pişman olduklarına dair beyan isteniyor’
 
İdare ve Gözlem Kurulları’nın tutsakların iyi halli olup olmadığına karar verdiğini ifade eden Zilan, “Soyut ve sübjektif yorumlarda bulunmakta, siyasi mahpuslardan da pişman olduklarına dair beyan istemektedirler. Bu kararlardan kaynaklı olarak yüzlerce politik mahpus denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme haklarından mahrum bırakılmaktadır” şeklinde konuştu.
 
‘Umut hakkı ortadan kaldırılıyor’
 
Zilan, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, umut hakkını ortadan kaldırmakta ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilemektedir. İnsan Hakları Derneği olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz.”
 
 
Wan
 
İHD, Wan’da tutsakların özgürlüğünü engelleyen, umut hakkını ortadan kaldıran, idare ve gözlem kurallarının iptal edilmesi amacıyla İHD Wan şubesinde basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
Ortak metnini okuyan İHD Eşbaşkanı Mehmet Salih Coşkun,  tutsakların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarının engellenerek, ikinci defa cezalandırıldığına işaret etti. Mehmet, İdare ve Gözlem Kurulları'nın iptal edilmesini istedi. 
 
 
 
Riha
 
İHD Riha Şubesi de, tutsakların infazlarını erteleyen İdare ve Gözlem Kurullarının kaldırılması talebi ile dernek binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya dernek üyelerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha il örgütü temsilcileri, Riha Barış Anneleri Meclisi üyeleri'de katıldı. Toplantıda ortak basın metnini İHD Riha Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Bawer Gül okudu.
 
Dêrsim
 
Dêrsim’de de İHD şubesi Sanat Sokağı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Mahpusların özgürlüğünü engelleyen, umut hakkını ortadan kaldıran, idare ve gözlem kurulları iptal edilsin” pankartı açıldı. Açıklamada, İdare Gözlem Kurullarının yaptığı hak ihlallerine dikkat çekilerek, kaldırılması talep edildi. 
 
Êlih
 
İHD Êlih Şubesi yöneticileri de dernek önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Cezaevlerinde ölümü değil yaşamı savunuyoruz”, “Ölüyorlar sessiz kalma” pankartları açıldı. İHD Êlih Şube Yöneticisi Sinan İslam Gegin, “İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” dedi.
 
 
Colemêrg
 
İHD Colemêrg şubesi, Gever'deki şube binalarında İGK'in tutsakların tahliyelerini engellemesine dair açıklama yaptı. Açıklamaya ÖHD Colemêrg Şubesi ve İHD şube yöneticileri katıldı. Konuya dair ortak basın metnini ise şube yöneticisi Eren Baskın okudu.
 
Hukuk dışına çıkarak tutsakların koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik haklarını engelleyerek ikinci bir cezalandırma yoluna gitmekte olduğunu söyleyen Eren, “Mahpusların tahliyelerinin engellenmesi, umut hakkını ortadan kaldırmakta ve hem mahpusları hem de ailelerini olumsuz etkilemektedir. İnsan Hakları Derneği olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İGK’nin iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” dedi.