İSTANBUL - Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız’ın, Kayıplar Haftası'nda işkence ile gözaltına alınması ve mücadelelerine dönük baskılara tepki gösteren Cumartesi İnsanları,  mücadelelerinin bitmeyeceğini belirterek “Vazgeçmeyeceğiz, unutturmayacağız, affetmeyeceğiz” mesajı verdi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Cumartesi Anneleri ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), 17-31 Mayıs Uluslararası Gözaltında Kayıplara Karşı Mücadele Haftası etkinliklerine Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklamasıyla yaparak başlamıştı. Çok sayıda kayıp yakını, hak savunucusu, siyasetçi ve hukukçunun katıldığı açıklamanın ardından 27 yıl önce ifade vermek için emniyete giden ve orada kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği tepkiden dolayı yerde sürüklenip, işkence edilerek gözaltına alınmış ifadesi alındıktan sonra ise serbest bırakılmıştı.  

 

İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ve 1995 yılında gözaltında katledilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, iktidarın Cumartesi Anneleri üzerinde kurduğu baskı ve hak ihlallerini Hanife Yıldız özelinde değerlendirdi. 

 

İnsanlığa karşı suç

 

Gözaltında kaybetme suçunun,  insanlığa karşı işlenen bir suç olduğuna dikkat çeken İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, bu suçun yalnızca Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde de işlendiğini ve herhangi bir gerekçe ile savunulamayacağını söyledi.  Gülseren,  devletin bu suçu saklama gayretini hem uluslararası alandan gelecek tepkileri saklamak hem de iç kamuoyundan gelecek tepkileri engellemek açısından gerçekleştirdiğini belirterek, “Bir suçu işlemeye devam etmek istiyorsanız o suçta adaleti engellemek zorundasınız, o suçta cezasızlığı sağlamak zorundasınız. Devlet bir yandan insanlığa karşı suç işledi dedirtmezken bir yandan da bu insanlığa karşı suçu işlemekte kararlılığını gösteriyor. Hala toplumu ve muhalefeti herkesi bugün gözaltında kaybetmekle tehdit ediyor aslında” dedi.

 

Unutturma politikasının arkasında gizlediklerinin açığa çıkma endişesi var

 

Cumartesi Anneleri ve Galatasaray Meydanı’nın unutturulmak istenmesinin iktidarın gizlediklerinin açığa çıkmasının endişesi doğrultusunda olduğunu ifade eden Gülseren,  “Hakikati ve adaleti engellemek isteyenler, bu hakikatin toplumla buluşmasını, hafızalarımızda yer etmesini engellemeye çalışıyorlar. Bu yüzden Cumartesi Anneleri’nin o sessiz oturmasını, barışçıl etkinliklerini bugün büyük bir tahammülsüzlükle susturmaya ve engellemeye çalışıyorlar. Biz aslında bunun çok net farkındayız. Devletin, bu suçu tekrar işlemeye başladığı 2016 sonrası süreç bizim açımızdan da mücadele açısından da çok önemli. Devlet bu suçu tekrar işlemek noktasındaki sistemi yeniden kurdu. Bu yüzden biz bugün bu mücadelenin çok daha önemli bir boyutta olduğunun altını çiziyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Sindirmek istiyorlar'

 

“Kayıplara Karşı Mücadele Haftası” kapsamında yapılan basın açıklamasının ardından, kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanide Yıldız’ın, işkence ile gözaltına alınmasını eleştiren Gülseren,  “Bu açıklamanın tamamına saldıramadılar ve engelleyemediler. Bize acı vermek ve toplumu sindirebilmek için bir şeyler yapmak zorunda hissediyorlar. Hanife anneyi ‘Süleyman Soylu hakkındaki sözleri nedeniyle’ diyerek gözaltına aldılar. Biz biliyoruz ki hukuk şuna izin verir; siz olay tutanağını düzenlersiniz, savcı soruşturma açar, sonra çağırır, kişiyi davet eder, gider ifadesini verir. Usul budur,  orada zorla gözaltına almak değildir. Ama bu baskıyı hissettirebilmek açısından da maalesef böyle bir uygulamayı gerçekleştirdiler” şeklinde konuştu.

 

‘Bizden çalınanın hesabını soruyoruz’

 

Gülseren, Hanife annenin gözaltında kendisine yöneltilen soruya verdiği cevabı değerlendirerek, “Mutluyuz ki Hanife anneye sorulan son soru, ‘Pişman mısınız?’ idi. O da dedi ki, ‘Suç işlemedim, biz haklıyız. Siz hep ağızımızdan çıkanın hesabını yapıyorsunuz, biz bizden çalınanın hesabını soruyoruz. Devlet  de bizi anlayacak, böyle bir sorumluluğu var ’dedi. Baskıya karşı cevabını çok net verdi. Mücadele baskılara rağmen devam edecek” sözlerini paylaştı.  

 

‘Mücadele hiç bitmedi, bitmeyecek...’

 

Maside Ocak da politik saiklerle hareket etmediklerini hatırlatarak, verdikleri mücadelenin içerisinde yaşadıkları acıların ve sevdiklerine ulaşma kararlılığının olduğunu belirtti. “Hangi siyasi güç karşımızda durursa dursun, bizim sevdiklerimizden aldığımız güç ya da sevdiklerimize duyduğumuz özlemin önünde hiçbir şey duramıyor ve duramayacak” diyen Maside, devamla şunları söyledi: “1998 Ağustos ayından 1999 Mart’ına kadar 30 haftamızı gözaltında geçirmiştik Galatasaray yine bize yasaklanmıştı. Biz yıllar sonra da olsa o meydana gidip yine kayıplarımızın fotoğrafını astık. Bu mücadele hiç bitmedi, bitmeyecek. Şu andan da hangi güçle, hangi saldırıyla, hangi şiddet yöntemleriyle karşımıza çıkarlarsa çıksınlar biz devletin yaratmak istediği kaos ortamı içerisinde hiçbir zaman olmadık. Sevdiklerimize verdiğimiz sözü devam ettirdik ve devam ettireceğiz.”

 

‘Affetmeyeceğiz!’

 

Maside, Hanife anneye yapılan hukuksuzların karşısında herkesin birlikte durarak mücadele etmesi gerektiğini de hatırlattı ve  “Her hafta yaptığımız çağrıların ve her hafta kamuoyuna duyurduğumuz taleplerimizin arkasında durmaya çağırıyoruz herkesi. Kayıplar mücadelesi sadece kayıp yakınlarının yürüteceği bir mücadele değil. Çünkü bizim kayıplarımız her meslektendi, her gruptandı, her siyasi düşüncedendi. Dolayısıyla toplumsal olarak tüm katmanların sürdürdüğümüz kayıplar mücadelesinde taşın altına ellerini koymaları gerektiğini düşünüyorum” sözlerini dile getirdi.

 

Maside, mücadeleden vazgeçmeyecekleri vurgusunu da yaparak, “Vazgeçmeyeceğiz, unutturmayacağız, affetmeyeceğiz. Bizim bu mücadelemize de herkesin ses olmasını istiyorum” dedi.