DİYARBAKIR - Polis saldırısı üzerine açık havada düzenlenen HDP Diyarbakır Bölge Konferansı’nda konuşan HDP Sözcüsü Ebru Günay, “HDP binalara sıkıştıracağınız bir parti değildir. Abdullah Öcalan sadece Türkiye değil, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada barışın teminatıdır" dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5’inci Olağan Büyük Kongresi’ne hazırlık kapsamında Diyarbakır’da bölge konferansı düzenledi. Kayapınar ilçesinde bir salonda yapılması planlanan bölge konferansı polisler tarafından engellendi. Konferans öncesi salon girişine onlarca polisin bulunmasına ve arama noktaları yerleştirilmesine tepki gösteren HDP’liler salona girmek istemedi. Arama noktalarının kurulmasına ve ince arama dayatmasına karşı çıkan HDP’liler, stadyum yolunu trafiğe kapatarak durumu protesto etti.Kitle ile polis arasında uzun süre devam eden tartışmaların ardından bir grup polis tarafından ablukaya alındı. Ablukaya alınan kitle sloganları ve seslendirdikleri şarkılarla ablukayı protesto etti. 

 

Polisin arama noktalarını kaldırmamasına karşı HDP’liler konferansın gerçekleşeceği salonun önünde bulunan açık alanda konferansı gerçekleştirmeye karar vererek, önce divan seçimi yaptı. Ardından demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile program başladı. Konferansa Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel, HDP Sözcüsü Ebru Günay, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP milletvekilleri ve çok sayıda partili katıldı.

 

'Büyük bir direnişin içindeyiz'

 

Büyük bir kararlılıkla konferansı düzenlediklerini ifade eden HDP’li Tayip Temel, bir taraftan mücadelenin bir taraftan da ihanetin öne çıktığını sözlerine ekledi. Tayyip, "Büyük bedellere rağmen onurlu bir yurtseverlik ve değerlerine sahip çıkma durumu söz konusu. Kürtleri bir yüzyıl daha statüsüz bırakma girişimleri sürdürülüyor. Böylesi büyük bir direnişin içerisindeyiz. Halkın ve dostlarımızın gözü ve kulağı bizim üzerimizde. Yine egemenler de yakından ve kötü bir gözle bizi takip ediyor" diye kaydetti. 

 

'Kürt halkı hesaplarını bozuyor'

 

Kürt halkının kalbinin Diyarbakır'da attığını ve Diyarbakır’ın ileri ki süreçte bu rolü oynayacağını söyleyen Tayip, "Kürt gençleri onurlu mücadelede kendilerini feda ettiler. Amed direnişin ve onurun kentidir. Bu gerçekliği ters yüz etmek istiyorlar ve Amed'in kimliğini yok etmek istiyorlar. Kayyımlarla, tutuklamalarla, saldırılarla, özel savaş politikalarıyla halkımızı ve yurdumuzu hedef alıyorlar. Sadece partimizi değil Kürt halkının kimliğini hedef alıyorlar. Kürt halkına düşmanlıkları yıllardır sürüyor. Dilimize ve kimliğimize saldırıyorlar. Kayyımlarla halkın iradesini gasp ediyorlar. Kayyım atandığında Kürtçe tabelalarını indirip, bütün Kürt değerlerine saldırdılar. 2 gün önce de Kürtçe konseri ve tiyatroyu iptal ettiler. Neden? Bize ve halkımıza kızgınlar. Çünkü her şeye rağmen hesaplarını bozuyoruz" dedi. 

 

'Ne olursa olsun zafer bizimdir’

 

Faşizmle bir kez daha yüz yüze olduklarını söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, "2 gün önce Aysel Doğan'ın cenazesine saldırı yapıldı. Halkın değerlerine saldırıldı, ancak halk buna karşı çıktı. Bugün yine aynı şey yapıldı. Ama şunu unutuyorlar ne Kürt halkı ne de HDP saldırılara baş eğmeyecektir. Çünkü biz gençlik partisiyiz. Ne olursa olsun zafer bizimdir, Kürt halkı kazanacaktır" diye konuştu.

 

'Saldırılara maruz kalıyoruz'

 

Ayşe Acar Başaran ise olağanüstü koşullarda konferans yapıldığını belirterek, "Bundan kaynaklı da halka açık bir şekilde yapıyoruz. Dün yaptığımız kadın konferansı gibi konferansımızı yapmak istedik. Ancak ince aramayla arkadaşlarımızı salona almak istediler. Ama bizler bunu kabul etmiyoruz ve direniyoruz. Sayın Öcalan ile görüşmeleri bitirdikten sonra, Kürt düşmanlığını zirveye çıkardıkları günden beri her alandan benzer saldırılara maruz kalıyoruz” sözlerine yer verdi.

 

‘Her alan bizim için örgütlenme alanı’

 

HDP’ye yönelik saldırıları hatırlatan Ayşe, İçişleri Bakanlığı ve kolluğun provokasyon işlevi gördüğünü belirtti. Ayşe konuşmasına şu sözlerle son verdi: “Bugün yapılanlar 1980 anayasasına bile aykırı. Bu ülke, tek kişinin ağzından çıkan kararlarla yönetiliyor. Bizi engelleyemeyeceksiniz, her alan bizim için konferans alanı toplanma alanı, örgütlenme alanı. HDP bir fikriyattır ve bu fikriyat her alanda kendisini var edecektir."

 

'Kürtlerin sistemle sorunu var'

 

"Faşizm ne kadar derinleşirse o kadar büyük saldırı da oluyor. Bunun yanında direniş de büyüyor" diyen Berdan Öztürk şöyle konuştu: “Biz biliyoruz ki siz gidicisiniz. Ancak bu zamana kadar Kürt halkı ve dostları kendi kazanımlarını savundu ve devam ediyor. Ama Kürt halkına karşı çok büyük saldırı oldu. Kürt halkı hiç bir zaman kendi dilini unutmadı ve inkar etmedi. Kürt halkı bir kez daha mücadelesini ve başarısını ortaya koydu. Bundan kaynaklı konferans çok önemlidir.  Türkiye de barışı, özgür ve eşit bir ortamı yaratacağız. Bundan kaynaklı da iddiamız büyüktür. Kürt halkının iktidara gelme gibi bir derdi yoktur. Kürt halkının bu sistemle sorunu vardır, sistemi değiştirme iddiası vardır. Barışın ve özgürlüğün yolu İmralı'dan geçiyor.”

 

'Sayın Öcalan barışın teminatıdır'

 

Tüm delegasyonları selâmlayarak konuşmasına başlayan Ebru Günay ise, "Türkiye'nin hukuk devleti olmadığını bir kez daha gördük. Kolluk kuvvetleri madem bizi korumak istiyor, o zaman Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Deniz Poyraz katledildiği zaman neredeydiniz. HDP binalara sıkıştıracağınız bir parti değildir. Abdullah Öcalan sadece Türkiye değil, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada barışın teminatıdır" ifadelerini kullandı.

 

Konuşmalar yer yer “Bijî berxwedana HDP”, “HDP halktır halk burada”, “Direne direne kazanacağız” ve “Jin jiyan azadî” sloganları ve alkışlar ile kesilirken;  konferans, alınan kararların ardından çekilen halaylar ile son buldu.