‘Kıyafetlerini ailelerine gönderdikleri çocukların cenazeleri nerede?’

  • 09:10 20 Şubat 2022
  • Güncel
 
Rojda Aydın
 
ŞIRNAK - Cizre sokağa çıkma yasaklarında katledilen Mehmet Tunç’un annesi ve eşine 6 yıl sonra eşyaları verildi. Mehmet’in eşi Zeynep Tunç, “Yıllar sonra ailelere çocuklarının elbiseleri teslim ediliyor ama hala bazı aileler çocuklarının cenazesini bulamamış. Kıyafetlerini gönderiyorlar, peki cenazeleri nerede bu ailelerin” diye sordu.
 
Şırnak’ı n Cizre ilçesinde 2015-2016 yıllarında ilan edilen sokağa çıkma yasaklarında 177’si bodrumda olmak üzere 300’e yakın insan katledildi. Sokağa çıkma yasaklarının üzerinden 6 yıl geçtikten sonra, ilçede katledilenlerin eşyaları, ailelerine gönderilmeye başlandı. Cizre bodrumlarında katledilen 16 yaşındaki Agit Akıl’ın parçalanmış, yakılmış bir kazağı, pantolonu, kemeri ve cebinden çıkan 52 TL 75 kuruşu, 11 Ocak günü annesi Güler Akıl’a teslim edilmişti. Cizre Halk Meclisi Eşbaşkanı Mehmet Tunç’un da evleri yakılmadan önce polisler tarafından el konulan bilgisayarı, bilgisayar kasası, bilgisayar imajları, 18 Şubat’ta yine polisler tarafından torbayla ailesine verildi.
 
Mehmet Tunç’un annesi Esmer Tunç ve eşi Zeynep Tunç, duruma tepki gösterdi.
 
‘6 yıl sonra eşyalarını getirdiler’
 
Oğlu Mehmet’in eşyalarının iki gün önce kendilerine teslim edildiği aktaran anne Esmer Tunç, “Mehmet ve Orhan’ı katlettiler ve şimdi de yaralarımızı sarmamıza izin vermiyorlar” dedi. Esmer, sokağa çıkma yasağı sürecinde evleri yakılmadan önce Mehmet’in bilgisayarına ve kimi eşyalarına el konulduğunu ifade ederken, 6 yıl sonra eşyaların kendilerine getirildiğini dile getirdi. “Mehmet’in bu eşyaları getirilirken, sanki cenazesini getirdiler” diyen Esmer, “Öyle derin bir acı kapladı içimi. Eşyalarını getiren polisler bana ‘Bunlar Mehmet Tunç’un eşyaları’ dediler. Onlara bu kadar süre sonra gelen bu eşyaları ne yapayım dedim. 3 ay önce de eve gelen bir zarfta Mehmet’imin 50 milyar borcu olduğu söylendi. Oğlumun cenazesi defnedildiği zaman ‘Mehmet, Kürdistan’ın şehididir’ demiştim ve bunun üzerine bana bir yıl önce soruşturma açmışlardı” sözlerine yer verdi.
 
‘Bu bir tesadüf olamaz’
 
Katliam karşısında bütün devletlerin gözünü kulağını kapattığını söyleyen Esmer, “Bu kadar baskı ve zulüm karşısında neden sessizler. Artık yeter diyoruz. Bu günleri asla unutmayacağım. Bizler sağ olduğumuz sürece içimizdeki acı hiçbir zaman iyileşmeyecek. Çocuklarımızı bilinçli katlettiler ama bu onlara yetmedi. Şubat ayı benim için kara bir ay. 7 Şubat’ta Mehmet’i, 13 Şubat’ta Orhan’ı katlettiler. 15 Şubat’ta ise Önderimiz Türkiye’ye teslim edildi. Oğlum Mehmet’in eşyalarının bu ayda bize getirilmesi tesadüf değil. Yaralarımızı canlandırmak istediler” diye konuştu.
 
‘Sonuna kadar şehitlerimizin yolunda olacağız’
 
Eşi Mehmet’in eşyalarının 3 polis tarafından evlerine getirilerek kendilerine teslim edildiğini ifade eden Zeynep Tunç ise, eşyaları teslim aldığı günü şöyle anlattı: “Ben balkondaydım ve polisleri görünce çıktım, bir şey mi oldu diye. Bana ‘Zeynep Tunç sen misin’ diye sordular. ‘Evet benim’ dedim. ‘Mehmet Tunç’un bazı eşyalarını getirdik’ dedikleri an elim ayağım titremeye başladı ve ne yapacağımı bilemedim. Daha sonra onlara ‘6 yıl geçti, daha yeni mi eşyalarını getirdiniz’ diye sordum. Bu eşyaları getirdikleri sırada içimdeki acıyı daha da derinleştirdiler.  Yaşanan o katliamı elbette asla unutmayacağız. Her gün, her saat ve dakika aklımızdalar. Her seferinde bir şeyle içimizdeki acıyı derinleştiriyorlar. Bu eşyaları evden çıkarıp, sonra evi yakıyorlar ve 6 yıl sonra bu eşyaları bize teslim ediyorlar. Biz yaralarımızı iyileştirmeye çalışıyoruz ama onlar daha da derinleştiriyor. Ama onlar ne yaparlarsa yapsınlar, elbette onları unutmayacağız ve unutturmayacağız. Sonuna kadar şehitlerimizin yolunda olacağız. Yıllar sonra ailelere çocuklarının elbiseleri teslim ediliyor ama hala bazı aileler çocuklarının cenazesini bulamamış. Kıyafetlerini gönderiyorlar, peki cenazeleri nerede bu ailelerin.”