Siyasetçilerden ‘Özgürlük mitingine’ çağrı: Amed’de bululaşım

  • 09:26 12 Ekim 2024
  • Güncel
Pelşin Çetinkaya-Gülistan Gülmüş
 
AMED - Siyasetçiler, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde başlayan ve giderek tüm topluma sirayet eden tecridin son bulması, toplumda ve yaşamın her alanında özgürlük ve eşitlik talebi için tüm halkları yarın yapılacak  “Özgürlük mitingine” çağırdı.
 
Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) tarafından “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed’de buluşuyoruz” şiarı ile yarın Amed’de saat 13.00’te “Özgürlük mitingi” gerçekleştirilecek. Başta Amed olmak üzere Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında günlerdir sokak sokak, mahalle mahalle gezerek ve dijital medya alanlarında mitinge katılım çağrıları yapılıyor. 
 
Hazırlıkları tamamlanan ve miting için siyasetçiler çağrı yaptı. 
 
‘Kürdistan’da özgürlük isteğini mitingle büyütmek istiyoruz’
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar: Ülke uzun zamandır çok derin bir kriz yaşıyor. Bu krizin, toplumsal, sosyolojik, ekonomik ve birçok boyutu var. Şu an ciddi bir krizle karşı karşıyayız. Nedir bu krizin başlıkları, kadın kırımı, ekolojik yıkım, yolsuzluğun ve talanın politika haline gelmiş olması. Bir ülkeyi ayakta tutan hukukun, eşitlik ve özgürlüklerin yerle bir edildiği bir düzlemle karşı karşıyayız. Bunlar olmadan bir sistemden, düzlemden, toplumsal barıştan ve yaşamdan bahsetmek mümkün değil. Ve bütün bunların aslında hayat bulduğu rejimin kendisi, tecrit rejimi. İmralı’da uygulanan hukuksuzluğun dünyada eşi ve benzeri yok. Ve bu hukuksuzluk ne yazık ki dalga dalga Türkiye’yi de abluka altına alınmış bir durumda. Şimdi Kürdistan’dan özgürlük, eşitlik ve demokrasi lehine büyük bir itiraz yükseliyor ve bu itirazı da biz 13 Ekim’de İstasyon Meydanı’nda büyütmek istiyoruz. Tüm Türkiye halklarına ve sesimizin ulaştığı herkese de şu mesajı vermek istiyoruz, bu savaşa ve savaşın getirdiği bütün hukuksuzluklar ve adaletsizlikler mahkum edilemez. Bunun edilmemesi için biz bir yol açtık. Bu yolda da bütün halkların, inançların ve bütün kesimlerin adalet, özgürlük ve eşitlik sesine ses olmasını istiyoruz.
 
‘Barışın mimarının Sayın Öcalan olduğunu devlet de deneyimleyerek gördü’
 
Merdîn Milletvekili Saliha Aydeniz: Ülkenin bir barışa ihtiyacı varsa bu barışın mimarının Sayın Öcalan olduğunu defalarca söyledik. Devletin kendisi de 2013-15’de bunu deneyimleyerek gördü. Eğer gerçekten savaşın yarattığı çoklu krizlerden, baskının, zulmün, yok sayılmanın yaratmış olduğu ötekileştirilmeden çıkılmak isteniyorsa eğer gerçekten bir yumuşama ya da normalleşme sürecinde samimi olduklarını belirtmek ve bunun ilk adımını atmak istiyorlarsa bunun ilk adımı Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasıdır. Sayın Öcalan’ın kendi söylemlerini, barış talebini halka, her kesime ulaştırmasının zeminin açılması gerekiyor. Tam da buradan bizler bu sorumluluğu bilen bir yerden hareket ediyoruz. Günlerdir çalışma yürütüyoruz, kapı kapı, köy köy, mahalle mahalle, kafeler ve parklarda insanların söylediği bu baskıların, krizlerin bitmesi gerektiği ve bu bağlamda bu çoklu krizleri bitirecek kişinin Sayın Öcalan olduğunu söylüyor.
 
13 Ekim’de Amed İstasyon Meydanı’nda bekliyoruz
 
Ancak Kürt sorunun demokratik çözümü bu ülkeye, Orta Doğu’ya bir çözüm getirecek. Tam da buradan bu sorumluluğu bilen, üzerimize düşen bu rolü bilen bir yerden ayın 13’ünde bir miting düzenliyoruz ve miting de özgürlüklerin, barışın sağlanabilmesi için milyonların oradan tekrar sesini yükseltmesi gereken mitingdir. 2015 yılından beri devletin denemediği yasaklama, kriz kalmadı. Bu durum daha çok kriz ve kaos yarattı. O yüzden yasaklama değil, dinlemek gerekiyor. Yasaklama değil tanıma gerekiyor. Bizde bunun için ayın 13’ünde İstasyon Meydanı’nda olacağız. Bu yasaklama kararının siyasi sebeplerle alındığını çok iyi biliyoruz. Tam da bu yüzden Türkiye’nin geleceğinin düşünmeden alınan bu kararların halkın yararına olmadığını düşündüğümüz için miting çağrımızı yeniliyoruz. Bütün halkımızı, özgürlüğü ve barışı kendine sut edinmiş herkesi 13 Ekim’de Amed İstasyon Meydanı’nda bekliyoruz.  
 
‘Kürtlerden ve Kürt dostlarından bu mitinge ses vermelerini bekliyoruz’
 
Agirî Milletvekili Necla Demir: Öncelikle bilindiği üzere 43 aydır Sayın Abdullah Öcalan’dan hiçbir şekilde haber alınamıyor. Barışın en çok konuşulması gerektiği dönemde Kürtler ve Kürt lideri muhatap alınarak bir an önce tecride son verilmeli ve müzakere süreci başlatılmalıdır. Bu her yerde dile getirdiğimiz bir konudur. Bu sebeple de tecride karşı 13 Ekim’de Amed’de İstasyon alanında bir miting gerçekleşecektir. Bu çok güçlü geçeceğini bildiğimiz bir miting olacak. Dolayısıyla, herkesten, onurlu Kürtlerden ve Kürt dostlarından bu mitinge ses vermelerini bekliyoruz.
 
‘Mitingde sesimizi en yüksek şekilde dile getirelim’
 
DEM Parti Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın: Şu an Orta Doğu’da hem çoklu krizlerin olduğu hem de savaşın derinleştiği süreçteyiz. Ülkemizde de maalesef savaş sürüyor. Talan, tutuklamalar, işkenceler, kimliği tanımama, yok sayılmalar ve bilhassa tecrit her yerde yayılmış durumda. Bu sebeple de artık halkların nefes alması gerektiği, demokrasinin gelmesi gerektiği, eşitlikçi-özgürlükçü bir paradigmayla yaşamların sürdürülmesi gerektiği konusunda ısrarcı ve kararlı olduğumuzu bu mitingde de dile getireceğiz. Pazar günü Amed’in İstasyon alanında saat 13.00’da herkesi bu mitinge bekliyoruz. Sesimizi, sözümüzü en yüksek şekilde dile getirelim ve tecridi kıralım.
 
‘Tecridin ağırlaşması Kürt sorunda çözümsüzlük ısrarı demek’
 
DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu: Biz bir yıldır “Özgürlüğe ses ver” diyoruz. Bunu derken de aslında İmralı’daki Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki 43 aydır süren mutlak tecride karşı “Özgürlüğe ses ver” dedik. Bir yıldır süren mücadelede de daha ses alamamış durumdayız. Tecrit ağırlaştıkça ağırlaşıyor ve tecridin ağırlaşması demek Kürt sorununun çözümsüzlüğü politikasının da ısrarı demek anlamı geldiğini de görüyoruz. Bu savaş siyasetinin, sömürgeci ve işgalci siyasetin özellikle Kürdistan’da yürütülen savaşta kadınların nasıl katledildiğini görüyoruz. Aslında Kürt sorununda çözüm demek savaş politikasına son vermek demek. Bu yüzden de Pazar günkü mitingde özellikle bu sorunun muhatabı olan ve bu sorunun çözüm noktası olduğunu belirttiğimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın üzerinde olan başta tecridin kaldırılması için, bu ülkede eşitlik ve özgürlük bir yaşamın sağlanması için herkesi “Özgürlük mitingine” çağırıyorum.