‘Öğretmenlik yasası ile kutuplaşma yaratılacak’

  • 09:05 19 Şubat 2022
  • Güncel
DİYARBAKIR - Eğitim Sen’li Ezgi Çelik 2023 yılında yürürlüğe girecek olan Öğretmen Meslek Kanununun öğretmenler arasına rekabet ve kutuplaştırmayı artacağını yanı sıra sendikalaşmanın engelleneceğine dikkat çekti.  
 
AKP Konya milletvekili Orhan Erdem ve 57 milletvekilinin imzasıyla meclise getirilen “Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifi” yasalaştı. Öğretmen Meslek Kanunu’na göre öğretmen adayları öğretmenlik döneminden sonra "öğretmen", "uzman öğretmen" ve başöğretmen" olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılacak. 13 maddeden oluşan Öğretmen Meslek Kanunu 2023 yılında yürürlüğe girecek.
 
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Diyarbakır 1 No’lu Şube Kadın Sekreteri Ezgi Çelik yasa ile beraber kadın öğretmenlerin meslek hayatında karşılaşacakları zorluklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘İyileştirmeye giden bir yasa değil’
 
Yasallaşan tasarının sendikalara sorulmadığını söyleyen Ezgi, bu yasa ile beraber öğretmenlerin ayrıştırılmak istendiğini kaydetti. Ezgi, “Öğretmenlerin arasına rekabet koyan ve kutuplaştıran bir yasadır. Öğrenciler için olan sınav sistemli eğitim hayatını öğretmenler için de devreye sokmak istiyorlar. Bu yasa ile öğretmenler odasında ki barışı huzuru, dayanışmayı öldürecek. Bunun yanın biz sendikaların, böylesi bir yasa karşısında durması gerekiyor. Öte yandan yasa içerisinde öğretmenleri ayrıştıran özlük haklarına yönelik bir iyileştirmeye giden bir yasa değil. Öğretmenlere okul içerisinde ve toplumda gereken saygıyı ve konumu verebilecek bir yasa değil. Bu kanun da hala adaylık, sözleşmeli, ücretli ve kadrolu ayrımına devam edilecek. Adaylığın kaldırılması bir sınavla değil, komisyonla olacak” dedi.
 
‘Sendikal mücadele yürütmenin önüne geçecek’
 
“Oluşacak komisyonun da liyakatsizliğinin de devam ettirileceğine işaret ediyor” diyen Ezgi, 2023 yılından sonra öğretmenlerin başöğretmenlik, uzman öğretmenlik sınavlarına gireceğini kaydederek, “Sınavlardan sonra yeteri kadar puan alan kişiler bu unvanları alacak. Ve maaşlarda bir iyileştirme olacak. Yapılacak olan sınav içerikleri ile ilgili de net bir bilgi yok. Eğitimi kaliteleştirecek, daha ileriye taşıyabilecek bir sınav olacağını düşünmüyoruz. Çünkü öğretmenlere yönelik bir sınav olacak. Bu sınava girmenin de belli başlı şartları olacak. Örneğin bu şartlardan birisi de ‘memuriyetteki bazı cezaları almamış olmak.’ Ancak biz biliyoruz ki birçok öğretmenin böylesi cezası var. Bu da sendikalaşmanın, sendikal mücadele yürütmenin önüne geçecek” sözlerine yer verdi.
 
‘Birlik, dayanışma kültürü öldürülecek’
 
Eğitimin bir bütünsel olduğunu sözlerine ekleyen Ezgi, “Bizler bu yasa ile beraber başöğretmen, uzman öğretmen olabilmek için kendi aramızda rekabete gireceğiz. Var olan bilgilerimizi yeni başlayan öğretmenler ile paylaşmayacağız, kendimize saklayacağız. Aramızdaki birlik, dayanışma kültürünü öldürecek bir yasa olacaktır” diye konuştu.
 
‘Uzman ve başöğretmenlerin erilleşmesi söz konusu olacak’
 
Ezgi, eğitim ve öğretim alanında kadın emekçilerin oranının fazla olduğunu belirterek, “Yaşadığımız ataerkil toplumda ev bakımını, çocuk, yaşlı hasta bakımını üstlenen taraf kadın oluyor. Bundan kaynaklı da bu yasa ile getirilen sınavlara katılacak kadınların sayısının düşeceğini ön görebiliyoruz. Çünkü erkek eve gidince herhangi bir sorumluluğu, bakmakla yükümlü olduğu çocukları olmadığı için çalışıp, uzman öğretmen ve başöğretmen olabilecek. Ancak kadın arkadaşlarımız çocuk bakımı, evin ihtiyaçları ile ilgileneceği için derslere çalışma durumu kalmayacak. Bu durumla beraber başöğretmenlerin ve uzman öğretmenlerin erkekleşmesi ve erilleşmesi söz konusu olacaktır. Yasa hiyerarşik bir yapı oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Sorunun karşısında durmaya devam edeceğiz’
 
Yasa ile beraber velilerin de öğretmenleri nitelikli ve niteliksiz olarak değerlendirileceğini vurgulayan Ezgi, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Bu yasaya karşı bizler sendika olarak tabandan alacağımız öneriler ile eylem ve etkinliklerimizi gerçekleştireceğiz. Her alanda olduğu gibi bu sorunun da karşısında durmaya devam edeceğiz. Öte yandan bunun hukuki ayağı da olacak, dava süreçleri ile bu durumun takipçisi olacağız.”